Bir Öğretmenler gününü daha kutlandık.
* * *
Öğretmenlerimize telefonlar ettiler, mesajlar çektiler ve mesajlar yayınladılar, elleri öpülesi insanlar olduklarını anlatmaya çalıştılar.
Ama öğretmenlerin seslerine hiç kulak vermediler.
* * *
Öğretmenin, öğreten olduğunu, yaşama hazırlayan, yaşam için gerekli bilgileri ve davranışları veren olduğunu hiç akıllarına getirmediler.
Öğretmenlerin, gelecek nesilleri yetiştirmekle görevlendirilmiş insanlar olduğunu, elleri öpülecek insanlar olduğunu sadece söylediler.
Bunları masal anlatır gibi anlattılar.
* * *
Çocuklarımızı yetiştirmek için her şeyi yapacaklarını söyleyenler, o çocuklarımızı yetiştiren öğretmenler için parmaklarını bile oynatmadılar.
Kendilerinin de bir zamanlar okul sıralarda oturduklarını, o sıralarda otururken, o öğretmenleri dinleyerek yetiştiklerini unuttular.
Sadece konuştular.
** *
Öğretmenler, geçinemedikleri için, karınlarını doyuramadıkları için sokaklara çıktılar, onları copladılar, biber gazı ile dağıttılar da, onlara ne istediklerini sormadılar ve onları dinlemediler.
* * *
— Bu anlayışta olanları kınıyorum.
— Eğitimi, bedelini ödeyebilenlerin yararlandığı bir hizmet haline getirenleri kınıyorum.
— Eğitimin önemini sadece mikrofon başında hatırlayanları kınıyorum.
— En önemli hizmetlerin başında gelen, insan yetiştirmeyi üstlenmiş öğretmenlerimizi, gelir düzeyi düşük meslek guruplarından sayanları kınıyorum.
— Okullarımızda fırsat eşitliğini kuramayanları kınıyorum.
— Mali yılbaşlarında kendi maaşlarına yaptıkları artışın yarısını bile, çalışanlara çok görenleri kınıyorum.
— Dershanelerin bir sorun olmaktan çok, bozuk eğitim sisteminin sonucu olduğunu göremeyenleri kınıyorum.
— Fırsat eşitliğini sağlayıp, çocuklarımızı dershanelere muhtaç etmeyeceğimiz bir sistem kuracağız deyemeyenleri kınıyorum.
— Dershaneleri özel okul yaparak bozuk eğitim sistemini çözeceğini sananları kınıyorum.
— Bu ayıpları görmezden gelenleri kınıyorum.
Ben şimdi bunları yaşayan öğretmenlere, gününüz kutlu olsunu nasıl diyeyim?