Bu ülkede, kimin önemli, kimin değerli ve kimin de hem değerli hem de önemli olduğunu belirlemek çok güç.
Bu mekanizmayı kim kurduysa, hiç de adil olmayan bir mekanizma kurduğunu söylemek yanlış olmaz.
Toplumun büyük çoğunluğu, emeğini satarak geçimini sağlamanın çabasında.
Bu insanların devlet veya özel sektörde hangi mevkide çalışmalarının ne önemi olabilir ki?
Devlet, Sosyal güvenlik sistemi ile bu insanların yaşlılıklarında bu günkünden daha rahat yaşamasını sağlayacak önlemleri alamaz mı?
Devlet herkesin çalıştığı dönemde, emekliliğinde rahat edebileceği ücreti alacak kadar prim ödemesini sağlayamaz mı?
Bir dönem Milletvekilliği yapan insanlara sağlanan olanağın, çok az bir kısmı bile sıradan bir emekliyi mutlu edecektir.
Dar gelirlinin maaşına biraz zam yapılmalı denildiğinde, tüm Maliyeciler ayağa kalkıyor.
Ama üst kademelere ve Milletvekillerine zam yapılacağı zaman kimseden çıt çıkmıyor.
Özetle çalışanların da emeklilerinde durumları hiç de iç açıcı değil.
Çalıştığı dönemde kıt kanaat yaşamaya alıştırılan insanlar emekliliklerinde, yaşayacakları kötü duruma hazırlanıyorlar san ki.
Şu emekli maaşları arasındaki farklılığın da konuşulması gerekiyor.
Emeklilerin durumu çalışanlardan çok daha kötü.
Yaşlılıklarında rahat yaşamak, en az Milletvekili emeklileri kadar, onlarında haklarıdır diye düşünüyorum.
İnsanlar emeklerini satıyorlar ve karşılığında bir ücret alıyorlar, onların emeklerinden başka satacakları bir şeyleri yok ki.
Kimin emeğinin daha önemli olduğu konusunda ki, bu mali taksimatı kim yapıyor Allah aşkına?
Bunun kriterleri nedir?
Bu kararı kimler nasıl veriyorlar, milli irade mensuplarının bunu bilme hakları var diye düşünüyorum.
Demokratik bir ülkede, çalışanlar ve emekliler bu ücret adaletsizliğini, sendikaları aracılığı ile gidermeye çalışıyorlar.
Bu ne idüğü belirsiz taksimattaki adaletsizliği herkes ama herkes görmezden ve duymazdan geliyor.
Emeğini satanlardan birisine yılsonunda %2,5 zam yapıyorsun, bunun yıllık enflasyonu karşılamadığını bile iddia edemiyorsunuz, bunu anlamak mümkün müdür?
Kimin, daha mutlu yaşaması gerektiğine,
Kimin, daha sağlıklı yaşaması gerektiğine,
Kimlerin, daha iyi beslenmesi gerektiğine karar verenlerin biraz daha insaflı olması gerekiyor.
“Biri yer biri bakar, kıyamet işte o zaman kopar “ diye bir atasözümüz var aklımda kalan.