Yan yana geldiğimizde, sohbetlerimiz genellikle ”Ne olacak bu memleketin hali” diyerek başlardı.
***
Son günlerde Korona’nın da etkilediği piyasalar, geçim sıkıntısını ve hayat pahalılığını daha çok öne çıkardı.
Halkın en çok yakardığı konuların başında her zamankinden daha çok geçim derdi var.
***
Bu durumda siyasilerde, halkın geçim sıkıntılarını kendilerine dert etmek durumundalar.
Vatandaş odaklı siyaset yapmanın temeli de böyle diyor.
Projeye dayalı siyaset yapmakta böyle diyor.
***
Halkın şikâyetlerini görmezden gelerek, halkın sorunlarının çözülmediğini gören ve bilen, siyasete ve siyasetçilere daha çok ihtiyacımız var.
Bu durumun aşılmasında da projeye dayalı siyasetin etkili olacağının altını çizmek durumdayız.
***
Halk, ipin ucunun kendi ellerinde olduğunun bilincine varıp, önce ülkenin geleceğinin düşünülmesi gerektiğini de, projeye dayalı siyasetle. Hayata geçirebileceğini anlamıştır.
İşte o zaman siyasetin gündemini halk, siyasetçilerle birlikte belirleyebilecektir.
Ülkemizdeki siyaset yapma biçimi de, toplumun isteklerine göre şekillenecektir.
Bu durum siyasette devrim olacaktır.
***
Aslında memleketimizin halinde çok fazla bir şey yok, sadece iktidarı denetleme ve belirleme görevini, halkımızın sağlıklı yapması ve yapamaması ile ilişkili bir durum var.
***
Ülkemiz siyasetçilerinin, mikrofon başında yaptıkları demagojilerle, gündemi uzun süre şekillendirmeyeceklerini görmeleri gerekmektedir.
***
Dünyada uluslararası ticaretin, bazı ülkelerin ve bazı şirketlerin tekelinde olduğunu biliyoruz.
Bu tekeller, istedikleri yerde ticaret ve istedikleri yerde de savaş çıkartabiliyorlar.
Bu tekellerin ülkemizde de istediklerini yapmalarını önleyecek tedbirleri almamız gerekiyor.
***
Siyasilere de haksızlık yapmamak gerekiyor.
Ülkemiz siyasetinde önemli bir yeri olan sosyal demokrat siyasetçilerinin, “ Projeye dayalı siyaset” önerilerini, “Düşünce Atölyeleri adı altında yaptıkları çalışmaları” herkesin ama herkesin, büyük bir tarafsızlıkla yeniden değerlendirmesi, siyasetimize yeni bir ivme kazandıracaktır.
Sunulan iyi şeyleri anlayacak bir halkımız olduğunu unutmayalım.