Ekonomistler, Bir ülkenin olmazsa olmazı üretime yönelik yatırımlardır diyor,
Yatırım üretime dayalı ise yatırımdır diyor ve yatırım istihdamdır güçtür diyor.
Yatırım denen bu hazineyi, sosyal yardımlara boğdurmamak lazımdır diyorlar. * * *
Azgelişmiş ülkeler, yatırımın önemini ciddiye almadıkları için, hazıra hazinenin bile dayanmayacağını anlamak istememektedirler.
Bu nedenle az gelişmiş ülkelerde, işsizlik ve yoksulluk önü alınamayan canavar haline gelmektedir.
* * *
Tasarruf tedbirleri ile elde edilen kaynakların, yatırıma kanalize edilmesi gerektiği ekonomistlerin üzerinde anlaştıkları başka bir önemli bir konudur.
Sonuç olarak üretim olmadan zenginleşme olmayacağını anlamak durumunda olanlar az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke insanlarıdır.
* * *
Üretmeden yemek alışkanlığı olan ülkelerde, toplumsal refahın geliştirilemediğini ekonomistler söylüyor.
Bu yaşananların ne olduğunu fark edebilmek için inanın ekonomist olmak gerekmiyor.
Bu siyasi iktidarın eleştirilmesi falan değil, sadece genel bir tanımlama ve tespittir.
* * *
Tüketime ve yardımlarla yaşamaya alıştırılmış insanlarında, bu konuda şapkasını önüne koyması gerekiyor diye düşünüyoruz.
Halka tasarrufu düşündürmek işi için, siyasi iktidarlarında halkı bilgilendirmeleri gerekiyor.
* * *
Dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan ülkemiz, son yıllarda ihracat ithalat dengesinin bozulması ile birlikte dış borcunu üçe dörde katlamıştır.
* * *
ABD yayılmacı ve emperyalist bir devlettir.
Ülkemiz siyasetçilerinin bu yayılmacı devleti doğru okumaları gerekiyor.
Suriye olayı patlak vereli, ABD’nin ülkemize takındığı tavrın bir değerlendirilmesi gerekiyor.
* * *
Ama bu olumsuz durum, ABD’nin bu politikalarına teslim olacağımız anlamına gelmemelidir.