16 Nisan’da, Cumhur Başkanlığı Sisteminin kabulü veya reddi için halkımız yine sandık başına gidecek.
Bu defa önümüze konulan konu, bir genel seçim değil, siyasi iktidarı belirlemeyeceğiz ama gelecek yılların yönetim şeklini belirleyeceğiz.
* * *
İlk defa bu seçimde, beklide mensubu olduğumuz partilerimiz gibi düşünmeyeceğiz.
* * *
Bu referandum konusunun halka doğru anlatılmasının yaşamsal bir önemi vardır.
Evet ve Hayır diyecek olanların, referandum konusunun getirilerini ve götürülerini iyi çalışmaları gerekiyor.
Dediğim gibi belki de ilk defa mensubu olduğumuz siyasi partilerimiz gibi düşünmeyeceğiz.
* * *
Birbirimize güç gösterisi yaparak bak biz sizi yendik, siz vatan hainisiniz deme şansına sahip değiliz.
Demokrasinin yerleşmesinin ve gelişmesinin önündeki en önemli engel birbirimizi görmezden gelmemizdir, birbirimizi yok saymamızdır.
* * *
Bu referandumda Evet diyecek olanlar ile Hayır diyecek olanlar birbirlerinin düşmanları değiller.
Bu akıllardan çıkarılmamalıdır.
Bizler ayrı partilerin mensupları da olsak, ayrı inançların mensupları da olsak, barış içinde birbirimizle mücadele etmeyi ve barış içinde yaşamayı mutlaka öğrenmemiz gerekiyor.
* * *
Seçimlerin ve referandumların galibi ve mağlupları doğru değerlendirilmelidir.
Bunu hiç kimsenin unutmaması gerekiyor.
* * *
Bir defa devletimiz demokratik olarak kalmalı, dünyaya açık, komşuları ile barışık, kendisi gibi olmayanları düşman görmeyen bir devlet olarak kalmalı konusunda toplumda bir sıkıntı olmadığını biliyorum.
* * *
Referandum çalışmalarında kuvvetler ayrılığı halka güzel anlatılmalı.
Parlamenter demokrasi ile Cumhurbaşkanlığı sistemi doğru karşılaştırılmalıdır.
Kurumsal reformlarla halledilebilecek meseleleri, yeni kurulacak sistemle halledeceğini söyleyenlerin, bunu topluma detayları ile en ince noktasına kadar anlatmalıdır.
Yargının, demokrasinin ve özgürlüklerin zarar görmediği bir sonuç alınmalı konusundaki temennimizin altını çizmek durumundayız.