Paranın tarihçesini anlatacak değilim ancak, yaşamın her alanında paranın çok önemli bir eleman olduğunu da görmek durumundayız.
Paranın hakça dağılımı meselesi dünyada da kronik bir yara durumuna geldiği için, Ticaret ve siyaset para ile buluşma konusunda daha avantajlı meslekler durumuna gelivermiştir.
* * *
Ticaretin en önemli unsuru paradır, sermayedir.
Buradan paranın ne kadar önemli bir unsur olduğunu, dağılımındaki adaletsizliği giderecek bir formülünde olmaması, refahın tabana yayılışını etkilemektedir.
* * *
Paranın dağılımındaki adaletsizlikleri de görmezden gelemeyiz.
İnsanlığın ve teknolojinin ulaştığı bu modern çağda bile buna adil bir çözüm bulunamadığını da gördük.
* * *
Sermaye, ticaretin ve yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olarak karşımızda duruyor.
Aslında Para, sermayedar için ne kadar önemliyse, emeği ile geçinenler içinde o kadar önemlidir.
* * *
Paranın hâkimiyetini tanımlarken, emeğin gücünün de aynı yerde tanımlanması gerektiği bir türlü başarılamamıştır.
* * *
Halk arasında, “paranın açmadığı kapı yoktur “ deyişinin eş değeri, emeği ile geçinenlerin emeklerinin değeri de aynı tabloda konuşulmalıdır.
* * *
Siyasetin, paranın tabana yayılmasında daha adil bir belirleyici olabilmesi toplumun en önemli talebidir.
* * *
Özetle ülkemizde Siyaset, paranın adil dağılımı konusundaki zorlukların altında can çekişmektedir.
* * *
Halk siyasi temsilcilerini belirlerken, kendi iradesi ile baş başa kalmakta zorlanmaktadır.
Paranın tabana adil dağıtılması konusunda, siyasetin başarısının beklendiğinin altını çizmek durumundayız.
Unutmayalım ki, insanca yaşamak için hakça bölüşüm gerekmektedir.