Ülkemizde siyaset, hiçbir koşulda yan yana gelemeyen, her gün gelen şehitlere rağmen, bu yangına çözüm üretemeyen, sanki sadece kendi geleceklerini garanti altına almak isteyen, TBMM’ne sorunları çözmek için değil, birbirlerini hırpalamak için gelen, özellikle demokrasi konusunda pek fazla olgunluğa erememiş insanlardan oluşmaktadır.
Bu durum siyasetimizin ve siyasetçilerimizin yaşlandığını göstermektedir.
* * *
Yaşanan katliama çözüm üretmek yerine hala, rakiplerinin eksiklerini işleyen, kendileri gibi düşünmeyen herkesi hain ve katliamın nedeni olarak gösteren siyasiler yaşlanmışlardır.
Bu çatışmaları son çare olarak gören siyasetçiler yaşlanmıştır.
* * *
TBMM’nin yaş ortalamasına bakın, Siyasi partilerin Parti meclislerinin yaş ortalamalarına bakın, Yerelde İl yönetimlerinin ve İlçe yönetimlerinin yaş ortalamalarını bir araştıralım.
Bedenen yaşlı olanların, beyin olarak da yaşlanmış olmaları hem talihsizlik ve hem de siyasetin önündeki engellerden birisidir.
* * *
Gençlerin çoğalması özgürlük taleplerini artırıyor.
Siyasi partilerde egemen olan güçlüler, bu özgürlük taleplerinin artmasından, yaşananların sorgulanmasından rahatsız oluyorlar.
Bu düşünce, siyasetin yaşlandığının işaretlerinden birisidir.
* * *
Fark yaratacak şeyler bulmakta zorlanan siyaset ve siyasetçiler, yaşlılığa kanat açmış demektir.
* * *
Yaşlıların gençlerden korkmalarının altında yatan birçok sebep vardır ama en önemli sebeplerden birisi, gençlere fark yaratacak önerilerde bulunamamalarıdır.
Bu durum gençlerin yaşlıları, kütüphane olarak görmelerinin önündeki en önemli sebeplerden birisidir.
* * *
Üreten, fark yaratacak çözümler öneren, gençlere rehberlik yapacak yenilikleri sunan yaşlılar siyasetin önünde, gençlerin önünde engel olarak görülmez.
Ve yaşadığımız katliamı önlemenin yollarını üretemeyen, toplumsal barışı sağlayacak şeyleri söyleyemeyen siyasiler yaşlanmışlardır.
* * *
“ Ben babamdan ileri, doğacak çocuğumdan geriyim” diyen üstada, söylenecek bir söz var mı?
* * *
Yaşanan bunca soruna karşın, bu ülkede lider olduğunu söyleyenler, karşıt görüşlü olan kesimler ile konuşacak bir şey olmadığını sanan siyasetçiler yaşlanmışlardır.
* * *
Üniversiteler, toplumdaki bu karmaşanın, bu iç kavganın, nasıl önleneceği ile ilgili önerilerde bulunamıyorlar.
İspanya’nın ETA’ ya, İngiltere’nin İRA’ ya yaptığını, biz ülkemizde neden yapamıyoruz.
Otuz yıldır savaştığımız PKK terörünün, çatışmalarla çözülemeyeceğinin hala anlaşılamamış olmanın manası nedir?
Çatışmaların 3 yıl durması tesadüf müydü yoksa bir sürecin yönetilmesi miydi?
* * *
Terörün durdurulması meselesini sekiz bilinmeyenli denklem haline getiren siyasiler, bu sorunu bu güne kadar çözebilmeliydiler.
Burada, siyasetin yaşlanmış olması sebeplerden birisidir.