Siyaset yapma ve politika ile ilgilenme işi artık, sadece serbest meslek erbaplarının, Tüccar ve iş adamlarının ve geliri iyi olan emeklilerin uğraştığı bir alan haline gelmiştir.
Bu bir ön yargı değil, bir tespittir.
Bu gün Ülkemiz siyaseti, bu anlayışın bedelini ödemektedir.
***
Kendi mesleğinde başarılı olmuş, bilgi ve becerisi, ülke sorunlarını çözecek durumda olanların, emeği ile geçinenlerden de olsa siyasete kazandırılması lazımdır.
Bu insanların siyasete kazandırılması işinin, tek seçicilerin elinden alınması, siyasetimizin manevra alanını genişletecektir.
***
Siyaset yaptığını söyleyen ve politika ile ilgilenmeyi meslek haline getirenlerin, daha çok kendi ceplerinden harcamaları ve bu nedenle kendilerinin önemli olduklarını sanmaları, siyasetin bir yerinde oluşmuş önemli bir yaradır.
Bu yara öyle çizik ve çarpma ile oluşmuş bir yara değildir.Bazı aktörlerce özellikle kaşınmış yaralardır.
***
Harcadığı para kadar siyasi itibar kazandığını sanmak, bir siyasi düşüncenin halka ulaştırılmasının önündeki ciddi bir engeldir.
***
Siyaset daha çok kendi cebinden harcayarak yapılan bir meslek değildir, olmamalıdır.
Bu durum, kaz gelecek yerden, tavuk esirgenmezmiş, kim bilir nasıl bir çıkar var ki, cebinden harcıyor anlayışına zemin oluşturmuştur.
Aslında Siyasi partilere hazine yardımının yapılması, cebinden harcayanların egemenliğinin kırılması için yapıldığını düşünmek istiyorum.
***
Sabit gelirlilerin, emeği ile geçinenlerin yer bulmasının oldukça güç olduğu bu sofradan, sadece parası olanların yararlanması, siyasete yeni yüzler kazandırmanın önündeki ciddi engellerden birisidir.
***
Bu işin sadece, Serbest meslek erbapları “Tüccar ve İş adamları” ve emeklilerle olmayacağını siyasi hayatımız yaşayarak öğreniyor.
Politika sadece heves ve maddi olanakla yürütülemiyor, bu iş için bilgi de gerekiyor.
***
Politikacıyı,
. Delege tavlayabilen, delege seçimlerinde ayak oyunlarını becerebilen,
. Kurultay ittifakları kurabilen,
. Halkla ilişkilerde incelikleri bilen insanlar olarak belirlemek artık yetmiyor.
Ekonomi, diş politika, yerel yönetimler, turizm ve eğitim alanları gibi birçok alanda bilgi ve birikim istiyor, emeğin içinden gelmiş insanlar istiyor.
***
Siyaseti, bir kör dövüşü, Aşıklar atışması, sözel meydan savaşı gibi göremeyiz.
Tilki kurnazlığının, bilgi birikimini ve emeği yok saydığı bir iş alanı olarak göremeyiz.
Ülkemizdeki siyasi çıkmazların, tek sebebi bunlar değil, bu çıkmazları ortadan kaldırması gereken siyasetçilerin belirlenmesindeki yanlışlardır da.
CHP yaptığı son kurultayla, kendi Anayasasını yapmıştır.
Bu Anayasa ile Parti içi demokrasinin sınırlarının genişletileceğine, parti üyelerinin düşüncelerinin önemseneceğine, cebinden harcayamayanlarında siyaset yapmasının önünün açılacağına inanmak istiyorum.