Söz konusu eğitim olunca, herkesin aklına önce çocuklarının eğitimi ile ilgili hayalleri geliyor.
* * *
Çocuklarının eğitimi için o yoksul, o dar gelirli insanlarımız varını yoğunu orta koyuyor.
Her şeye boyuneyip yeter ki çocuğum iyi bir eğitim alsın değen anne ve babalara tanığız.
Yeter ki çocuğum okusun ben her türlü fedakârlığa hazırım diyor.
* * *
Bu noktada tabidir ki devletin de, devleti yönetenlerinde öncelikleri bilgi ile buluşmuş, iyi bir eğitim almış nesiller yetiştirmeyi planlayıp uygulamak olmalıdır.
Ve onların ailelerine destek çıkmalıdır.
* * *
Eğitim bedelini ödeyebilenlerin daha çok yararlandığı bir meta durumuna keşke gelmeseydi.
Özel girişimciğin bazı yerlerde uygulanmasını hoş görsek de, bunu sağlıkta ve eğitimde hoş görmemek gerekiyordu.
* * *
Eğitimin temel öğesi tabidir ki öğretmenlerimizdir.
Öğretmenlerimizin gelir düzeyi düşük meslek guruplarından sayılır olması, Milli Eğitimimizin en temel sorunudur.
Öğretmenlerin mesleki sorunlarını tartışmadan önce onların karınları doyurmamız, mutlu, yarına endişeyle bakmayan insanlar olmalarını sağlamalıyız.
* * *
Bir öğretmen arkadaşım, sözleşmeli öğretmenler gibi sözleşmeli bir başka önemli meslek varmıdır diye sordu?
Yani dedim, örneğin dedi sözleşmeli yargıç, sözleşmeli Belediye başkanı var mı diye sorduğunu anlattı.
* * *
Gerçekten ülkenin gelecek kuşaklarını yetiştirme görevini verdiğimiz öğretmenleri, ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen diye sınıflandırmak eğitimimizin en önemli sorunu olmuştur.
* * *
“Öğretmenler gelecek nesiller sizin eseriniz olacaktır” demek eğitimin sorunlarının ne kadar önemli olduğunu gösteren bir ifadedir.
Tüm bu olumsuz koşullarına rağmen, öğretmenlerimiz cansiperane görev yapmaktadırlar.
* * *
Yeni Milli Eğitim Bakanımızın açıklamalarından umutlanmak istiyoruz.
Yeni öğretim yılı, eğitim camiamıza, eğitim çalışanlarımıza ve çocuklarımıza hayırlı olsun.