Hangi TV’de bilmiyorum, yeni başlamış bir dizinin ismi kafamda şimşekler çaktırdı.
“ Sudan bıkmış balıklar. “
* * *
Son on gündür şiddetli yağan yağmur ve meydana getirdiği sel nedeni ile kaybettiğimiz insanlarımızın, sudan, selden ölmeleri, bu cümlenin hafızama kazınmasında etkisi oldu galiba.
* * *
“Sudan bıkmış balıklar” lafı bana, işsizlik ve yoksulluk yüzünden, hayatından canından bıkmış insanları hatırlattı.
Vaziyet onu gösteriyor ki, denizlerde de yaşam öyle kolay değil.
Orada da, yaşam sıkıntıları balıkları canlarından bezdiriyor, can güvenliklerinin olmayışı yaşamlarını sıkıntıya sokuyor.
Özet olarak, denizlerde balık olmakla, karada yoksul, işsiz ve güçsüz olmak aynı!
* * *
Bizim gibi gelişme çabasında olan ülkelerde, yoksulların ve işsizlerin, piyasa ağalarının ellerinden çektiği sıkıntıları, denizlerdeki yaşamda da egemen olan ağa balıklar yüzünden, denizlerin diğer küçük balıkları çekiyor.
Denizlerdeki o yaşam, güçsüz, küçük ve lezzetli balıkları, “Sudan bıkmış balıklar” haline getiriyor.
* * *
Deniz altındaki yaşamda da, kuralları koyanlar güçlü ve büyük olan balıklar oluyor.
Bize ne kadar benziyorlar değil mi?
* * *
Yaşamanın temel kuralı, denizde, karada ve havada hep aynı esaslara dayanmakta.
İnsan, balık, kuş ve diğer canlılar, aşağı yukarı hepsi aynı sorunlar ile boğuşuyorlar.
Denizde yaşayan küçük balığın sorunları ile karada yaşayan işsiz, güçsüz bir insanın sorunları arasında fark olmadığını anlıyoruz.
* * *
Denizlerimizde yaşayan küçük balıklardan, Örneğin Karadeniz’in gülü hamsi balığının yaşamını düşünüyorum.
Hamsi balığının işi de hiç kolay değil.
Çok sevdiğimiz o hamsi balığının yaşamı, doğduğu andan itibaren bir yığın tuzaklarla dolu, yaşamı sürekli tehdit altında.
En küçük ihmalinin ve dalgınlığının bedelini canı ile ödüyor.
Bizlerde, özellikle kenar mahallelerde, dere yataklarının kenarlarında yaşayan insanlarımızda, bir ihmalin bedelini canları ile ödemiyorlar mı?
* * *
Deniz yaşamında güçlü balıkların gözlerinde hamsi balığı neyse, karada yaşayan güçlü iş ağalarının gözünde, işsiz ve güçsüz olanlar aynı.
Çünkü yaşamın kurallarını güçlü olanlar belirliyor.
* * *
Hamsi balığı, ha güçlü büyük bir balık tarafından yenmiş, ha da bizim masalarımızda meze olmuş onun için çok fazla bir şey değişmiyor.
* * *
Uzatmayalım, denizde güçsüz ve küçük bir balık olmak ile yoksulluk çeken bir insanın yaşamı arasında pek fazla bir fark yok.
Denizin içindeki yaşam şartları, küçük ve güçsüz balıkları sudan bıktırıyor.
Bizlerin yaşadığı güçlüklerde, bizleri canımızdan bezdiriyor
Balıklar sudan bıkabilirler ama bizler yaşamdan bıkamayız.
Çünkü yaşam, akıllıca yapılan mücadele ile sürdürülebiliyor.
Bunu balıklar keşfedememiş olabilirler ama bizler, içimizde balık hafızalılar çoğalsa bile, yaşam mücadelesinin önemini biliyoruz.