Otuz beş yıllık devlet memurluğum ve on sekiz yıllık emekliliğim süresince, her mali yılbaşında ve yıl ortasında, memurların, diğer çalışanların ve emeklilerin maaşlarına, enflasyonun etkilerinden korumak amacı ile az veya çok bir zam yapılırdı.
O zamanın siyasi iktidarları yaptıkları bu zamlara rağmen, çalışanları enflasyona ezdirdiği gerekçesi ile epeyce eleştirilirdi.
Önemli bir süre, maaşlara yapılan zam üstünden de siyaset yapılırdı.
Bu gün ise çalışanlara eskiden olduğu gibi yeterli zam yapılmamasına rağmen, ne çalışanlardan, ne halktan, ne basından, ne TV’lerden ve en acısı da, emek sendikalarından, yeterli ses yükselmemekte ve her kes hayatından memnun görünmektedir.
* * *
Yıl 2014 Temmuz ayı geldi ve geçiyor.
Devletin çalışanları ve diğer çalışanların maaş zamları ne oldu?
Özgür basınımız, Televizyonlar, sendikalar, halkımız ve hatta çalışanlar korkularından mıdır nedir, Temmuz maaş zamları ne oldu diye yazamıyor ve soramıyor.
* * *
Memurların ve diğer çalışanların maaşlarına bu Temmuz ayı başı itibarı ne kadar zam yapıldı bilen var mı? Yaşam şartlarımızın daha kötüleştiğinden bahseden var mı?
Gerçi bu sıralar seçimler nedeni ile masraflar fazlalaştı, çalışanlar biraz idare etsinler diye mi düşünülüyor?
Yoksa ülkemiz ekonomisinde büyük bir başarı mı sağlandı? Ülkemizde enflasyon artışı olmadı mı?
* * *
Kişi başına düşen milli gelirin yükselmesine rağmen, bu yükseliş tabana yayılamıyorsa, emekçiler, diğer çalışanlar ve halkımız, bu milli gelirden yeteri kadar pay alamıyorlarsa, o ülke “ Orta gelir tuzağına” düşürülmüş bir ülkedir.
Ülkemiz orta gelir tuzağına düşürülmüş bir ülke olduğu için de, milli gelirin dağılışında adalet sağlanamamaktadır.
* * *
Çalışanlarımızın, yaşam standartlarındaki zorluklar, maaşlarındaki yetersizlik ve çektikleri geçim sıkıntıları, demokrasisi işleyen bir ülkede kıyametlerin kopmasına neden olurdu.
Bu sessizliği demokrasi adına demokrasinin geleceği adına endişe ile izliyoruz.
* * *
Çalışanların maaşlarına yapılan zam, yaşanan yoksulluk ve milli gelirin adil bölüşülememesi toplumda tartışılmalıdır.
Bu tartışma demokratik bir gereksinimdir.
Yapılacak olan zam çalışanlara verilecek bir bağış değildir. Gelişmiş demokrasilerin hiç birisinde, çalışanların maaşları hibe gibi gösterilmez, bu verilenle idare edin denilemez, o halk o zaman sende şu müsrifliği bırak der.
Yapılan zam, çalışanların emeklerinin bedelidir. Bu bedel, pazarlık sistemi ile belirlenmelidir.
Maaş zamlarındaki artış hiç kimsenin himmeti sayesinde olmamalıdır.
Demokrasinin evrensel değerleri böyle diyor.
* * *
Devlet bütçesinin hoyratça kullanıldığını gözlediğimiz bir dönemde, çalışanların maaşlarını yeterli bulmak, çalışanların çektiklerini görmezden gelmek demektir.
İstatistik kurumunun her aybaşında açıkladığı enflasyon oranlarını görmezden gelmek, çalışanların geçim sıkıntılarını görmezden gelmek demektir.
* * *
Çalışanların ve emeklilerin geçinemediğini, maaşlarının yetmediğini seslendiremeyen sendikalar, özgür basın ve diğer kurumlar da kendilerini gözden geçirmelidirler.