Ben insan odaklı düşünmeyi önemsemiş, dünyanın en önemli unsurunun insan olduğuna inanmış birisiyim.
Yabancı düşmanlığı benim aklımın kenarından bile geçmeyen bir olgudur.
Ama yaşadığımız toprakların kıymetini, yaşadığımız topraklardaki varlıklarımızı değerlendirirken, önceliğim bu toprakları için şehit vermiş milyonlarca aileyi düşünmeden de edemem.
***
Burası Amerika’nın, burası Almanya’nın burası Türkiye’nin denmeseydi de, insanlık dünyayı ortak alan olarak kabul etseydi ne diyebilirdik ki?
***
Suriye deki iç savaş nedeni ile beş milyona yakın Suriyeliyi misafir ettik.
Ama artık iç savaş bitti. Bu savaşın bittiğini de nereden anlıyoruz?
Suriyeliler bayram tatillerinde memleketlerine gidip tatil bittiğinde sağ salim geri dönüyorlar.
***
Şimdilerde birde Afgan akımı başladı.
Epeyce bir Afganlı da zorunlu misafir olarak ülkemize yerleşmeye başladı.
Bu olmadı işte, bu davetsiz keyfi misafirlik artık rahatsız edici boyuta ulaşıyor.
Bundan halkımızda tedirgin olmuş durumdadır.
***
Benim karnını doyurmakta zorluk çeken halk çoğunluğum dururken, devlet olarak millet olarak bunca misafiri ağılama olanağım yok ki.
***
Avrupa birliğinin vereceği çerez parası nedeni ile onlara hoş geldiniz diyemiyoruz.
Yayılmacı Kapitalist devletlerin, düzenlediği bu oyunu bozmaya çalışmak durumundayız diye düşünüyorum.
***
Bunu yaparken yabancı düşmanlığımız olmadığını belirten gerekçeleri de sıralayabilmeliyiz.
Hava alanının kontrolünden ve Avrupa birliğinden alacağımız yardımlara, bu ülkenin dokusu bozdurulmamalıdır.
***
Bir yurttaş olarak önce canımızı ve ülkemizi düşünmek durumundayız.
Bu dünyanın en akıllıları yayılmacı ülkeler değildir.
Bu dünyayı en az onlar kadar bizlere seviyor ve düşünüyoruz.
***
Avrupalılar rahatsız olmasın diye, ülkemizi otel durumuna sokmamalıyız.