Yaşadığımız kentler, sadece belediye başkanlarının inisiyatifine bırakılamayacak kadar önemli yerlerdir.
Bu anlayışın ciddiye alınması o şehirde yaşamaya başlamanın ana temasıdır.
* * *
Bir kentin yaşayan kent, yaşayan şehir olması, o kentte yaşayanların şehirlerine sahip çıkmalarına bağlıdır.
Sadece yerel seçimlerde oy kullanarak, sadece gazetelerde yaşadığınız kentle ilgili yazılanları okuyarak, yaşadığınız kente ait sorumluluklarınızı yerine getiriyorsunuz demek olmuyor.
* * *
Kentin birçok yerinde yapılan belediye müdahalelerine halk sadece işler bittikten sonra müdahil oluyor.
Hani yerel yaşam, demokrasinin mektepleriydi.
* * *
Belediye meclis üyelerimizin, bölgelerindeki belediye hizmetlerini mahalle mahalle dolaşarak oy aldıkları kesimlere anlatmaları, kentte yaşayanların yerel yaşamın şekillenmesine katılmaları için önemlidir diye düşünüyoruz.
* * *
Yaşadığımız şehirde gerçekten yaşamak lazım.
Sadece o şehirde ikamet etmek veya bir iş sahibi olmak, o şehirde yaşamak demek olmuyor.
* * *
Kent Trafiğinizin keşmekeşliği, trafikte sürücülere kurulacak pusularla ve kesilen cezalar ile düzelmiyor.
İki gündür Gazetemizin köşe yazarları yazıyor, sürücülere kurulan bu pusuyu.
Kentteki oto park sorununu ve trafik keşmekeşliğini önlemenin yolu, Büyük şehir belediyemize bir türlü anlatılamadı.
* * *
O şehirde ikamet etmekle, o şehirde gerçekten yaşamak aynı şey değildir.
Yaşadığınız kentteki yeşil alan oranı, dünya standartlarının altında ise bilinmelidir ki o kentin belediye hizmetleri bir kişinin inisiyatifine bırakılmış demektir.
* * *
Yerel yaşamımızın daha sağlıklı gelişmesi, o şehirde yaşayanların, belediye çalışmalarına katılmaları ile doğru orantılıdır.