Yerel projeleri tartışamadığımız bir yerel seçim sonrasında, yeni göreve başlayan belediye başkanlarımızın, belediye hizmetlerinin taşorenler eliyle yürütülmesine nasıl baktıklarını ben merak ediyorum.
* * *
Yerel yaşamın düzenlenmesi işinin taşorenlere bırakılmasının, önemli bir açıklaması olmalıdır.
Yerel hizmetler, yerel yöneticilerin bizatihi yapması gereken işlerdir. * * *
Belediyeler, örneğin çöp toplama hizmetlerini taşoren bir şirkete ihale etmektedir.
— Neden ihale etmektedir? Hizmeti daha ucuza mal etmek için mi yapmaktadır?
— Eğer ucuza mal etmek içinse, siz belediye olarak, taşoren şirket kadar olamıyor musunuz?
—Bu hizmetleri belediyeler yürütürken çalışanları, fazla çalıştırıldıklarında, fazla mesai ücreti ödediklerini, bununda hizmeti pahalıya mal ettiğini söyleyen belediye başkanları tanıyoruz.
Bu hizmetler özelleştirildiğinde, hizmeti yürütecek şirketlerin neden bu yasal gerekliliği yerine getirmediği ayrı bir sorundur.
— Ayrıca bu hizmetleri belediyeler yerine getirirken, çalışanların sendikalı olmaları engellenemiyor da, taşoren şirketlerde sendikalı işçi olmak neden sorun ediliyor?
— Demokratik hukuk devletinde, bu tabloyu takip etmek kimin ve kimlerin görevidir?
— Yerel hizmetleri yürütmekle yükümlü bir belediye başkanı, aman iş ucuza mal edilsin de gerisi önemli değil değebilir mi?
Bunların doyurucu cevapları alınmadan, hiçbir hizmetin taşorenlere devredilmemesi gerekir diye düşünmek yanlış mıdır?
* * *
Belediye başkanlarının, belediye hizmetlerini taşorenlerin eline bırakmasını bu nedenlerle tartışılabiliriz.
İş güvencesinin yok edilmesi demektir.
O zaman, yerel hizmetleri özel şirketlerden birisine devredelim, bu yerel seçim mücadelesi de bitsin.
* * *
Yerel yönetimler, demokrasinin mektepleridir.
Yerel yönetimler, ülkeyi yönetmenin alt yapısının oluşturulduğu yerlerdir.
Buradaki hizmetler Taş örenlere devredilmemelidir.
Hele işleri daha ucuza mal edeceğim diye, çalışanların iş güvencelerini, işçi haklarını görmezden gelmek, ne demokrasinin evrensel değerlerine ve ne de sosyal belediyecilik ilkelerine uymamaktadır.
* * *
Tekrar etmekte yarar vardır, yerel yönetimler bir kamu hizmetidir.
Kamu hizmeti olan yerel hizmetler, özelleştirilmemelidir.
En son, kentlerimizin içme suyu tesislerinin özelleştirileceği korkusu halkımızın içerisine düşürülmüştür.
Tıpkı elektrik dağıtım şirketleri gibi, su dağıtım şirketleri kurulacak ve bu şirketler aracı olarak kullanılacak ve belediyelerimizin ürettiği içme suyumuzun dağıtımını da bunlar yapacaklardır.
Elektrikte olduğu gibi 3 kuruşluk suyu 103 kuruşa kullanma devri çok yakında başlayacaktır.
* * *
Ben müşteri olmak istemiyorum, ben halkım.
Belediye başkanları, ulaşım hizmetlerini ve diğer hizmetleri özelleştirerek, bizleri taş örenlerin eline bırakmamalıdırlar.
Bunları bana sosyal belediyecilik söyletmektedir.