Uğradığım, muhabbet ettiğim ve gündemin kritiğini yaptığım bir eczanedeydim yine...
Gelen giden çok.
İlacını alan da var, alamayıp geri dönen de var, sonra gelirim deyip işi bozuntuya vermeyen de var.
Ancak; herkesin ortak görüşü ilaçların pahalılığından dert yanmaları.
Eczacı Beye sormuştum önceden bu durumu.
Bir dokun, bin ah işit vaziyetindeydi Eczacı...
Niye mi?
Tüm eczacılar gibi o da, artan ilaç fiyatlarından şikayetçi idi.
Yaşlı, eşarplı ve durumu, vaziyeti orta halli bir hanım teyze girdi Eczaneye.
İki limon, iki domates, iki salatalık üç beş tane de patates elindeki poşette vardı.
Gözüm onlara ilişti.
Yaşlı Teyze, Gripin istedi.
Ne kadar diye de sordu?
Eczane çalışanları Gripin’in fiyatının beş lira olduğunu söyledi.
Yaşlı Teyze, iki adım geri geldi ve konuşmaya başladı.
O konuştukça, benim kanım dondu.
O konuştukça, ben isyan ettim.
O konuştukça, ben gençliğime yazıklar olsun dedim.
O konuştukça, ben yerin dibine girdim.
O konuştukça, ben utandım, kahrettim!
O konuştukça, o konuştukça adeta içim parçalandı.
İnsanlığımdan utandım!
Ben utandım, inanın sizde utanın!
Bizi, Samsun’u temsil edenleredir bu isyanım aslında.
Yaşlı teyzenin de oyunu aldınız.
Şimdi hangi yüzle o kapıya geleceksiniz?
Yazıklar olsun siyasetinize!
Onun için; ne ezen, ne ezilen, insanca hakça bir düzen!
Yüce Peygamberimiz (Hz. Muhammed S.A.V) şöyle buyuruyor: ‘Mazlumun bedduasından sakın. Çünkü onunla Allah arasında bir perde yoktur!’
-Yaşlı Teyze, ilaçların neden pahalı olduğunu sordu.
-Peşine de cevabını hemen yapıştırıverdi.
-İlaçlara zammı Ankara’dakiler siyasiler yapıyor dedi.
-Bakın elime, iki limon, iki domates, iki salatalık üç tane de patates alabildim.
-En ucuz yer neresi diye de dilenci gibi, gezdim dolaştım dedi.
-Yanlış anlamayın, özür dilerim ben dilenci değilim oğlum diye konuştu.
-Bu bizlere revamı? Diye de sordu.
-Size kızmıyorum sakın alınmayın, özür dilerim sizlerden diye de ekledi.
-İki lafından biri yaşlı teyzenin özür dilerim idi.
-Gribin nedir ki dedi.
-Hükümet bizi hiç düşünmüyor mu?
-Baklava alsam, ona zam yapsın, o lüks derim yemem dedi yaşlı teyze!
-Bu sağlık sağlık!
-Hiç mi vicdanları yok bunların…
-Bizi hiç mi düşünen yok dedi kısık sesiyle yaşlı teyze?
-Size lafım yok gençler, lafım bizi düşünmeyenlere…
Aha da almıyorum!, gidiyorum dedi ve o sakin haliyle bir hışımla eczaneden çıktı gitti.
Tam olaya müdahale edecektim, yaşlı teyze sadece eczanede çalışanlara konuştu ve gitti.
Halinden gururlu ve onurlu bir duruşu olduğu, güngörmüş biri olduğu belliydi.
Ona bir değil, onlarca kutu Gripin’i ücret almadan verecek ve bunu defalarca yaptığına şahit olduğum bir eczacı vardı.
Ancak, o an eczanede eczacı bey yoktu.
Bizim de bu teklifi yapıp yaşlı teyzenin gururunu kırmak içimden, içimizden gelmedi.
Al Teyze bizden olsun deyip de konuşamadık, ne tepki vereceğini tahmin edemedik.
Teyzenin gönlünü yapamadık…
Gripin neden bu kadar pahalı diye eczacı kalfasına sordum.
Eczacı kalfası, ‘abi her yerde 10 lira’ diye cevap verdi.
Eczacı bey talimat verdi, ‘biz 5 liraya satıyoruz’ dedi.
Dört beş gün öncesine kadar Gripin’i 15 liraya satan Eczanelerde vardı.
Yazacak çok şey var!
Üzgünüm!
Yoksulluğun gözü kör olsun da, ya tencerede taş kaynatanın halinden bilmeyen bu şehri temsil edenlere, yada ettiğini zanneden başkanlara, yöneticilere ne demeli.
Hz. Ömer olamazsınız, ama onun kadar adaletli olabilirsiniz.
Ne diyeyim ki;
Adaletin bu mu dünya!
Son sözüm, Ahmet Kaya’nın söylediği, Hasan Hüseyin Korkmazgil’in sözlerini yazdığı şarkının bir mısrasın da aynen şöyle diyor.
Dostum dostum,
Güzel dostum!
Bu ne beter çizgidir bu,
Bu ne çıldırtan denge?
Bir yanımız yaprak döker,
Bir yanımız bahar bahçe!
NOT: Baş ve diş ağrısı ile ateş düşürücü etkisi olan tek hap şeklinde kutulu ambalajlarda satılan Gripin'in fiyatı 10 TL oldu. Eczacılar 2022 yılının başında 1.64TL'ye satılan Gripin'in yıl içinde dört kez zam gördüğünü söyledi. Gripin Eczanelerde 10 TL’den satılıyor.
