Lüzumsuz şarkılar, lüzumsuz şiirler, lüzumsuz kitaplar lüzumsuz insanlar yaratırlar. Lüzumsuz insanlar alternatifsiz kötülüğün emekçileri olurlar. Lüzumsuz insanlar lüzumsuz iyilikler yaparlar, işte onlar hakiki kötülüktür. Hiç olmasalar yaşanmayacak kötülükler.
Şarkıları tersten dinleyen, şiirleri tersten okuyanlar, kitapları tersinden yazanlar lanetlidir. Konulara yüzünden baksalar, konular onlarla sohbet edecek! Konulara götünden bakarlar konular ağızlarına sıçar.
Lanet bir büyünün esaretindedirler. Ömürleri çer çöpten başka nedir? Yaptıkları pis kokar, düşünceleri anlamsız ve kaygılıdır. Yaşadıklarının farkında değildirler. Doğduklarını, bir zamanlar bebek ve çocuk olduklarını çoktan unutmuşturlar. Ölümün ne olduğunu anlayamamıştırlar. Çocukluğa ve ölüme iftira atarlar. Tanımlamaları güvenilmez ve son derece yanlıştır. Boş ego eserleri zehirli atıktır.
Onlar bakmayanlar, görmeyenler. Ağızlarında dil, beyinlerinde göz yoktur. Dil yerine yalan, göz yerine şartlar oluşmuştur. Şartlar ve yalanlar lagarında ne yana dönseler boktur.
İçlerinde karanlık, doymayan azgın bir yokluktur. Uçsuz bucaksız bir uzayda kara delik gibi her şeyi yalamak, yutmak, yok etmek isterler. Yokedicilik yaratıcılığa benzer, yeteneksizler yaratamadıklarından yok ederler. Emeğin ucunu kaçırmış, çaresiz cahil kalmışlardır. Dinlerin işaret ettiği kefere zihin cehalettir.
İyi görünmek için öldürür, iyi görünmek için çalarlar. Tüm aynalar sihirlidir, onları güzel gösterir, aynaların ardı boştur bilmezler. Ve ayna duygusuz bir merettir, onlar aynalara inanır, aynalara taparlar.
Para aynadır, kılık kıyafet aynadır, arabalar, evler, gücü simgeleyen koltuklar aynadır.
Ayna ayna söyle bana benden daha güzeli var mı?