Tanrı insanı kendi suretinden yarattı ne demektir? Yaratırken kendini örnek aldı. İnsana yetenekleri neyse, Tanrı’ya melekleri öyledir.
İnsan kafasına akıl elde eder, Tanrı her şeyi bilen Azazil’i yarattı.
İnsan karnından öğrenir açlığı. Hak, hukuk yeteneği karnında gelişir, bu matematiktir. Tanrı her şeyi hesaplayan Cebrail’i yarattı.
İnsanın göğsünde gönül ve vicdan vardır. İnsan vicdanında kendinde olmaması gerekenleri vicdanında yakar yok eder, bir sevgi olarak gönlüne girer. Bu fizik ve kimyadır, bu insanda aşk yeteneğidir. Tanrı mik ölçüde arzuları, cesaretleri gözeten Mikail’i yarattı. Bilim buna evrim der. Tanrı kendinde insandaki vicdandan önce cehennemi yarattı, insandaki gönülden önce Cenneti.
Ve bacaklar köktür, nerde kökleşmek isterse oraya gitsin diye insan topraktan kökleri çıkarıldı. Soy, sop, cibilliyet, asalet sahibi olsunlar diye tarih yeteneği yaratıldı insanda ayaklarla. Adım atmadık, basılmadık yer bırakmadılar. Tarih üzerinde medenileştiler. Zaman üzerinde yürünen yoldur. Yarın yoktur, şu an vardır ve şu anları tarihleştiren Azrail’dir. Ve insan yürüyebilsin, yürüyüp gidebilsin diye damarlarında zaman dolanan Azrail’i yarattı. Yoksa tüm zamanlar aynı an içinde birbirine girecek okunamaz, yazılamaz, yaşanamaz olacaktı. Yanlış bilgi Azrail öldürmez, sadece mezun eder, tarihi esere çevirir tüm olup bitenin yaptıklarını.
Ve varlıklarda cinselliği yarattı, yaratıcılık yeteneği edinsinler, birer sanatçı olsunlar, eserler meydana getirsinler diye. Canlı heykeller doğururlar bitkiler, hayvanlar, insanlar. Hepsi Tanrı’nın heykelleridir. Renkler, şekiller sürekli değişir Tanrı’nın tablolarında ve sürekli tiyatro sergilenir dünya sahnesinde. Her an, her yerde ayrı bir komedi, dram… canlı canlı emprovize hikayelerle. Herkesi kendi romanının kahramanı kıldı. Ve herkesi bir başkasının romanında iyi bir figüran yaptı aynı zamanda. Nasıl bir denk getirme. Ve kuşların aryaları, kedilerin, köpeklerin, tavukların, horozların konçertoları, kurtların ulumaları. Derelerin ince şırıltılarından, şelalelerin ve nehirlerin gür altyapılarına kadar sürekli değişen armoniler ve sürekli çalan bir senfoni. Notaların, renklerin sözü. Duran taşın, dağların sözü dinleyenlerin kulaklarını kulak olmaktan çıkartır enginleştirir. Ve söz bahşedildi varlığa, her öze kendi özünü ebedileştiren, edebileştiren söz. Ve sanat yaratıldı insan sanatçı olsun diye, yoksa tatsız tuzsuz anlamsız kalacaktı her şey. Tam her şey çöp olacaktı Tanrı kendinde İsrafil’i yarattı, söz sırra üfürsün hakikat ayan olsun diye.
İnsanda el vardır, gücü elde etmek için ve elde ettiğini paylaşmak için. El insanda inanç yeteneğidir. Eliyle emeğinin karşılığını alır ve eliyle paylaşarak dostluk, arkadaşlık, aile, toplum, millet, halk, insan elde eder, insanların gönlüne paylaşarak girer, yer edinir güvenilir insan olur. İnsanlar tembelleşmesin, çalmasınlar, hırsızlık yapmasınlar diye, elde ettikleri güçle cimrileşmesinler maneviyatlarını bozmasınlar diye din diyanet vardır. Din diyanet cahiller maneviyyattan mahrum kalmasın diye gücün etiğini belirler. İnsan her şeyden habersiz gelir, habersiz kalan cahilleşir. Maneviyatı artan cahillikten kurtulur. İnsan her ne kadar maddi gözükse de, madde ömürlüdür, biticidir, araçtır, aslı manevidir, maneviyatta zenginleşerek yaratılır. Ve Tanrı sol eliyle kendinden yaratıcı gücü yarattı, sağ eliyle yarattıklarını tuttu. İnsanda sol yaratıcı kılındı böylece, sağ tutucu. Ve gücünü yaşanabilir kılmak için melekleri yarattı, meleklerle gücü inceltti paylaştırdı. Ve müslüman ne demektir hiç düşündün mü, tüm varlıklar için güvenilir insan demektir.
Paylaştırdıktan sonra birlik lazımdı ve bir yetenek olarak iradeyi yazdı çizdi. Paylaştırdıkları bir araya geldiklerinde, her şeyin sağlamasını alan irade oldular. Ve azizleri ve sevgilileri ve adilleri, sanatçıları, tarih yazanları, emekçileri karakter sahibi olmaları, olduklarıyerde sağlamlaşmaları için birlikteliklerdeki iyiyi, doğruyu, güzeli gözeten meleği Eril’i yarattı. Artık bir olmak güçlü olmaktı. İnsanlar ve varlıklar farklı farklı birlikteliklerde buluşsun, anlaşsın diye.
Rabbinin hangi ayetini yalanlayabilir ki insan inkardan başka. İnsan aklı zanlarıyla inkar etti. Matematiği faizle. Fizik ve kimyanın yarattığı sevgiyi büyüyle. Tarihi dogmayla, sanatı kaderle. Gücü tembellik, israf ve hırsızlıkla. İradeyi yalakalık ve iftirayla. Ve inkarcılar inkarlarıyla yeteneksiz kaldılar. Kendilerini cahil bırakmaktan başka bir şey yapmadılar.
Ve yaşamda vahşi zannedilen şey meleklerin görevlerini harfiyen yapmasıdır. Sadece bir yanlış anlamadır insanda vahşet. Bu korkunç anlayışa kapılanlar yalancılığı marifet sandılar. Oysa her şey dürüstçedir. Bu dürüstlükte Tanrı haklıdır.
Bilim bilinen kadardır. Bilim akla IQ der. Güce EQ. Henüz bilinmeyenler tarih TQ’dur. Sanat SQ. Matematik MQ. Aşk AQ’dur insanda. Birliktelik, irade zekası BQ. Bir buluş olduğundan diğerlerinin isimlerini bulan koyar.
İnsanda yetenekler nasıl canlıysa ve şahıs değilse, melekler de öyledir Tanrı’da.