Cumartesi günü Bodrum FK karşısında oynadığımız mükemmel oyun ve karşılığı olan 4-0'lık farklı skor şu kış gününde içimizi ısıttı.
Ligde haftalar hızla ilerliyor, ilerledikçe de takım oyunu üstüne koyarak devam ediyor.
Tabi ki bunun baş mimarı Teknik Direktör Thomas Reis.
Bodrum FK maçındaki oyunda bunun göstergesiydi.
Ancak şunu da söylemeden geçemeyeceğim, hocanın elindeki kadro belli.
Hamle yapma imkanı yok denecek kadar az.
İdeal kadrodan, hatta oyunu direkt etkileyecek 2 oyuncudan yoksunsan, büyük sıkıntı.
Bunu Alanyaspor maçında yaşadık.
Orta sahanın beyni Bennasser ile futbolu ve attığı gollerle Türkiye'nin gündeminde olan Holse yok, sonuç vasat bir oyunla evinde beraberlik.
Demek ki dar kadroda ve 2 futbolcu oyun düzenini alt üst edebiliyormuş.
Bunu yaşadık...
Bodrum maçında ise ideal 11 ve alınan farklı galibiyet bu tezimizi doğruluyor.
Transfer yasağımızı düşünerek bu duruma alışmalıyız ve en az hasarla geçişler yapmalıyız.
Aynen Alanyaspor maçında olduğu gibi.
Bodrum FK maçının birçok yıldızı vardı.
Kimi söyleyelim?
Drongelen mi, Bennasser mi, Holse mi, gollerin pasını veren Emre Kılınç mı, 2 gol atan Marius mu, oyuna sonradan girip her zaman olduğu gibi golünü atan Soner Aydoğdu mu, yoksa en az 2 net gol kaçıran Dimata mı?
Dimata'yı kaçırdığı goller için haksız yere eleştirenler var.
Ben buna katılmıyorum.
Adam o gol pozisyonlarında doğru yerde.
Önemli olan o.
Kaçar, kaçırabilir...
Tüm takım mükemmelin üzerinde oynadı.
Ben yıldızımı seçemedim...
Ya siz...
Sonuç olarak dört dörtlük maç oldu...
Zaten sonuçta onu gösteriyor 4-0...
Açık bir şekilde gördük ki Samsunspor, iyi çalışıyor, iyi çalıştırılıyor.
Taraftar takımını gün, saat farkı demeden destekliyor.
Futbolcular inanılmaz inanmış.
Başarıda zaten peşinden geliyor.
Artık bu maçı unutalım.
Sırada salı günü kupa maçı var.
Rakip 52 Orduspor FK.
Hafife almayalım.
Ben iddia ediyorum, Avrupa'ya gitmenin en kısa yolu kupa.
Örnek mi...
Akhisar Belediyespor...
Aman ha dikkat...