Maçtan önce Sakarya gazetelerinden birisi spor sayfasının manşetini "Gel Bakalım Samsun" atılmış, evet gittik attık ve 3 puanı hanemize yazdırıp döndük.
Benim yetkimde olsa Samsun'da bugün çıkacak gazetenin başlığı,"Sakarya'da İşlem Tamam" olurdu.
Spotumda,"Yılport Samsunspor Sakaryaspor deplasmanından altın değerinde 3 puanla döndü. Maça mührü ise Launa vurdu" olurdu.
Haksız mıyım...
Evet altı puanlık ve stresi büyük maç...
Yenilen çok şey kaybedecek...
Sahada ve tribünde stres bu yüzden...
Hatta maç öncesi eşi ve çocuğu ile birlikte şehirde gezen bir aile tartaklanmış üstelik üzerindeki formalar çıkarılarak, büyük korku yaşatılmış.
Saha içinde, tribünlerde yapılanlar cabası.
Bu ne kardeşim neredeyiz...
Bu kadarda olur mu...
Çık sahaya oyna kazan, herkes seni alkışlasın...
Nedir bu şiddet.
Neyse gelelim maça...
Hüseyin hoca bu işi iyi biliyor...
Hem takımı sahada, hem de saha dışında iyi hazırlıyor...
Ben demiyorum, alınan sonuçlar ortada…
Haftalardır direk onayanı yedek kulübesini çekiyor, kimsenin gıkı çıkmıyor...
Niye iyi olan oynuyor. Çalış formayı kap. Başarı peşinden gelir ve geliyor da.
Yani hak eden formayı kapıyor bu takımda...
Ta ki diğeri ondan daha iyi olana kadar...
Haklı olarak Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu Sakaryaspr karşısına Çaykur Rizespor galibi kadroyu sürdü sahaya...
Doğrusu bu...
Takım iyi mücadele etti, çok kaçırdık, onlarda kaçırdı. Ama erken gol ve sonuçta 3 puan hanemizde...
Herkes mutlu...
Ligin boyu kısaldıkça artık iyi oynadık kötü oynadık eleştirisi de boş. Artık oynamadan kazanmasını bileceksin, daha önemlisi becereceksin. Ki biz de bunu yaptık dün.
Şu durumda şampiyonluk mücadelesi veren takımların ne yaptıkları bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Önemli olan bizim ne yaptığımız...
Biz dün onu yaptık Sakarya'da...
Biz doğrusunu yapıyoruz.
Artık her maç final havasında...
Çıkacaksın oynayacaksın ve kazanacaksın.
Evet dün Samsunspor zorlu bir engeli daha aştı ve hedefine bir adım