Son zamanlarda , yazılı ve görsel basında bazı talihsiz ve üzücü açıklamalarla karşılaşıyoruz. Modern ve temeddün etmiş toplumlarda ulusların bilime olan katkısı tartışılmakta iken ,bizde ise devlet ricalinin bulunduğu ortamlarda ve onların gözleri önünde :’ Bu memleket okumuşlardan çok çekti gibi anlamsız sözler sarf edilmekte , hatta öyleki ; hastanelerde doktorlar dövülmekte , adliyelerde savcılar öldürülmekte , avukatlar tartaklanmaktadır.
Sözüm ona bazı din adamları televizyonlara çıkıp :’ Allahtan babam beni okutmamış ‘ diyerek , bilgi , görgü ve kültürü aşağılanmaya çalışmaktadır. Son zamanlarda bu fotoğrafı bozuk karikatür tipli insanlar cesaretlendirilmekte , bunlara irfan sahibi kanaat önderi şeklinde isimler verilmektedir.
Bilgi ,görgü ve kültürü aşağılamaya çalışan ve bu davranışı yaparkende ortaya çok güzel bir fotoğraf değil ama , karikatür koyan bu insanlar mı irfan sahibiler ?
İrfan bu insanların neresinde ? kılığında mı , yoksa kıyafetlerinde mi ?
Akıl, bu Nasreddin Hocaların hangi hikmetli sözünde ?
Bu cahil , ancak ; muvazzaf din kisveli adamların ilmi inkar eden , bu davranışları nedense bana Irak’ı hatırlattı.
Niye mi ? söyliyeyim…
Irak’ta 2003 yılından beri , bilim adamları ve aydınlar uluslararası servisler ve bunların desteklediği terör örgütleri tarafından sistemli bir şekilde kaçırılmakta ve öldürülmektedir.
Iraktaki , peşmergeler her daim İsrail’in ilgi alanı içinde olmuşlardır.Mossad’ın peşmergelere desteği 1958 yılında başlamışdı. İsrailli askeri danışmaların peşmergeler arasında görülmesi 1963 yılında ortaya çıktı . Haziran 1966 da Levi Leshol , Iraklı Kürt liderlerle görüşmeler yaptı. Mustafa Barzani önce 1967 yılında , sonra 1973 yılında İsrail’i ziyaret etti. O tarihlerde Barzani’nin peşmergeleri ile İsrail arasındaki kilit isimler David Kimehe ve Kürt yahudisi olan Yacov Nimrodi idi.
Iraktaki Peşmergeler , aralarında bulunan Yahudi Kürtleri Binemal Cuhi ( Yahudi Kökenliler ) diye çağırırlardı.1967 yılında vukubulan 6 gün savaşında , Irak’ın Suriye ve Mısır yanında yer almasında korkan İsrail , Iraklı Peşmergeleri Bağdat hükümetine karşı ayaklandırdı. Mısır ve suriyenin elindeki Rus yapımı uçaklarının yapısını öğrenmek için , peşmergelerin elde ettiği bir arap subayı ile Irak Hava Kuvvetlerine ait bir uçak İsraile teslim edildi.
Molla Mustafa Barzani ile İsrail arasındaki ilişkiyi , kendisi de binemahal cuhi ( Yahudi olan ) Sami Abdurrahman sağlıyordu. Bu şahıs , daha sonra bir suikast sonucu öldürüldü.
İsrail ile Mustafa Barzani arasında ilk iletişim ,Kamuran Bedirhan tarafından sağlandı.İsrail Eski savunma bakanı Mordehay’ında Kürk kökenli olduğu söylenmekteydi.
Yahudilerle , Kürtlerin ilk karşılaşması Asur Kralı Selmaneser III ‘ün yahidileri bugünkü Kuzey Irak’a sürmesi ile olmuştu.Talmud’da bu konu etraflıca anlatılmaktadır.
Hz. Davut ve Hz. Süleymanın ölümünden sonra yaşanan iç kargaşalar yüzünden İsrail- Juda krallığı ikiye ayrıldı.Asurlular , sargon döneminde İsrail krallığını ele geçirip bu krallığa son verdiler. Ve halkın bir kısmınıda sürgüne gönderdiler.
Juda krallığı ise bir müddet daha devam etti. ( M.Ö. 605 / 562 ) tarihinde Babilliler, Nabukadnezar döneminde Kudüsü işgal ettiler. Halkın zanaatkar olanlarını Babile sürgün ettiler.
Yahudiliğin Kuzey Irak’ta yerleşmesinin en önemli sebebi Adiabenos / adiabane hükümdarlık ailesinin M.Ö.40 Yılında Kral izates Monobaz döneminde Yahudi dinini benimsemesiydi.
2001 yılında Yahudi , Alman ,ve Hintli ilim adamları , dünyadaki Yahudilerin kürtlerle çok yakın akrabalık ilişkileri olduğunu iddia ettiler. Kürtlerin bir çoğunun Yahudi Kohen Mode Haplotipine (CMH ) ye sahip olduğunu söylediler.
Bu belkide İsraillilerin kaybolmuş Yahudi boyunu arama şekliydi.
İsrail , bu arayışı ile belliki bayrağında bulunan ikinci hat olan Dicle Nehrinin kenarına inmek için yol arkadaşı arıyordu.Ancak ;bu hattı çizerken bölgede var olan Türkmen ve Müslüman Kürt varlığını unutuyordu.
İsrail 2003 yılında Irak’a girdi . İddialara göre , Kürtler Bağdat’a 2 saat uzaklıkta ki kamplarda , İsrail’in engizli komandoları Mistaravim tarafından eğitiliyordu. Bir başka söylentiye göre , İsrail , mossad aracılığı ile Hüseyin Sancari ve Serkut Resul Ali ile birlikte Irakta Mam Rişe adında bir birlik kurdu.
Bu birlik , Irak’ta bulunan bilim adamlarına karşı çeşitli suikastler hazırlıyor. Irak toplumunu ajite ediyordu. Irakta bulunan Profösör , bilim adamı ve aydınlara karşı eylem yapıyordu.
Amaç belliydi . Irakta bir mezhep çatışması ve iç savaş çıkarmaktı.
Irak’ta düşünen aydınları yok etmek , ülkeyi bir Afganistana çevirmekti.
Irak’ta şimdilerde bunlar olurken , bir zamanlar Suudi Arabistan’ın en büyük din adamı Şeyh Binbaz – Allah Rahmet Eylesin – dünyanın tepsi gibi düz olduğunu söylemekte ve bunu bir ayeti kerimeye dayandırmaya çalışmakta idi.
Okumamış olmayı çok önemli bir nimet olarak gören ve ‘ Bu ülkeye bütün kötülükler okumuş insanlardan gelmiştir ‘ söyleminde bulunan insanları , kaybolmuş bir Yahudi boyunu yani akrabalarını genetik ilminin verileri ile araştırmaya çalışanlar ile karşılaştırınca çok şaşırıyorum..!
İlk emri ’ oku ..! ‘ olan hak bir dinin Yüce peygamberini temsilen cahil bir insanın böyle konuşması nasıl söz konusu olabiliyor . Birileri , bu şahışlara nasıl olurda , bunlar kanaat önderi , arif insanlardır diyebiliyor.?
Size soruyorum : ‘ Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür ‘ diyen Mustafa Kemal Atatürk ve onun kurduğu bu ülkede , bir insan böyle nasıl konuşabiliyor ?
‘ Beni Türk Hekimlerine Teslim Edin ‘ diyen Atatürk ve onun bu tarihi sözü , dayak yiyen bir doktor ve avukat haberi duyunca, halkımız için artık bir şey ifade etmiyor mu ?
Akıl, bu Nasreddin Hocaların hangi hikmetli sözünde ..!
Herkese sevgi ve selamlarımla…
Not : Suriyede ve sınır ötesinde teröristlere karşı operasyon yapan ve meşru müdafa hakkımızı kullanan güvenlik güçlerimizi tebrik ediyorum .
Bu yazıdaki ,bazı bilgiler Eşref Günaydın’ın Babil’in Kayıp Çocukları , Yahudi Kürtler adlı kitabından alınmıştır. Okunmasını tavsiye ederim.