Bizim her birimiz ortaya küçük dünyalar koyduk. Zaman geldi , o küçük dünyalar büyüdü. Herbiri , büyük engeller oluverdi. Şu günlerde ise , o küçük dünyalar, büyük ideallerin önünde engeller olarak duruyor.
Benden selam olsun Bolu Bey’ine ! …
Ülkemiz dahil tüm İngiliz ortadoğusunda , bize göre ise ön Asyada yetişen bazı din adamları ve kendini entelektüel zanneden insanlar , ABD ve İngiltere’nin yörüngesine girmiş bulunmakta ve bulundukları ülkelerden ahkam kesmektedirler. Aynen onun gibi , Irak’ta Ayetullah Sistani , geçtiğimiz günlerde sağlık bahanesi ile İngiltereye gitti. Orada yaptığı bir dizi görüşmeden sonra ve doktorlarının verdiği reçeteye göre , Ortadoğuda ABD ile kavga etmemek gerektiğini zira, ABD ile kavganın caiz olmadığını açıkladı.Irak’a döner dönmez , bu minvalda verdiği fetva ile ABD’nin menfaatlerini dini korumaya aldı. Belli ki Sistani ,İngilterede gittiği stratejik merkezlerden gerekli dersleri iyi almıştı. Adına bakılırsa , Sistani ismi Arapça bir kökten gelmiyordu. ( Iraklı olmasına rağmen ! ) bozuk bir Arapça ile konuşuyor ve yerine daha çok oğlu açıklama yapıyordu.
Bir rivayete göre ise Sistani İngiltere’de ölmüştü.
Esmerim kıyma bana , Kurban olayım sana
Esmer aman , Çok içmişim başım duman
Yılda kurban bir olur . Hergün kurbanım sana
Sadettin Kaynak ( Hep O şarkılar / İsmet Özoğuz )
Doksanlı yılların başında beklenmedık bazı seyler oldu . Enver Paşa’nın mezarı Belhıcivan’dan alınıp, ülkemıze getirildi. Bir Türk Milliyetçisi olarak bu nakil , beni de oldukça heyacanlandirdi. Ancak, peşine başka şeyler de oluverdi.Bir zaman sonra Istanbulda medfun bulunan Cemalettin Efgan’inin mezarı Afganıstantan’a nakledildi. Anlasılan oydu ki , ülkede ve dünyada yeniden bazı hareketlenmeler oluyordu.
Adres belliydi
Aradan geçen zaman içinde ABD ve İngiltere de sünni ve şii merkezleri kuruluyor ve ne enterasan Ortadoğu veya İslam ülkelerinden bazı tanınmış aileler , İngıltereye ve ABD ye yerleşmeye başlıyordu. Peşine de ortadoğuda şii ve sünni çatışması yaşanıyordu.
Göğün solgunluğu seviyor bedenimi
Yolunu degistiriyor hayallerim
( Adonis , Maddenin Haritalarında İlerleyen Şehvet )
Tez, anti tez ve sentez, hepsi ABD ve İngiltere’de üslenmiş ve ortadoğu ülkelerine demokrasi getirme mücadelesi veriyordu . Ortadoğu ülkelererinin ve vatandaşlarının hepsine sövmek serbest, ancak onları birbirine düşüren başta ABD ve İngiltere olmak üzere, Batıya karşı durmak , geri kafalı olmaktı. Kafa aynı kafa, hastalık aynı hastalık , düşmanlık aynı düşmanlıktı. Ortak düşman :dürüstlük ,tutarlılık ve kültürdü.
Osmanlı Devleti ortadoğudan çekilince , halk bir zaman Bağdat ve Şam gibi İslam kültür Merkezlerinde ,kabagüç sahiblerinden ve kabadaylarından medet umar olmustu. 1960’ lı yıllarda Bağdatı’n/Kerh bölgesinde Amudi Akçam ve Rusafa bölgesinde Ebul Hub bir robinhood kahramanıydı. Rıvayet odur kı, bu yıllarda Irak Devleti oterite sağlamak amaçlı, bu sokak kabadayılarını ve halk kahramanlarını gizlice öldürtmüştü.
Yürü bire kahpe felek
Sende arzumanım kalmadı
Sineme sarıldı melek
Tende arzumanım kalmadı
Vur ha Koç Köroğlu vur ha
Yar derdini derman ala
Ölüme bulurdum çare
İzin Haktan Olmasaydı
( Köroğlu / Metin Turan )
Evet , Adonis ne güzel söylemiş :’Hayat , maddenin haritalarında ilerleyen şehvetmiş ‘ . diye…
Herkese selam ve sevgilerimle…
Not : Geçen hafta ,( 20 Aralık 2019 Cuma Günü ) OMU ‘de Irak Tanıtım Günü vesilesi ile yaptığımız konuşmaya katkı sağlayan Üniversitemize , değerli basın mensubu arkadaşlarımıza ve Hedef Halk Gazetesine ve ayrıca proğrama gelerek bana cesaret veren saygıdeğer eşim Dr. Bahar Gül’e ve Değerli Büyüğüm önceki Baro Başkanımız Av. Arif Üney ağabeyime ve değerli meslektaşlarım Av. Mahmut Yılmaz , Av. Gurhan Gündüz’e teşekkür ederim .