Irak ve Suriyede vaki hadiseler neticesinde , ülkemize gelen Suriyeli ve ıraklılarda gördüğümüz şey , aidiyet ve mensubiyet duygularının olmayışıydı. Bu insanlarda kendi ülkelerine karşı hiç bir özlem , sevgi ve aidiyet hissi yoktu. Öyleki , bu kardeşlerimiz kendi aileleri içinde bile emanet ve menkul bir değerdiler, sahipsizdiler…
Bunlarla her şeyi konuşabilirdiniz. ancak , onlara inanamazdınız ve size inanmalarını beklemeyemezdiniz. Her şeyi pazara çıkmış ve çıkarılmış bu insanlar , bu sebeble, her değeri pazarda bırakmış ve gelmişlerdi…
Kendilerine emanet edilen değerlerden gitmişlerdi…Evde ve değerde yoktular.
Toprakla bağları yoktu. Bayrakla konuşmuyorlardı.Vatan diye bir kavram hayal dünyalarında hissettikleri bir değer değildi. Çünkü , onlar Suriyeli ve Iraklı idi . Ancak ; Onlar , Suriye ve Irak değildi. Bu sebeble , onlar için bulundukları toprak vatan olmadı.ve onlar , kendileri için vatan olmayan toprakları geride bırakıp , geldiler.
Toprak sustu. Bayrak düştü. ..
Onlar için yaşadıkları coğrafya , sadece kuru bir topraktı. Toprakla bağları ekonomikti. Bu toprakta , bir iktisadi değer üretemiyorsa ,başka bir coğrafyada bir iktisadi değer üretebilirlerdi. Onlar için , aslolan doğdukları değil , doydukları yerdi.
Bu insanlar , doğdukları toprakla bir irtibat kuramadılar. zira , mensup olduklarını zannettikleri her değer , suistimal edildi ve ortada bırakıldılar.
Kardeş kavgası yaşadılar. Sağ elleri sol elleri ile kırıldı. Sol gözleri , sağ gözü adına kör edildi. Bir kültüre mensup olmamayı, ancak ; kör bir ideolojiye taraftar olmayı öğrendiler.
Bizim ise , üzerinde yaşadığımız toprak , bizimle coşan , bizimle konuşan , bizimle ağlayan vatan coğrafyasıydı.
Bu coğrafyanın üzerinde yaşayan insanlar , bu vatan coğrafyasında sadece iktisadi bir değer üretmemiştir. Burada insanlar , bir ortak tarih yazmış , toprağın üzerine birlikte düşmüş , birlikte üşümüş vede birlikte aç kalmıştır. Bu coğrafyada insanlar , ortak bir kültür üretmiştir. Bu kültürün adı ise Türk kültürüdür.
Bu ülkede insanlar , ortak kaptan yemek yemiş ve ortak kaptan su içmişlerdir. Bu ortak kap , vatan coğrafyasıdır. Bu coğrafyayı vatan , ortak kap haline getiren ise ortak kültür , ortak tarih , din ve ortak yaşama arzusudur. Bu sebeble , sadece Türkiyeli şeklinde tarif edilecek insan , bu coğrafyada yoktur. Bu coğrafyada Türkler vardır.
Aynı şekilde , bu vatanda halklar değil , sadece Türk Halkı vardır.
Anayasamızın dibacesinde bu yüzden olsa gerektir ki , ' Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran Türkiye Halkına , Türk Milleti derler ' şeklinde ,Türklüğün evrensel ve nazik bir tarifi verilmiştir.Bizi sadece Türkiyeli şeklinde tarif etme uğraşısı , Anadoluyu vatan coğrafyası olmaktan çıkarıp , Anadoludan bizleri süpürme uğraşısıdır. Anadolunun diğer Türk illeri ile ortak köklerinden , ortak kültüründen vazgeçmesi ve koparılmasıdır.
Türk insanının sadece Türkiyeli şeklinde ki tarifine , tarih , kültür ve sanat isyan halindedir.
Bizim kaçabileceğimiz bir başka coğrafya yoktur.
Bu coğrafya bizim için vatan , bu vatan coğrafyasında yaşayan herkes ise Türk'tür.
‘Ne Mutlu Türk'üm Diyene ..! ‘ Söyleyebileceğimiz en son ve tek sözdür...
Herkese selam ve sevgilerimle ...