Samsun kötü yönetilmeyi haketmiyor gerçekten. Samsun eşsiz güzelliklere sahip Türkiye'nin ender şehirlerinden birisi. Yeşili, doğası, sahili ve tarihi mekanları ile Karadeniz bölgesinin başkenti olmaya aday bir ildir.
Adaydır diyorum, çünkü Samsun sahip olduğu potansiyeli bir türlü harekete geçiremediği gibi, yerel yönetimlerin beceriksiz yönetimleri nedeniyle her geçen yıl daha da geriye gidiyor.
YATIRIMCILAR KAÇIYOR
Samsun sanayisi desen yatırımcıları kaçırır hale gelmiş. Yatırımcı büyümek istiyor, yer gösterilemiyor. Dışarıdan yatırım yapmak isteyen yatırımcıya yer gösterilemiyor, yatırımcı kaçıyor. Samsun'dan kaçan yatırımcıları herkes gayet iyi biliyor. Biz Samsun'un daha çok gelişmesini, turizmden sanayiden daha çok pay almasını istiyoruz. Bunu neden istiyoruz, kentte yaşayan her vatandaşımız için istiyoruz.
ORTAK AKILA NE OLDU?
Ancak, dediğimiz gibi Samsun'u yönetememe sorunu var. Siz bakmayın "Ortak akıl" söylemlerine, "Dediğim dedik, çaldığım düdük "anlayışı halen devam ediyor. Bu son suya yapılan yüzde 25 zamda gördük. Samsun'un sahipsizliğine çok örnek verilebilir. 1994 yılında 19 Mayıs ilçesinde ihalesi yapılan Balıkçı Barınağı. Barınak 10 yılda tamamlandı. TMMOB'a bağlı uzmanlar "Yapmayın etmeyin "dediler dinlemediler. 15 yıl sonra ne oldu, Güzelim yeşil ile mavinin buluştuğu bir zamanlar denize girdiğimiz nefes aldığımız Çatalçam sahili yok olma noktasına geldi. Sahili deniz 5 metre yutmuş durumda. Çatalçam'daki yıkım Atakum'a doğru geliyor. Barınak dalgaların akış yönünü değiştirdi. Yıkımı Büyükşehir'in yaptığı 'T'lerde önleyemiyor. Ne oldu, dinlemediğiniz uzmanlar haklı çıktı. Bunun hesabını kim verecek?
SAMSUN SAHİPSİZ
Başka bir örnek Canik ilçesinde 2012 yılının Temmuz ayında meydana gelen sel felaketi. Havanın 25 derece olduğu yaz günü yağan yağmurda 14 kişi selde boğulup hayatını kaybetti. Yine TMMOB'a bağlı odaların sel felaketi öncesi düzenlediği çalıştaylarda Mert Irmağı yatağında yapılan değişiklikleri gündeme taşıdıklarını hatırlıyorum. Ne oldu, o uyarılara da kulak asılmadı, sonuçta 14 kişi boğularak hayatını kaybetti. Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ında "Böyle bir yağmur 600 yılda bir yağar "sözünü de unutmadım.
Bir bekçi abinin çocuğu ile evden cesedinin çıkarılışı vardı, onu unutamıyorum. Gece yatmış, yattığı yatakta evine giren sel sularında çocuğu ile boğularak hayatını kaybetmişti. Yargılama yapıldı, tabiki suçlu bulunamadı.
KRUVAZİYER LİMANI'NA
BİLE İZİN VERMEDİLER
Aklıma gelen başka bir örneği de paylaşayım sizinle. Samsunport Limanı'nın Serbest Bölge arkasına bir yatırımcı kruvaziyer limanı yapmak ister, imar planını Büyükşehir Belediye Meclisi'ne getirir, belediye meclisinde oy birliği ile reddedilir. Kruvaziyer Limanı yapılsaydı, Sinop'ta olduğu gibi içi yerli yabancı turistlerin bulunduğu gemiler limana gelecek, kenti gezecek esnaf kazanacak, kentin ekonomisine katkı sağlanacaktı. Ancak o limana izin çıkmadı, 2 yıl önce olan bu olaydan sonra turist gemisi beklerken, angus yüklü gemiler limana yanaştı. Güler misin ağlar mısın? durumu işte bu...
KORKMAYIN YEMEZLER SİZİ
Samsun adına karar alanlar, dilinizden düşürmediğiniz "Ortak akıl "söylemini bir kere kullanın. Ne bilim TMMOB'tan görüş alın, OMÜ'deki akademisyenlere sorun. Kormayın yemezler sizi, hepsi nezaket sahibi insanlar. Samsun'da doğru iş yapılması adına mücadele eden insanlar. Bir kere ortak akılla hareket edin zararlı çıkmazsınız !