Aman dikkat! 'Kene'

TAKİP ET

Son yıllarda ölüm vakaları düşse de KKKA halen insan sağlığını tehdit ediyor. Havalar ısındıkça vakalar artış göstermeye başladı. Profesörler 'kenelere' karşı vatandaşları uyardı

Havaların ısınmasıyla birlikte park ve bahçe gibi açık alanlarda vakit geçirme sıklığının artması kene vakalarını da tetiklemeye başladı. 

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Açıcı ve Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Tanyel açıklamalarda bulundu.  

Prof. Dr. Mustafa Açıcı, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünü taşıyan kenenin en fazla Gümüşhane, Tokat, Çorum, Zonguldak, Sivas, Yozgat ve Karabük'te rastlandığını açıkladı.

KENELER GÖLGE VE KOKUMUZU ALGILIYORLAR

Kenelerin en aktif olduğu dönemin yaz ayları olduğuna işaret eden Prof. Dr. Açıcı, "Yumuşak ve kumlu topraklarda gizlenmeleri ve yumurtlamaları daha rahat olduğundan buralarda daha fazla kene bulunuyor. Bazı türler ise ağaçlık alanları tercih ediyor" şeklinde konuştu. 

Doğayı seven insanlar için kenenin tehdit oluşturduğunu vurgulayan Açıcı, şöyle konuştu; "Keneler gölgemizi ve yaydığımız karbondioksit kokusunu da algılayarak aktif duruma geçiyorlar. Kimisi de otların yüzey kısmında bekliyor. Kenelerin ayak ucunda yastık benzeri bir oluşum bulunuyor ve rahatça deriye nüfuz edebiliyor. Bu yüzden kene üzerimizde yürürken farkında olmayabiliyoruz. Böyle alanlara çıkıldığı zaman özellikle kasık, göbek ve eklem bölgeleriyle beraber tüm vücudumuzu muhakkak kontrol etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlar doğabilir. Tutunma söz konusu ise bir pens yardımıyla çok zorlamadan yavaşça keneyi çıkarmamız gerekiyor. Kesinkes dişli bir aletle çıkarmalıyız. Eğer bir sağlık kuruluşuna yakınsanız oraya başvurmak daha doğru olur."

VAKALAR GELMEYE BAŞLADI

Prof. Dr. Esra Tanyel ise, "Yaz ve bahar aylarında; ateş, halsizlik, kas ağrısı, eklem ağrısı ve kanama gibi şikayetlerle başvuran hastalarda KKKA hastalığı ihtimalini muhakkak düşünmemiz gerekiyor. Diş eti ve burun kanaması, iç kanama ve idrardan gelen kan gibi belirtiler şeklinde seyredebilir. Vakalarımız Nisan ayında gelemeye başladı. Hastanemizde kene vakasından dolayı 4'üncü hastayı yatırdık. Ekim ve kasım aylarına kadar sürecin devam edeceğini düşünüyoruz. Bazı bölgelerdeki hastanelerde kan temininde ciddi sıkıntılar olduğundan hastalar bize gönderiliyor. Hastanemiz, ileri tetkik ve özel tedavi gerektiren hastalıklar için yüksek teknoloji içeren eğitim ve araştırma hizmetlerinin verilebileceği altyapıya sahip üst düzey (3. Basamak) olduğu için bölgedeki ağır hastalar buraya sevk ediliyor. Erken dönemde gelen hastalara ilaç tedavisine başlıyoruz. Kişinin durumu çok ağır değil ve ilaç yutabiliyorsa hap şeklinde kullandığımız bir ilaç tedavisi de var" açıklamasında bulundu. 

ÖLÜM ORANI YÜZDE 5

Kenelerin çalılık ve kısa otlarda bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Esra Tanyel, ayrıca şunları söyledi: "Pantolon paçasından veya tişört kolundan kene bize tutunabilir. Vücudumuzun her yerinde kene ısırığı olabilir. KKKA için kenenin illaki ısırması gerekmiyor. Bu virüs ayrıca hayvanların üzerindeki kenelerin ezilmesi ve virüs bulaşmış olan kanamalı hastaya temas yoluyla da bulaşabilir. KKKA hastalığına tanı kan örneğiyle konuluyor. KKKA'dan dolayı yüzde 5 civarında ölüm oranı mevcut. Yıllar içerisinde vaka sayıları azaldı."

NE YAPMALI?

"Uzun kollu kıyafetler tercih edilmeli. Pantolon paçaları açıkta kalmamalı. Mümkünse açık renk kıyafetler tercih etmeliyiz. İmkan varsa böcek kovucu sprey ve losyonlar kullanılmalı. Eve döner dönmez tüm vücut kontrol edilmeli. Kene, cımbızla çok sıkmadan oynatarak yavaşça çıkarmalı. Mümkünse kene bir bütün halinde çıkarılmalı. Kişi kendisi çıkaramazsa hızlıca en yakın sağlık kuruluşuna gitmelidir. Vücutta ne kadar çok kalırsa o kadar çok kan emiyor. Kanı emdikten sonra tükürüğündeki virüsü de vücuda enjekte ediyor. Kenenin üzerine gaz yağı, benzin, çamaşır suyu dökülmesi uygun değildir çünkü bu gibi durumlarda virüsün bulaşma riski artmış oluyor."