Depremlerin Ardından Kahramanmaraş'ta Normalin 4 Katı Radon Gazı Ortaya Çıktı
Felaketin merkez üssü Kahramanmaraş'ta radon gazı seviyesi normalin 4 katı çıktı. Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Doç.Dr.Osman Günay, "Radon gazı bina içerisinde etkili oluyor. Çünkü topraktan binaya sızıyor. Bu çok hafif bir gaz olduğu için binadaki çatlaklardan veya çok küçük kılcallıklardan bile yukarıya çıkabiliyor. Zemin katta, daha alt katta bulunanlara evlerini havalandırmasını tavsiye ediyoruz" dedi
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) tarafından yapılan araştırmada, 6 Şubat'taki depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'ta radon gazı seviyesinin normaline göre 4 kat arttığı tespit edildi.
Yapılan ölçümlere göre, radon gazı seviyesinin depremin ardından 4 kat fazla olduğu hesaplandı.
"KAHRAMANMARAŞ İLE KOCAELİ'NDE YAPTIĞIMIZ DEĞERLERİ KARŞILAŞTIRDIK"
Doç. Dr. Günay, toprağın yapısında birçok madde ile elementin yer aldığını, bunlardan bazılarının ise radyoaktif olduğunu söyledi.
Radyoaktif maddelerin bozulması sonucunda radon gazının açığa çıktığını belirten Günay, "Radon gazı toprak olan her noktada var. Çünkü toprağın yapısında uranyum, toryum, potasyum bulunuyor. Bunlar ise bozularak radon gazını oluşturuyorlar." diye konuştu.
Artçıların devam etmesi nedeniyle toprakta açılımların sürdüğünü söyleyen Günay, bu nedenle rodan gazının yukarıya doğru çıkmaya devam edeceğini belirtti.
Doç. Dr. Günay, radon gazının açık havada olmasının insana bir zararı olmadığını anlatarak, "Radon gazı bina içerisinde etkili oluyor. Çünkü topraktan binaya sızıyor. Bu çok hafif bir gaz olduğu için binadaki çatlaklardan veya çok küçük kılcallıklardan bile yukarıya çıkabiliyor. Zemin katta, daha alt katta bulunanlara evlerini havalandırmasını tavsiye ediyoruz. Ayrıca vatandaşların radon gazı için açık havada maske takmasına gerek yok." ifadelerini kullandı.
Projedeki amaçlarından bir tanesinin depremi önceden tespit edebilmeye yönelik olduğunu vurgulayan Günay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Depremin önceden tespit edilmesine yönelik birçok çalışma yapılmakta. Günümüzdeki bilgi ve teknolojiyle, depremi tam olarak belirleyemiyoruz ama her bir araştırmacı, her bir bilim insanı bunun üzerine gittiği takdirde mutlaka bazı veriler elde edilerek depremin önceden tespiti mümkün olabilir."
"Deprem ve radon gazıyla ilgili yapılmış birçok çalışma var. Bu çalışmalar 1966 Taşkent depremiyle başlıyor. Orada depremden önce radon gazının artışına yönelik bilimsel çalışma var. Ondan sonra yapılan birçok çalışmada depremden önce radon gazının çıktığına yönelik. Biz de bundan sonraki çalışmalarımızı özellikle Marmara Bölgesi'nde yapmayı düşünüyoruz."
AA