DP lideri Gültekin Uysal: 'Kazanmak zorundayız'

TAKİP ET

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Samsun'da konuştu; "Karadeniz bölgesi uzun yıllardır Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek verdi ancak 'doğru aday ve iyi bir strateji' ile sahada olacağız. 14 Mayıs'ta sandıktan başarıyla çıkacağız. Elimizde önemli anket verileri var. Erdoğan kaybediyor."

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, partisinin Samsun'da Yelken Kulüp'te düzenlediği iftar programına katıldı. Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ve CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi ve Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu'nun da yer aldığı iftar programı Millet İttifakı buluşmasına sahne oldu.

MİLLET İTTİFAKI İFTARDA BULUŞTU

Demokrat Parti Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Erdem Demirdağ, Merkez Karar Kurulu (MKK) Üyesi Ertekin Sezer ve Demokrat Parti Samsun İl Başkanı Mustafa Yaman'ın ev sahipliğinde gerçekleşen iftar yemeğine; CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, İYİ Parti Samsun İl Başkanı Hasan Aksoy, Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Saadet Partisi'nin temsilcileri, belediye meclis üyeleri, mesleki ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve iş dünyası katıldı.

TÜRKİYE'DE 20 YILDIR 
SİSTEMATİK ÇÖKÜŞ VAR

Genel Başkan Gültekin Uysal, "Kurtuluş Mücadelesi'nin ilk adımlarının atıldığı Samsun'dayız. Samsun'da atılan o ilk adımla yakılan ateşle, Türk tarihini Cumhuriyet'le taçlandırılarak bugünlere geldik. 2023 seçimleri aynı zamanda bir tarihin muhasebesini yapacağımız bir seçim olacaktır. Ekonomist geçinerek bugün uyguladıkları yanlış politikalarla Türkiye'de sistematik çöküşün yaşandığı 20 yılın akabinde maalesef 2002 öncesini arar duruma geldik. Deyim yerindeyse, Türkiye'de oluşturdukları çatlakları, ekonomide oluşturdukları çöküşü durdurmaya çabalıyorlar. 

BİZİM İÇİN VARSA YOKSA 
TÜRKİYE CUMHURİYETİ

'Sınırsız yetki, sıfır denetim' anlayışla adına 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi' denilen bir sistem icat ettiler. Bunun bedelini 85 milyon olarak hanelerimizde ödüyoruz. Bizim meselemiz sadece bir iktidar değiştirmek değildir. Türk milletinin yarınlarını kurtarmak için bir mücadele vermektir. Analar babalar evlatlarının geleceğinden emin olarak yaşasın. Bu ülke; 3 Kasım 2002'de kurulmuş gibi kendilerinden öncekileri yok sayıyorlar. Onlar istedikleri kadar 'eski Türkiye, yeni Türkiye' desin. Bizim için varsa yoksa Türkiye Cumhuriyeti vardır" dedi.

MİLLETE SÖZÜMÜZ VAR

DP Lideri Uysal, konuşmasında "Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile Türkiye'yi yeniden nefes alabilir hale getirmek" istediklerini vurgulayarak, şöyle konuştu: "Türk milletinin ne kadar demokrasiyi içselleştirdiğini biliyoruz. Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu ile beraber Türkiye'nin yeniden nefes alması için çalışmak zorundayız. Dezenformasyonla yaptıkları yanlışların üzerini örtebileceklerini sanıyorlar. Millete sözümüz var. Millete sözümüz olduğu kadar tarihi de sözümüz var. Evin yolunu bulmaya çalışan istikametini kaybetmiş bir siyasi kişilik var ortada. Muhalefeti suçluyor. Muhalefet olmazsa konuşacak sözü yok. Adaletle ilgili ufuklarını gördük. Demokrasiye inançlarının olmadığını biliyoruz. Bizim onlarla enerjimizi tükecek zamanımız yok. Bu mücadeleyi hep bareber taçlandıracağız."

ARTIK SÖYLEYECEKLERİ SÖZLERİ KALMADI

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, hükümetin seçim öncesi EYT'yi kanunlaştırması, memur, emekli maaşlarına zam, asgari ücrete artış ile elektrik ve doğalgaz indirimine gitmesini de "Artık söyleyecekleri sözleri kalmadı. Türk Milleti kendilerine yeterince zaman verdi. Son gece ders çalışmaya benziyor. Elde avuçta kalmış tüm varlıkların kime ipotek edildiği biliniyor. Kurtla yiyip kuzu ile ağlamak gibi bir stratejileri var. Vatandaşımızın kendi hakkının kendisine lütuf gibi sunulmasına bir son vermesi gerekiyor."

ÖNEMLİ BAŞLIKLARA DEĞİNDİ

Gültekin Uysal, konuşmasında şu başlıklara yer verdi; 

* Siz ne istemişseniz milletimiz size vermiş. Mutlak güç istemişsiniz onu da vermiş. O yetmemiş tek bir kişinin iki dudağı arasından dökülenler kanun olsun demişsiniz ona da müsaade etmiş. 

* Sadece onlarla rekabet etmiyoruz. Artık çok hayati bir tarihi eşiğe yaklaşıyoruz. Bu tarihi eşikte eğer bu ülkeye zamanın ruhunu yakalayacak bir iradeyle beraber yeniden bir büyük Cumhuriyeti, demokrasisiyle, hukukuyla, eğitim sistemiyle, ekonomisiyle bu çağın icap ettirdiği verimliliğe kavuşturamaz isek bulunduğumuz coğrafyada bugün karşı karşıya bırakıldığımız gibi daha büyük meydan okumalarla karşılaşacağız.

* Türkiye'de beka sorununu bir yaşam haline getirenlerden birileri medet bekliyor. Erdoğanlı bir hükümet yönetiminin, hiçbir sorununu çözme imkanı yoktur. 

* Sözü olanlar iktidar olacak, söz verenler ise iktidarı bırakacak. Karşımızda iktidarlarını devam ettirmek uğruna her yolu mubah gören bir anlayış var.

* Güçlerimizi aktif hale getirdiğimizde, bugün konuştuğumuz problemlerin kısa sürede çözüme kavuşacağını biliyoruz. Ülkenin meselesi imkan kıtlığı değildir. İnsan kıtlığı da değildir. Ülkenin asıl meselesi akıl kıtlığıdır. Türkiye'miz büyük bir siyasi akılla ve iradeyle buluşabilecek mi buluşamayacak mı? Bütün mesele budur.

* 6'lı masayı oluşturan 6 siyasi iradenin temsilcisi, 'neyi nasıl yapacağımızı açıklayarak' bugünlere geldik. Bir yanda Millet ittifakı, diğer yanda Cumhurbaşkanı Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu; Türkiye'nin yeniden bir nefes alması için var gücümüzle çalışmak mecburiyetindeyiz.

* Büyük değişim çağında, yeniden bu büyük ülkeyi, üreten bir güç olarak ve aynı zamanda uluslararası standartlarda bir refah ülkesi haline getirmek zorundayız. 

HAFIZAMIZI TAZELEMELİYİZ

* Titremeli ve kendimize gelmeliyiz. Düşünmeliyiz. Hafızamızı tazelemeliyiz. Olan bitenin ne anlama geldiğini bilerek bir irade ortaya koymak mecburiyetindeyiz. 

* Demokrat Parti olarak devraldığımız bayrağı, Cumhuriyet değerlerimizi ve demokrasimizi merkeze alarak, kurucu irademizin ortaya koyduğu anlayışla beraber yeniden Türk Milleti önünde kuvvetli bir sese ve soluğa dönüştürmek için tüm arkadaşlarımızla birlikte mücadele ediyoruz.

* Ülkemizin önünde tek bir tercih var. Herkesin eşit fırsatlardan yararlandığı, nimeti ve külfeti ortak bir paydada bölüşeceği bir Türkiye mi olacak? Yoksa halk mevcut rejimin külfetlerini yeniden mi göğüsleyecek? Bu açıdan bu seçimler önemli bir dönüm noktasıdır.

* Dar gelirli insanlardan başlayarak çalışanıyla, emeklisiyle son bir buçuk yılda ekonomide karşı karşıya kaldığımız vahim tablo ortadadır. 

* Ben seçimi kaybettiği gün Erdoğan'ın da bu sistemin devam etmesini isteyeceği kanaatinde değilim. Bu kadar yetkiyi, hiçbir denetim mekanizması olmadan kendisi dışında birisinin kullanmasına gönlü razı olmaz. 

MİLLETİMİZİN DERTLERİNE 
DERMAN OLMAYI İSTİYORUZ

* Büyük iddiamız var. Farklı havzalardan beslenen siyasi partiler, ortak bir iradeyle demokrasi ortak paydasında birleşmiş durumdadır. Hepimizin gayesi bir. Milletimizin dertlerine derman olmayı istiyoruz. 

* Partilerin çalışma grupları var. Belli müzakerelere devam ediliyor. Her parti kendi hazırlığını yaptığı gibi biz Demokrat Parti olarak ta hazırlıklarımızı yapıyoruz. En azami temsiliyeti parlamentoda oluşturmak istiyoruz. Sistem değişikliği hedefimiz var.

* Neticede milletin önüne duvarlar örülmez. Farklı siyasi partilerin kendi cephelerinde ittifaklar arasında da mutlaka tatlı bir siyasi rekabet olacaktır.

* Kurduğumuz 6'lı masada yer alan her siyasi partinin kendine özgü bir iradesi var. Sanki bu masada bir makam paylaşımı yapılıyormuş algısı oluşturulmasını da doğru bulmam. Bizi bir araya getiren bu ülkemin milyonlarının ıstırabı ve bizden beklentileridir.

* Sadece söz vermek ve vaatte bulunmak bir önem ve değer taşımıyor. İnandığınız gerçekleri ve idealleri, inanarak dile getirmek önemli. Bir tarafta milyonlarca insanın geleceği ve ikbali, diğer tarafta ise tek bir kişinin siyasi iktidar ikbali var. 

SEÇİMLER İKİNCİ TURA KALMAZ

* Seçimlerin ikinci tura kalmaması gerekiyor, kalmayacağına da inanıyorum. Çok kuvvetli bir talebin olduğunu görüyoruz. Bize düşen vazife, milletimiz bu kararını verirken, kolaylaştırıcı enstrümanları, propagandasıyla, adaylarıyla, süreç yönetimiyle ortaya koymaktır. Öbür taraftan da Cumhurbaşkanlığında adayı, kadrosu ve programıyla beraber bir Türkiye Partisi çıkarmaktır. Bunu yapabilecek gücümüz var. O açıdan milletimizin hükmünü verdiği kanaatindeyim. 14 Mayıs tarihi bu anlamda önemli bir milat olacaktır. 

* Geçmişte Samsun'a hizmet etmiş önemli milletvekili ve bakanlar çıkarmış bir partiyiz. Değişen şartlara kayıtsız değiliz. Bizim iddiamız ortadadır. Mazeret bulmuyoruz. Milletimizin değerlendirmesinin netleşeceğine inanıyoruz. Millete gittiğimizde her daim destek gördük, bu süreçte de fazlasıyla göreceğimize inanıyorum.

KARADENİZ'DE DOĞRU STRATEJİ UYGULAYACAĞIZ

* Erdoğan'ın tüm popülist kurgusu çökmüş durumdadır. Kendilerinden olmayanları ötekileştiren bu sistemi ülkemizin taşıyacak mecali kalmadı. Bir devlet kendi vatandaşını çalışmamaya teşvik edemez. Bütün yükü, sanayicinin, esnafın ve çiftçinin üstüne yıkıyoruz. Son 20 yılda kaybeden üç büyük sosyo ekonomik kesim var. Birincisi dar gelirli vatandaşımız, ikincisi esnaflar, üçüncüsü de köylülerimiz ve çiftçilerimizdir. İktidar, 20 yıldaki ciddi kayıplarını oturup bir muhasebesini yapmalıdır.

* Türkiye'de genel bir iklim değişikliği var. Karadeniz bölgesi uzun yıllardır Erdoğan'a destek verdi. Kendisinden ne kadar hizmet aldı bunu değerlendirecektir. Bu rekabet içerisinde adaylar da oldukça önemli. İnşallah iyi bir stratejiyle başaracağımıza inanıyorum.

* Elimizde önemli anket verileri var. Erdoğan parlamento çoğunluğunu kaybediyor. Mevcut iktidara yönelik sanal propagandalara halkımız lütfen itibar etmesin. Erdoğan, her şeyden önce demografiye yenilmiş durumdadır. Her yıl yeni seçmen kitlesi katılıyor. Bu seçmen kitlesinden kendi ortalamasının çok aşağısında bir oy potansiyeline sahip. Bu açığı kapatabilme imkanı da yok.

* 20 yıllık bir süreçte yorgun, söyleyecek bir sözü olmayan, Türkiye için bir hayali olmayan, sadece ben kötünün iyisiyim diyerek propaganda yapan bir Erdoğan profili karşımızda duruyor. N. Alper CABBAR

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, partisinin Samsun'da Yelken Kulüp'te düzenlediği iftar programına katıldı. İftar programı Millet İttifakı buluşmasına sahne oldu.