Hayatın İçinden Minnettarlık: Küçük Mutluluklarla Dolu Anlar

Günlük koşuşturmacanın arasında gözden kaçan, minnettar olabileceğimiz birçok küçük şeyi hatırlayarak hayatımızı zenginleştirebiliriz. İşte, sık sık gözden kaçan ama şükran duyabileceğimiz yaşamın içinden güzellikler...

Günlük hayatın hızlı temposu ve modern yaşamın dayattığı hedefler arasında, mutluluk kaynaklarımızı gözden kaçırabiliyoruz. Birlikte, yaşamın küçük mutluluklarını hatırlayarak minnettarlık duyabileceğimiz bazı şeylere odaklanalım.

İnsanlar genellikle eksikliklere odaklanma eğiliminde olduğu kadar, sahip oldukları nimetleri göz ardı etme konusunda da ustalaşabilirler. Geleceğe dair endişelerle uğraşırken, hala elde bulunan, zaten oldukça iyi olan şeyleri fark etmek kolay değildir. Ancak, bu çabaları bir kenara bırakmak ve sadece birkaç dakikalığına minnettar olunabilecek şeyleri kabul etmek, insanı daha mutlu bir birey haline getirebilir. Mevcut olanı fark etmek, başta kolay olmayabilir ve biraz pratiğe ihtiyaç duyabilir, ancak bu konuda adım atmak mümkündür.

İşte yaşamın içinden şükredilecek şeyler:

Soğuk günlerde üşüme, açlık ve evsizlik korkusu yaşamıyorsunuz.

Hava durumu bazen kötü olsa da, bazen güzel günler de var.

Sıcak bir duş, her zaman elinizin altında.

İşler, beklemediğiniz kadar iyi gidebiliyor.

Utangaçlık, yetersizlik ve korku gibi duygulara rağmen, bu konuda çok yol kat ettiniz.

Hala hayattasınız ve bugün gerçek bir felaket yaşanmadı.

Aşkın ve sevginin nasıl bir duygu olduğunu biliyorsunuz.

Birkaç kez, gerçekten anlaşıldığınızı hissettiniz.

Sevdikleriniz, hala hayatta.

Bir süreliğine ortadan kaybolma şansınız var.

Müzik, her zaman sizinle.

Artık çocuk kısıtlamalarıyla yaşamıyorsunuz.

Hala, yapmak ve yaşamak için yeterince zamanınız var.

Çocuklar, gerçekten sevimli olabilirler.

Musluğu açtığınızda, temiz suya erişiminiz var.

Doğduğunuz, büyüdüğünüz ve şu an olduğunuz yeri terk etme şansınız var.

Herkes bir şekilde tuhaf, sadece siz onların zihnini görmüyorsunuz.

Gökyüzü, çok güzel.

Yaptığınız hatalar, düşündüğünüz kadar büyük değil.

Herkes hata yapar.

Kendinizi bu kadar ciddiye almak zorunda değilsiniz.

Yaptığınız sıradan şeyler hakkında daha iyi hissetme hakkınız var.

Aksini iddia etseniz de, birçok konuda akıllandınız.

Görmekten hoşnut olduğunuz insanlar var.

Sevgilerini veya bağlılıklarını tamamen hak etmeye gerek olmadan sizi seven insanlar var.

Vücudunuzda gerçekten güzel olan, beğendiğiniz yerler var.

Kimseye hesap vermeden, kendinize bir jest yapabilme imkânınız var.

Dünyadaki birçok ilginç insan, fikirlerini kayda geçirdi ve buna erişiminiz var.

En sevdiğiniz yemeğe her zaman, muhtemelen zahmetsizce ulaşabilirsiniz.

Her zaman kendinizi yeniden doğurmanız mümkün.

Ebeveynleriniz, hata yapmış olsanız dahi sizi seviyor.

Çocuklarınız, bazen aksini iddia etseler bile sizi sevmeye devam ederler.

Kırk yaşınıza geldiğinizde, yirmi yaşınızda yaptığınız veya düşündüğünüz şeyler çok da önemli olmayacak.

Hiç kimse ve hiçbir şey sizin kendi düşüncelerinize sahip olmanızı engelleyemez.

Gece yarıları ve sabah erken saatlerde, tüm dünya size ait olabilir.

Geleceğin ne getireceğini bilmiyorsunuz.

Fotoğraflar: by Hanife Mine | Medium