Memleketi Samsun'a yatırım yaptı pişman oldu

İstanbul'da faaliyet gösterirken Samsun'a memleketine yatırım yapma kararı alan Bafralı Kalıp ve Ferforje Sahibi Turgut Çakmak, Keresteciler Sitesi'ndeki sahipsizliğe isyan etti. Sitenin imara aykırı yapıldığını öne süren Çakmak, CİMER başta olmak üzere Samsun Valiliği ve Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne şikayette bulunduğunu ancak çözüm bulamadığını anlattı.

ÖZEL HABER | İstanbul İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nde(OSB) kalıp ve ferforje işi yaparken, Samsun'a yatırım yapma kararı alan Bafralı Kalıp ve Ferforje Sahibi Turgut Çakmak, Keresteciler Sitesi'nde işletmesini kurdu. Kendisi de Bafralı olan ve işletmesine Bafralı markasını ekleyerek dünyanın 15 ülkesine ihracat yapan Bafralı Kalıp Ferforje firması sahibi Çakmak, aynı zamanda ara eleman ihtiyacına da katkıda bulunmayı amaçladı. Aradan geçen yıllar yatırımcı Çakmak'ı adeta pişman etti. 

HEDEF HALK'A KONUŞTU 

Keresteciler Sitesi'nin fiziki durumunun tamamlanmamış olmasına isyan eden Çakmak, imara aykırı şekilde yapıldığını öne sürdüğü bölümleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER), Samsun Valiliği ve Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne çokca kez şikayet etti. 13 bin lira kira ödeyen Çakmak'ın kirasının ise 50 bin liraya çıkarılması, bardağı taşıran son damla oldu. İddiya göre 125 bin lira kira istenen iş insanı Turgut Çakmak, HHALK Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Zekeriya FIRAT'a konuştu. 

YATIRIMCI İŞ İNSANI ADETA İSYAN ETTİ 

Bafralı Kalıp Ferforje firması sahibi Turgut Çakmak, "Ben İstanbul İkitelli OSB'de faaliyetlerime devam ederken, bir Bafralı olarak memleketim Samsun'a yatırım yapmak istedim. Aynı zamanda kalifiye eleman yetiştirmek ve katma değer yaratmayı amaçladım. Bugünkü düşüncemle geleceğime pişman oldum. Ulaşım yok, her taraf toz pislik içinde. Yol yapılsa ne olacak?Dozer geliyor düzeltiyor, ertesi gün yol patates çukuru gibi. Çünkü zemin bozuk. Toprak kayıyor. Bölgede zemin etütü yapılmamış. 31 metre istinat duvarı atılmış, kolonlar bağımsız.

Para ödüyoruz ama huzurumuz yerinde değil. Belki bir gün burada toprak altında kalacağız. Büromun üzerindeki kolonlar demirin üzerine konulmuş ve büromu kullanamıyorum. Burada Samsun Valiliği'ne ve Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne çokca kez şikayet ettim. Samsun Valimle görüşemiyorum. Özel Kalem koymuşlar, onu geçemiyorum. Yeni ve eski     Valiylede görüşemedim. Kaymakam ile görüşmek istiyorum, görüşemiyorum. Belediyeyi arıyorum, başkana ulaşamıyorum. CİMER'e şikayet ediyorum. Burada bir inceleme yapsınlar, insanlar ölmeden çözüm bulunsun. Çünkü burada milyonlarca lira değerinde makinem var çalıştıramıyorum. Bu istinat duvarı çökecek belki toprak altında kalacağım.

Valime, kaymakama çağrı yapıyorum, duymuyorlar, yapı denetimi çağırıyorum, beni tehdit ediyorlar. Ben bu devlete vergi veriyorum. İhbar hakkımı yerinde kullanıyorum. Burada neden tehdit alıyorum? Buradan haksız kazanç sağlanırken, ben neden mağdur oluyorum? Ben buraya arkadaş vasıtası ile yatırım yapan bir iş insanıyım. SBB Çözüm Merkezi'ne konuyu yüzlerce defa taşıdım. Oraya bağlı buraya bağlı derken, olay kapatılmak isteniyor. Kimseye iftira atmıyorum. Sadece şöyle diyorum; Ben İstanbul'dan Samsun'a ara eleman ihtiyacını karşılamak ve eleman yetiştirmeye ve katma değer yaratmaya, memleketimde huzur içinde çalışmaya geldim, ama şu kolonlar kafamıza neden düşecek, istinat duvarı ne zaman yıkılacak diye sürekli gözümüz orada"dedi. 

BURAYA İNSAN ÇALIŞMAK İÇİN NASIL GELSİN?

Bulunduğu bölümdeki usülsüz olduğunu öne sürdüğü yapıları sıralayan İş İnsanı Çakmak şöyle devam etti; "Acil çıkış kapısı yaplış yapıldı.İstinat duvarının tam altına yapılmış. 31 metre istinat duvarı usüle aykırı. Yağmur yağdığı zaman istinat duvarından su fışkırıyor. 31 metre istinat duvarı yapmışlar arkasına izolasyonsuz toprak dolmuşlar. Zemin etütü yapmamışlar buranın altı su kaynıyor.

Bunu kim söylüyor, kooperatifin yönetim kurulu üyeleri, çalışanlar ve SBB'den gelen mühendisler söylüyor. Sonradan duyduk ki burası 3 denetim firması değiştirmiş. Bir adım bir firma ile gitmişler, bir adım başka firma ile ilerlemişler. Ben kiracıyım yarın giderim. Burası başkasının sırtına çöktüğünde öldüğünde o vatandaş değil mi ben sesimi çıkarıyorum ve hakkımı arıyorum. Diyorum ki; Bu inşaatın temelinden, zemin etütünden yapı denetimine kadar bütün işlemler incelenmeli ve ihmali olanlardan hesap sorunlmalı. Şöyle bir durumda var. Sitede  inşaat devam ediyor, site işletme kooperatifine geçmiş.

Camisi yok. Umumi tuvaleti yok. Bloktan bloğa geçiş yok. Yolu sayma zaten. Tozdan duramıyoruz, aç kalsan bir bardak su alacağın büfe yok. Halbuki sitelerde kooperatiflerde, bu genel kuraldır. Önce gıda açılır, sonra temizlik ve tuvaletler, sonra kiraya verilir. Burada inşaat bitmeden işletme kooperatifine geçmişler. Siteyi çevreleyen istinat duvarı bile yok.Koruma ve güvenlik, sağlık kabini hiç yok. Sanki kıtlıktan çıkmışlar, burayı karaborsa yapmışlar. Ben 35 bin lira kira ödüyorum, 125 bin lira diyorlar. Karaborsa kurmuşlar.  Site aynı sistem yapılmış. Ben buradan 15 ülkeye ihracat yapıyorum. İstanbul'dan Samsun'a ara eleman sorununu çözmeye geldim, ama ne çıraklık eğitiminde ve diğer programlarda bir tane bile stajyer öğrenci alamadım. Öğrencilerimizi böyle alakasız yerlere veriyorlar. Kimin adamı varsa oraya veriyorlar.

Böyle bir tesisi 300 milyon liradan aşağıya kuramazsınız. Zaten 400 ton stok var. Şuanda çalıştıramıyorum. Ailem çalışıyor, eleman çalıştırmak istiyorum ama buranın sorunları nedeniyle gelen yok. Benim talebim Valimin haberi olsa buraya el atacaktır. Site yönetimi cami parselini yok ediyor, Aziz Atik Fen Lisesi'nin arkasında cami yapıyor. Burası Milli Emlak Müdürlüğü'ne ait Hazine arazisi. Sitede cami için ayrılan alan dükkan yapıldı. Bunu defalarca şikayet ettim.

Bende şöyle diyorum. Madem devletimiz bu kadar zengin camiye yer veriyor, banada bir arazi versin yatırım yapayım. Ben bu devlete vergi ödüyorum. 125 üye var bu sitede. Bu üyelere dükkanlar verildi, soruyorum burada kimlerin hakkı gasp edildi? Bu dükkanların tek tek incelenmesi eski mimariye göre değerlendirilmesi ve ihmali olanlardan hesap sorulmasını talep ediyorum."