SAMKON Genel Başkan Adayı Kaya Aşcı: Güç birliğini ve sevgiyi yeniden tesis edeceğiz

TAKİP ET

SAMKON Genel Başkan Adayı Kaya Aşcı, "Gurbette yaşayan Samsunluların sevgiye ve lidere ihtiyacı olduğu gözüktü. Güç birliğini yeniden tesis edeceğiz, gönül bağlarını kuvvetlendireceğiz" dedi

Samsun Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu (SAMKON) Genel Kurulu; 9 Nisan Cuma günü saat 13.00-18.00 saatleri arasında İstanbul-Kağıthane'de bulunan Yahya Kemal Spor Salonu'nda gerçekleşecek.

İstanbul'da Astaş Juki Plaza'da Samsunlu iş insanı ve SAMKON Kurucu Başkanı Hasan Kaya Aşcı ile röportaj gerçekleştiren HHALK Gazetesi Haber Editörü Noyan Alper Cabbar, 'SAMKON Genel Başkan Adaylığı'nı açıklayan Kaya Aşcı'dan çalışmaları hakkında bilgi aldı.

SAMKON Genel Başkanı seçilmesi halinde hayata geçireceği projeleri açıklayan Kaya Aşcı, güçlü yönetim ve etkinliklerle Samsunluları buluşturan, iş dünyasını harekete geçiren, temsil kabiliyeti yüksek, Samsun Tanıtım Günleri ve geniş katılımlı programlar düzenleyeceklerini söyledi.

GÖNÜL BAĞLARINI 
KUVVETLENDİRECEĞİZ

Gurbette yaşayan Samsunluların özlediği birlik, beraberlik ve dayanışmayı yeniden inşa edeceklerinin altını çizen SAMKON Genel Başkan Adayı Kaya Aşcı, "Samsunluların kendi içindeki güç birliğini yeniden tesis edeceğiz, gönül bağlarını kuvvetlendireceğiz. Güçlü bir hemşehri grubu olan SAMKON ile hayalimiz olan daha çok milletvekili, belediye başkanı, bürokrat, iş insanını İstanbul'da, Bursa'da, Ankara'da, İzmir'de, Samsun'da ve daha birçok kentte millete ve devlete hizmet etmesini sağlamak olacaktır. Eğitim, kültür ve sosyal etkinliklerle Milli Mücadele kenti Samsun'un ismini sürekli gündemde tutarak, 'marka şehir' olması için birlikte çalışacağız. Üye federasyon ve derneklere yük olan değil, yüklerini hafifleten güçlü bir SAMKON kimliği olacak. Kurumsallaştırıp, marka bir konfederasyon yapacağız" dedi.

2012'DE SAMKON'U KURDUK
Kaya Aşcı, "2000'li yıllarda İstanbul'da yaşayan Samsunlular arasında büyük bir hareketlilik başladı. O dönem Bayrampaşa Bafralılar Derneği'nin başkanlığına layık görüldüm. SADEF, Türkiye'de ve İstanbul'da tek federasyon kuruluşumuz. Dernekler çoğalınca derneklere hükmetmek, tek çatı altında toplamanın yolu federasyondan geçer dedik, SADEF'e başkan oldum. Tek başıma aday çıktım ve o dönem eski Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, bize çok destek oldu. Kongremize geldi. O dönem AK Parti Grup Başkanvekiliydi. Bu günlere geldiğimizde tabi federasyonlar çoğalmaya başladı. Vezirköprü, Havza, Bafra, Çarşamba federasyonu gibi İstanbul'un içerisinde SADEF, Anadolu SADEF derken, federasyonlar çoğalınca bu federasyonları kontrol etmemiz gerektiğini fikri ortaya çıktı. 4 tane derneğin pikniği aynı güne çatıyor. Böyle olunca bölünmeler oluyor, bu yüzden federasyonları da kontrol altına alalım, konfederasyon kuralım dedik ve 2012'de SAMKON'u kurduk" dedi.

FESHANE'YE BİNLERCE KATILIM OLDU
"SAMKON'un kurucu başkanıyım ve bir dönem de başkanlık yaptım" diyen Kaya Aşcı, şöyle konuştu; "Feshane günlerimiz vardı. 4 gün, 4 gece Samsun'dan gelen belediyeler, muhtarlarımız, tüm halkımızla beraber İstanbul halkını da birleştirince binlerce kişiyle gerçekleşti. Bu arada ben fazla sivil toplum kuruluşunda olmam sebebiyle biraz kendimin yıpradığını ve gençlerin gelerek, biraz da biz destek olalım daha güzel şeyler yapsınlar diye 'ben katılmayacağım' dedim. Sağolsun arkadaşlar; 'tam olgunlaşma dönemine geldik, senin bir dönem daha başkanlık yapman lazım' dediler. Yalnız ben bıraktım.

BAŞARILI OLAMADILAR
Şimdiki Başkan Sezgin Gümüş talip oldu ve bir arkadaşla yarışa girdi kazandı. 2 dönemdir başkan oldu ama hiç birşey yapılmadı. Sivil toplum kuruluşlarında başkan olmak aynı futbol takımının başındaki başkan gibidir. Takımı ve oyuncunu sevmezsen başarılı olamazsın. Ne kadar sert algı operasyonu yaparsan, takım da o kadar moral bozukluğu olur. Sivil toplum kuruluşları da aynı. Sevgiye ihtiyacı var, sohbete ihtiyacı var. Ben büyüdüm küçükle görüşmem, fakirle görüşmem gibi algı olduğu müddetçe hiçbir şeyde başarılı olamazsın."

TATSIZ TUTSUZ AÇILIŞ
SAMKON Genel Başkan Adayı Kaya Aşçı; açıklamalarında şu sözlere yer verdi; "Samsunlular bu arada ilgisiz kaldı, çevresiz kaldı, etkinlik yapamaz hale geldi, başlarında herhangi bir lider olmadı. Samsun ikiye bölündü denildi. Samsun'un sevgiye, lidere ihtiyacı olduğu gözüktü. Biz burada bir zaafa düştük. Şimdiki başkanın zamanında Kartal'da feshane benzeri bir yerin açılışı yapıldı. Yerin şehir merkezinde kalması sebebiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin almış olduğu önlemler sebebiyle gürültü, patırtı fazla oluyor, burası kültür merkezi, kültür yaşayacak denip, böyle gürültülü, davullu, zurnalı, eğlenceli yeri öncelik Kartal'a çıkarttı. Kartal çok uzak gelince diğer senede Yeni Kapı'da bir model uyguladılar. SADEF olarak bazı arkadaşlar gittiler. O zamanlar SAMKON tam olgunlaşmamış yeni başkan, onlara verdi, onlar da başarılı olamadılar. 100 kişiyle bir açılış yapıldı. 100 kişi de zaten bizim bürokratlarımız tam katılım sağlamışlardı, onların koruması, yardımcısı, arkadaşıydı, çok tatsız, tuzsuz bir açılış oldu. Daha sonra SADEF cesaret edip, başka da bişey yapmadı.

BİZİM REFERANSIMIZ SAĞLAM
2 sene sonra da SAMKON bir gelişim göstermeye çalıştı, o da beceremedi, 500-600 kişiyle bir açılış oldu. Bizim rakibimiz Sivas 1-1,5 milyon kişiyle böyle bir tören yaparken, Sinop etkinliğine gittiğimde bugünki katılım sayısı 1 milyon 600 bin diyor. Bu sebeple biz tabi üzüldük niye böyle oluyor diye. Anladık ki; Samsunlular ilgi, şevkat, sevgi istiyor. Bu sebeple 'bir dönem daha biz yapsak mı, bir dönem daha aktif çalışsak mı' diye düşündük. Çıktık yola. Sohbetlerimizde 'başarılı olacak bir başkan arıyoruz' dediler. Bizim geçmişteki referanslarımız var. Sivil toplum kuruluşlarıyla olan çalışmalarımdan, tanışmalarımdan.

O DÖNEM OKUL YAPTIM
2012 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanı olan Mustafa Demir, Bafra'da parti binasında bir konuşma yapıyordu. Toplumun arasında beni de gördü ve 'aramızda İstanbul'dan gelen bir iş adamımız var, ona bir okul yaptırabiliriz' dedi. Biz de 'inşallah' dedik. Nasip oldu ve OMÜ'ye Turizm Fakültesi'ni yaptık. Bunu neden anlattım. Çünkü diyaloglarla, samimiyetle olursa herşey olur. İstanbul'da bir taş üstüne Samsunlu'nun bir taşı yok. Eski Valimiz Osman Kaymak ile sohbet ederken, Bayburt'un bir köyünün Güngören'de 4 katlı binası var dediğinde, bir Samsunlu olarak kendimi acze uğramış hissettim. 

DAİRE SÖZÜNÜ VERİYORUM
Başkan olmadığım dönemlerde bürokratlarlarımızla, vekillerimizle, sanayicilerimizle, tüccarlarımızla konuşurken, 'böyle bir çalışma olursa bizimde haberimiz olsun' deyip, ışık tuttular. Bizde bu ışık çerçevesinde aldığımız güçle 'bir kez daha aday olalım, böyle bir şey yaparız' dedik. Yapamazsak bir daire alır, işin sonunda teslim ederiz, biz çabaladık, koşturduk ama beceremedik, bizim Samsunlumuz elinden gelen gayreti göstermedi, belediyelerden de merkezi bir arsa bulamadık deriz, cezamızı çekeriz. Bir daire bağışlarız dedik. Bu fikirle Beşiktaş'ta mülkümüz var, onu veririz, orada olmazsa bu sistemin olacağı bir yerlerden alırız diyerek böyle bir söz verdik. Bu zamana kadar sözümüzde durduk, burada da duracağımızı bir defa daha teyit ediyoruz."

İKİNCİ BÖLÜM YARIN....