Samsun Çarşamba BES'te Uzmanlar Eşliğinde 'Çevresel Yakıt Testi'

TAKİP ET

Çarşamba'da enerji üretim test çalışmaları devam eden Biyokütle Santrali'nde görevli mühendis uzmanlar eşliğinde 'çevresel anlık yakıt' çalışması yapıldı. Isı oranlaması sırasında ortaya çıkan buhar nedeniyle yöre halkı bilgilendirdi: "Sorun yok, kontrollü test yapıldı."

Samsun'un Çarşamba İlçesi Eğercili Mahallesi'nde kurulumu tamamlanan ve faaliyete geçmeden önce 'her türlü risk analizlerini' test çalışmaları ile sürdüren Oltan Köleoğlu Enerji şirketine ait Biyokütle Enerji Santrali'nde 'çevresel anlık yakıt' çalışması sürüyor.

Tarım ve orman atıklarının kazandaki ısı oranlamasının yapıldığı sırada ortaya çıkan su buharı nedeniyle yöre halkının tedirgin olmaması istenerek, bilgilendirme yapıldı.

Tesiste uzman mühendis ekiplerin kontrolünde yapılan çalışmada her türlü riskin önlenmesi amacıyla tribünlerin, kazanların ve baca filtrelerinin uyumlu ve kararlı çalışmasını sağlamak için yoğun çalışma gerçekleştiriyor.

Uzman ekipler, "Mevsimsel olarak açıkta olduğundan hafif yaş olan tarımsal atıklar var. Kazanları yakıtla beslerken, nemli yakıt ile kuru yakıtların bir arada yanması sonucu duman oluşabiliyor ancak çevreye hiç bir yan etkisi yok. Tamamen kontrollü olan çalışmamızda, bacadan gece karanlığında siyah duman gibi gözükebilir, algılanabilir. Bunların tamamı su buharıdır" denildi. 

TEST ÇALIŞMASINDAYIZ

Tesis Müdürü Onur Üstün, "Santralde şu anda tam kapasite üretime geçmeden test çalışmaları yapılıyor. Sonuçta yeni bir tesis ve içindeki makine, teçhizat, kazanların doğru çalışıp çalışmadığını kontrol ediyoruz, raporlar hazırlıyoruz. Sosyal medyada yer dumanlar, test yakışlarında ortaya çıkan kazandaki su buharıdır. Kazanda ürün besleme kısmında oluşan bir karartıdır" dedi.

'BURADAN NEFES ALIYORUZ'

Sosyal medyada gördükleri video ve fotoğrafların gerçeği yansıtmadığını belirten Onur Üstün, "Gerçekten üzülüyoruz, üstüne basarak söylemek istiyorum. Bizim burada zehirli duman çıkardığımız ve çevreyi zehirlediğimiz asla ve asla söz konusu değil. Yaklaşım çok üzücü. Biz bu toprakların çocuklarıyız, mühendisiyiz. Ekmeğimizi buradan kazanıyoruz, buradan nefes alıyoruz. Yöre halkı müsterih olsun. İddia edildiği gibi tek bir zehirli duman gibi asılsız söylemler bu bacadan çıkmaz. Bizim derdimiz ülkemize, şehrimize çevre dostu ve temiz enerji sunmak, yöre halkının tarımsal atılarını alarak, aile bütçesine ekonomisine katkı sağlamak" diye konuştu.

SİSTEM REJİME GİRİYOR

Makine Mühendisi Eyüp Savuran ise, "Bizim sistemde enerjiyi üretmemiz için farklı ekipmanlarımız var. Bu ekipmanların tümü koordineli bir şekilde çalıştığı zaman sistem rejime giriyor. Ekipmanlarımız test aşamasında olduğu için dünkü olayda test aşamasında gerçekleşiyor. Bacadan çıkan su buharı, testler bittikten sonra rejime geçince söz konusu olmayacak. Üretim sağlandıktan sonra kararlı bir sistem, rejime kavuşmuş olacak. Böyle bir buhar olayı olmayacak" ifadelerini kullandı.

NEM ORANI YÜZDE 25

Santralde odunsal ve tarımsal atıkların enerjiye dönüştüğünü ve şu anda 'kavak cips' yakıldığını kaydeden Eyüp Savuran, şöyle konuştu; "Atıklarda yüzde 20-25 arasında nem var. Dolayısıyla kazan sıcak olduğu için o nem buharlaşıyor ve bacadan vakumlanarak atmosfere bırakılıyor. Kazan sürekli besleniyor. Test aşamasında sürekliliği yakalamamız lazım. Her yakıtta da belli oranlarda yüzde 10-25 arasında nem olur. Hammadde açık alanda, yağmur alıyor. Daha çok nem oluşuyor. Biz de yakıtı kazana beslediğimiz zaman kazandaki sıcaklıktan dolayı o nem su buharı oluyor ve bacadan çıkıyor. Olay bu. Ve önemle dikkat çekmek istiyorum. Bu test zamanında oluyor. Sistem rejime girdiği zaman böyle bir olay söz konusu olmayacak. Çıkan dumanın ne toprağa ne de havaya yüzde 1 oranında bile zararı yok."

FİLTRELERİMİZ YÜZDE 99 
ORANINDA TUTMAKTA

Çevre Mühendisi Hale Doğan ise, "Şu anda test aşamasındayız. Bizim için ne demek? Üretime geçmeden aksaklıkları görmek demek. Tarımsal atıkları yaktığımız için gelen ürünlerde nem olmakta. Burası yağış alan bir bölge olduğu için civar bölgeden gelen ürünlerde nem var. Şu anda deneme yakmaları sonucu bacamızdan su buharı çıkmakta. Diyecekler ki şimdi, 'su buharı değil', 'duman o.' Çünkü siyah renk. Elektrostatik filtre dediğimiz ve karbonmonoksit, SO2 ve Nox gibi emisyon değerlerimiz var. Filtrelerimiz yüzde 99 oranında tutmakta. En son teknoloji bu sistem. Emisyon değerlerinin nasıl olduğunu, filtrelerimizin nasıl çalışıp, çalışmadığını deniyoruz. Nemden dolayı siyah duman az da olsa çıkmakta. Ancak zararı söz konusu değil" şeklinde konuştu.

Mühendis Doğan, şöyle dedi; "Bir yıl Afyon'daki biyokütle enerji santralinde çalıştım. Gözle görülür su buharı bile yok. Tam üretime geçtiğimizde siyah dumanı bırak, su buharı dumanı bile görülmeyecek. Hava Kirliliği Kontrol Yönetimi karşılığında bize verilen sınır değerleri, paramatreleri geçmeyecektir. Sürekli Emisyon Sistemi var. Bakanlık bizi anlık izliyor. Bacamızdaki emisyon değerlerini takip ediyor. Bizim bu değerleri geçme gibi bir lüksümüz asla olamaz."

BACADAN ÇIKAN DUMAN DEĞİL 'SU BUHARI'

Uzman ekipler, "Mevsimsel olarak açıkta hafif yaş olan tarımsal atıklar var. Kazanları yakıtla beslerken, nemli yakıt ile kuru yakıtların bir arada yanması sonucu duman oluşabiliyor. Tamamı su buharıdır" dedi.

Santralde odunsal ve tarımsal atıkların enerjiye dönüştüğünü ve şu anda 'kavak cips' yakıldığını kaydeden Makine Mühendisi Eyüp Savuran, "Atıklarda yüzde 20-25 arasında nem var. Dolayısıyla kazan sıcak olduğu için o nem buharlaşıyor ve bacadan vakumlanarak atmosfere bırakılıyor. Kazan sürekli besleniyor. Test aşamasında sürekliliği yakalamamız lazım" dedi.

BİZ BU YÖRENİN İNSANLARIYIZ

Çevre Mühendisi Hale Doğan, sözlerini şöyle tamamladı; "Ben burada doğdum, burada büyüdüm, okudum. Çevre mühendisliğini çevreyi severek okudum. Yazılanları, paylaşımları görüyoruz üzülüyorum. Bu tesis çevre dostu. Biz tarımsal atıkları yakarak, enerji üretiyoruz. Bu topraklarda yaşayan bir çevre mühendisi olarak en ince ayrıntısına kadar dikkat ediyorum." 

BİR YILLIK YAKACAĞIMIZ HAZIR

Çevre Mühendisi Hale Doğan, "Bugün bir yıl yetecek tarımsal atığımız var. Bu da bize gösteriyor ki; ihtiyaç varmış bu tesise. Çiftçilerimiz atıkları maalesef bahçelerinde yakıyordu. Hem toğrağın verimliliğini kaybettiriyor, toprak ölüyordu hem de havayı kirletiyordu. Şimdi ise bize getirerek hem bahçelerine fayda sağlıyorlar hem de ülkemizin enerji üretimine katkıda bulunuyorlar" dedi. N. Alper CABBAR