CHP Samsun Milletvekili Aday Adayı Neşe Kangüleç, kırsaldaki kadınların birçok sorunu yaşadığını söyledi. 'Bafra kırsalında kadın olmak nasıl mı?' sorusunun cevabını 'zor' olarak veren Kangüleç, "Hiçbir alanda kadının birey olarak varlığını, yıllardır konumlandıramıyoruz "dedi. 'KADINLARIMIZIN
EMEĞİ BÜYÜK'Kangüleç, "Köylerin temel geçim kaynağını hayvancılık, bitkisel üretim ve tarımsal üretim oluşturmaktadır. Temel geçimi bitkisel üretime bağlı olan hanelerde sebzecilik ve bağcılık çoğunlukla hane tüketimi için yapılmaktadır. Bu üretimin fazlası günlük kurulan pazarlar da evin diğer temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çoğunlukla üretici kadın tarafından günlük pazarlarda satışa sunulmaktadır. Ayrıca kadınlar yemek, kışlık yiyecek hazırlanması, bulaşık, çamaşır, temizlik, çocuk bakımı gibi işlerlerden tek başına sorumludur. Bitkisel üretim kırsalda yaşayan kadınlarımız için en masumudur. Tarımsal üretim ise farklıdır. İlkbaharda aylarında ekimi ağustos ayında hasadı başlayan oldukça zahmetli olan tütün işinin sadece sulama işi hariç dikim, kırma, desteleme, ipe dizme işlemleri, kuruduktan sonra kış aylarında tütünün doğranmasıyla uğraşan, görünmeyen kahramanlar Bafra'nın kırsalındaki kadınlardır. Kadınlar tarlada çalışmaya daha çocukken başlar. Ne yaz ne kış işleri hiç bitmeyen çilekeş kadınlar. Sabah gün ağarmadan kalkıp evin işini yapıp saat 5‘te uyuyan bebeğini beşikle tarlaya götürmek zorunda kalan kadın..Yada bebeğini tarlada doğuran Bafra kırsalındaki kadınlar. Sadece tütün mü?Bafra'nın yıllık 150 bin ton çeltik üretimi ile Türkiye’de 2. sırada yer alması ve lahana, kırmızı pancar, yeşil ot üretiminde Türkiye'de ilk sırada yer almasının en büyük sebebi Bafra kırsalındaki kadınlarlardır "dedi. 'SORUNLARI BİLİYORUZ'Kangüleç şöyle devam etti; "Temel geçimi hayvansal üretime bağlı hanelerde kadınlar, hayvanın sağılması ve sütün değerlendirilmesine, ahır temizliğinden ot toplama işlemlerine kadar sorumludurlar. Kadınların yaptıkları işlerden elde edilen yiyecek ürünleri hemen tüketildikleri için ekonomik boyutu görülmemektedir. Kadınların tüm bu çabaları ailelerine katkı sağlamak, çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak içindir. Çünkü bilirlerki; tek geçim kaynakları tarladan çıkacak hasattı. Üretime destek vermeseler aç kalacaklarını bilirler. Tarımın başkenti olan Bafra'da 71 bin 619 olan kadın nüfusunun yarısı tarlalarda. Tüm iş kollarında olduğu gibi Bafra'da da tarım çalışmalarında kadınlar en dezavantajlı gruplardır. Bafra'da da kırsal alanda çalışan kadının yaptığı işi erkeklerle kıyasladığımızda her alanda olduğu gibi daha az değerlidir. Üretim faaliyetlerine yoğun bir biçimde katılan kadınlar Türkiye ekonomisi için temel güç kaynağıdırlar. Fakat bu güç kaynağı, karşılığı ödenmeyen 'ücretsiz aile isçisi' emeği olarak görünmektedir. Oysaki tarımsal üretimin önemli bir bölümü kadınlarımızın emeğine dayanmaktadır. Kadınlarımızın yaşam koşulları iyileştirilmelidir. Kırsal alanlarda kadınlarımızın mevcut durumlarını iyileştirmek demek sosyal kalkınmanında iyileştirilmesi demektir. Cinsiyet ayrımcılığı kadınları geri plana itmektedir ve hiçbir zaman yönetenler konumuna geçirmemektedir. Oysaki cinsiyet dengeli bir kırsal kalkınma planı kadını aktif hale getirecektir. Kırsal alanda kadın girişmciliği arttırılmalıdır. Eger kırsal kalkınma istiyorsak bu sorunlar ortadan kalkmalıdır. Kadınların beklentileri ve potansiyelleri birbirlerine yakın kırsal bölgelerde yaşayan kadınlarla hemen hemen benzerdir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz; Evde ve tarlada iş yükü, aile içi şiddet, gelir kaynaklarına ulaşamama, sık ve erken doğumlar, çocuk bakımı, eğitim olanaklarından yararlanamama, küçük yaşta evlilikler, toplumsal örgütlenmelerde yoksunluk, kadın erkek ayrımcılığı vs. Kırsalda kadının güçlenmesi için yeni beceriler kazandırmak, mevcut yeteneklerini geliştirebilmesine yardımcı olmak gerekir. Bu tür şeyler kadının güvenini ve motivasyonunun arttıracaktır. Daha mutlu aileler ortaya çıkacaktır. Kent merkezlerinde yaşayan kadınlarla birlikte yeni gruplar oluşturmak kadınlar arası bilgi paylaşmaları, kırsaldaki kadının toplumsal ve örgütsel güçlenmesini arttıracaktır. Tarihimize bakacak olursak kadınların rolünü dikkate almadan hazırlanmış olan kalkınma programları başarıya ulaşamamıştır. Bazı ülkeler bunun farkına varmış kadınların kendilerini sosyal, kültürel,politik ve ekonomik alanlarda geliştirmeleri için farklı organizasyonlar ve enstitüler kurmuştur. Bu doğrultuda güçlenen kırsal alanlarda yaşayan kadınlar güçlenmiştir. Köyleri siyasi rant uğruna önce mahalle daha sonrada kırsal mahalle olarak adlandırmak köylüye hiçbir şey kazandırmadığı gibi kimlik kargaşası yaratmıştır. Umarım en kısa zamanda kırsal alanlarda yaşayan emekçi kadınlarımız hak ettikleri statüye ulaşır ve kent yaşamı ile tanışırlar "ifadelerini kullandı. Feride SEZGİN
EMEĞİ BÜYÜK'Kangüleç, "Köylerin temel geçim kaynağını hayvancılık, bitkisel üretim ve tarımsal üretim oluşturmaktadır. Temel geçimi bitkisel üretime bağlı olan hanelerde sebzecilik ve bağcılık çoğunlukla hane tüketimi için yapılmaktadır. Bu üretimin fazlası günlük kurulan pazarlar da evin diğer temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çoğunlukla üretici kadın tarafından günlük pazarlarda satışa sunulmaktadır. Ayrıca kadınlar yemek, kışlık yiyecek hazırlanması, bulaşık, çamaşır, temizlik, çocuk bakımı gibi işlerlerden tek başına sorumludur. Bitkisel üretim kırsalda yaşayan kadınlarımız için en masumudur. Tarımsal üretim ise farklıdır. İlkbaharda aylarında ekimi ağustos ayında hasadı başlayan oldukça zahmetli olan tütün işinin sadece sulama işi hariç dikim, kırma, desteleme, ipe dizme işlemleri, kuruduktan sonra kış aylarında tütünün doğranmasıyla uğraşan, görünmeyen kahramanlar Bafra'nın kırsalındaki kadınlardır. Kadınlar tarlada çalışmaya daha çocukken başlar. Ne yaz ne kış işleri hiç bitmeyen çilekeş kadınlar. Sabah gün ağarmadan kalkıp evin işini yapıp saat 5‘te uyuyan bebeğini beşikle tarlaya götürmek zorunda kalan kadın..Yada bebeğini tarlada doğuran Bafra kırsalındaki kadınlar. Sadece tütün mü?Bafra'nın yıllık 150 bin ton çeltik üretimi ile Türkiye’de 2. sırada yer alması ve lahana, kırmızı pancar, yeşil ot üretiminde Türkiye'de ilk sırada yer almasının en büyük sebebi Bafra kırsalındaki kadınlarlardır "dedi. 'SORUNLARI BİLİYORUZ'Kangüleç şöyle devam etti; "Temel geçimi hayvansal üretime bağlı hanelerde kadınlar, hayvanın sağılması ve sütün değerlendirilmesine, ahır temizliğinden ot toplama işlemlerine kadar sorumludurlar. Kadınların yaptıkları işlerden elde edilen yiyecek ürünleri hemen tüketildikleri için ekonomik boyutu görülmemektedir. Kadınların tüm bu çabaları ailelerine katkı sağlamak, çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak içindir. Çünkü bilirlerki; tek geçim kaynakları tarladan çıkacak hasattı. Üretime destek vermeseler aç kalacaklarını bilirler. Tarımın başkenti olan Bafra'da 71 bin 619 olan kadın nüfusunun yarısı tarlalarda. Tüm iş kollarında olduğu gibi Bafra'da da tarım çalışmalarında kadınlar en dezavantajlı gruplardır. Bafra'da da kırsal alanda çalışan kadının yaptığı işi erkeklerle kıyasladığımızda her alanda olduğu gibi daha az değerlidir. Üretim faaliyetlerine yoğun bir biçimde katılan kadınlar Türkiye ekonomisi için temel güç kaynağıdırlar. Fakat bu güç kaynağı, karşılığı ödenmeyen 'ücretsiz aile isçisi' emeği olarak görünmektedir. Oysaki tarımsal üretimin önemli bir bölümü kadınlarımızın emeğine dayanmaktadır. Kadınlarımızın yaşam koşulları iyileştirilmelidir. Kırsal alanlarda kadınlarımızın mevcut durumlarını iyileştirmek demek sosyal kalkınmanında iyileştirilmesi demektir. Cinsiyet ayrımcılığı kadınları geri plana itmektedir ve hiçbir zaman yönetenler konumuna geçirmemektedir. Oysaki cinsiyet dengeli bir kırsal kalkınma planı kadını aktif hale getirecektir. Kırsal alanda kadın girişmciliği arttırılmalıdır. Eger kırsal kalkınma istiyorsak bu sorunlar ortadan kalkmalıdır. Kadınların beklentileri ve potansiyelleri birbirlerine yakın kırsal bölgelerde yaşayan kadınlarla hemen hemen benzerdir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz; Evde ve tarlada iş yükü, aile içi şiddet, gelir kaynaklarına ulaşamama, sık ve erken doğumlar, çocuk bakımı, eğitim olanaklarından yararlanamama, küçük yaşta evlilikler, toplumsal örgütlenmelerde yoksunluk, kadın erkek ayrımcılığı vs. Kırsalda kadının güçlenmesi için yeni beceriler kazandırmak, mevcut yeteneklerini geliştirebilmesine yardımcı olmak gerekir. Bu tür şeyler kadının güvenini ve motivasyonunun arttıracaktır. Daha mutlu aileler ortaya çıkacaktır. Kent merkezlerinde yaşayan kadınlarla birlikte yeni gruplar oluşturmak kadınlar arası bilgi paylaşmaları, kırsaldaki kadının toplumsal ve örgütsel güçlenmesini arttıracaktır. Tarihimize bakacak olursak kadınların rolünü dikkate almadan hazırlanmış olan kalkınma programları başarıya ulaşamamıştır. Bazı ülkeler bunun farkına varmış kadınların kendilerini sosyal, kültürel,politik ve ekonomik alanlarda geliştirmeleri için farklı organizasyonlar ve enstitüler kurmuştur. Bu doğrultuda güçlenen kırsal alanlarda yaşayan kadınlar güçlenmiştir. Köyleri siyasi rant uğruna önce mahalle daha sonrada kırsal mahalle olarak adlandırmak köylüye hiçbir şey kazandırmadığı gibi kimlik kargaşası yaratmıştır. Umarım en kısa zamanda kırsal alanlarda yaşayan emekçi kadınlarımız hak ettikleri statüye ulaşır ve kent yaşamı ile tanışırlar "ifadelerini kullandı. Feride SEZGİN