Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) ve OMÜ Vakfı Yönetimi arasında bir süredir devam eden, üniversite ve OMÜ Vakfı bünyesinde çalışan işçilerin çalışma şartlarının ve maaşlarının iyileştirilmesine yönelik Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. Sendika, üniversite ve vakıf çalışanlarıyla birlikte toplu eylem kararı aldı. Eylem sonrası grev kararı alınabileceği açıklandı. Ülke genelinde örgütlü yapısıyla tanınan ve birçok üniversite, vakıf, kooperatif gibi önemli kuruluşların sendikal faaliyetlerini yürütmekte olan Tez-Koop- İş Sendikası'nın Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın ve beraberindeki heyet, Başkanlık Ofisinde bir araya gelerek, OMÜ ve OMÜ Vakfı Yönetiminin, üniversite ve vakıf çalışanlarına yönelik tutumlarını eleştiren bir basın açıklaması yaptı. 'YÜZDE BEŞ ÜCRET ZAMMI KABUL EDİLEMEZ'Başkan Sayın, hukuki ve yasal çerçevede gerekli mücadelenin verileceği mesajını verdi. Konuyla ilgili gazetemize demeç veren Sayın, "Sendika olarak birçok üniversitede olduğu gibi OMÜ ve OMÜ Vakfı'nda da örgütlüyüz. Üniversite ve Vakıf Yönetimiyle imzaladığımız ve 01.07. 2020 ile 30.06.2022 tarihleri arasında yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesinin sona ermesinin ardından, getirilen yeni düzenleme nedeniyle devletin sendikası olan TÜHİS ile masaya oturduk. Yaklaşık iki aydır TÜHİS ile yaptığımız görüşmelerde belli bir mesafe kaydettik. Üniversite ve Vakıf çalışanlarının ücretleriyle ilgili olarak TÜHİS bize bir teklif iletti.Teklifte, ülkemizde yaşanan ekonomik kriz ve yüksek enflasyonun isminin bile geçmediğini gördük. Mevcut tabloya baktığımızda, yüzde beş oranında önerilen ücret zammının kabul edilebilir bir tarafı bulunmamaktadır. Bu teklif, çalışan işçilere verilen değeri de gözler önüne sermektedir "dedi. KİTLESEK EYLEM KARARI ALDIKTez-Koop- İş Sendikası Şube Başkanı Tarık Sayın, "Biz de durumu kendi aramızda değerlendirerek bir eylem kararı aldık. 22 Ağustos Pazartesi günü üniversitede kitlesel olarak bir eylem gerçekleştireceğiz. 30 Ağustos tarihinde de Samsun’da bulunacak olan Bakanlarımız ve Milletvekillerimize de sesimizi duyurmak istiyoruz. Kendilerine işçilerin yaşam koşullarının ağırlaşması nedeniyle içinde bulundukları zor durumdan bahsederek bu kronik soruna çözüm bulmaları yönünde taleplerimizi ileteceğiz. Bunu da yine eylemlerimizle ve yerel basının desteğiyle gerçekleştireceğiz "ifadelerini kullandı. 'KARADENİZ'DE EN DÜŞÜK ÜCRETLİ İŞÇİ OMÜ İŞÇİSİ'Sayın şöyle devam etti; "OMÜ üniversite yönetiminin geçmişten gelen işçiye bakış açısını değerlendirdiğimizde, Karadeniz bölgesindeki üniversiteler arasında en düşük ücretli üniversite işçilerinin OMÜ işçileri olduğunu görüyoruz. Diğer Üniversite çalışanları aylık 8 ila 10 bin TL maaş alırken, OMÜ işçilerinin maaşları, son düzenlemeyle 7 bin TL civarındadır. Ekonomik şartları dikkate aldığımızda bu ücretin geçinmek için yeterli bir ücret olmadığı açıktır. Çalışma Bakanımız Vedat Bilgin’in son yaptığı açıklamayla, Üniversitelerde Kamu Çerçeve Protokolünün uygulanması yönünde bir yasa yürürlüğe girdi. 6356 sayılı yasanın ek 2 maddesi açıkça bu protokolün uygulanmasını gerekli kılarken, OMÜ yönetimi ise yasa ve kural tanımaz bir yöntemle 'biz bu zammı veremeyiz' diyerek, Çalışma Bakanlığı'ndan görüş isteyeceklerini söylediler. Halbuki bizzat Çalışma Bakanlığı ve TÜHİS, Toplu İş Sözleşmesinin uygulanması yönünde görüş bildirmiştir. Biz de bunun üzerine konuyu mahkemeye taşıdık. Halen mahkeme sürecimiz devam etmektedir. Ayrıca SKS'ye bağlı ticari işletmelerde yetkili olduğumuz halde sözleşme çalışanlarımıza keyfi olarak uygulanmamaktadır. Çalışma Bakanlığı ve OMÜ Hukuk Bürosu'nun Toplu İş Sözleşmesi'nin uygulanması yönündeki karar, SKS Daire Başkanı Güngör Kural tarafından uygulanmamaktadır. Ondan sonra uygulanmaması durumunda savcılığa suç duyurusunda bulunacağımızı kendilerine ilettik.Biz sendika olarak OMÜ Yönetiminin samimiyetine güvenmiyoruz. Zaten yüzde beş zam oranı her şeyi bütün çıplaklığıyla ortaya koymaktadır."'İŞÇİLERİ KÖLE GİBİ GÖRÜYORLAR'"Maalesef bir takım yöneticiler, kendi yönetimleri altında çalışan işçilere köle muamelesinde bulunuyorlar "diyen Sayın, "Bu zihniyet ve bakış açısı da emeğin değerine ve kutsallığına gölge düşürüyor. Biz her zaman bu anlayışın karşısında yer aldık ve yer almaya devam edeceğiz. OMÜ Rektörümüzle, Samsun’da vergi rekortmeni olarak bilinen Vakıflardan OMÜ Vakfında yapılan usulsüzlüklerle ilgili de görüştük. Kendisi de şaşkınlığını gizleyemeyerek bize 'OMÜ Vakfı nasıl zarar ettirilir anlam veremiyorum' şeklinde bir beyanda bulundu. Biz, OMÜ Vakfında baştan beri bir denetim mekanizmasının olmadığını zaten biliyoruz. Suyun bulandırılarak, kaynakların başka taraflara aktarıldığı kanaatindeyiz. Bununla ilgili üniversite yönetimine bir teklif sunmuştuk. Buradaki yapıyı birlikte kurgulayarak gerekli denetim mekanizmasını birlikte oluşturalım demiştik fakat bu teklifimizi olumlu değerlendirmediler. Çünkü bu tarz yönetimler hiçbir zaman denetimden yana değillerdir. Her zaman rant ve çıkar için hesap yaparlar. İşçinin hakkını ve emeğini sömürmek onların asli vazifesidir. Biz bu düzene kesinlikle karşıyız. O nedenle bir kere daha ifade etmek isterim ki biz samimi olduklarına inanmıyoruz ve hukuki mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz "açıklamasında bulundu. 'İŞ BARIŞI ORTADAN KALDIRILMIŞTIR 'Sayın açıklamasına şöyle devam etti; "OMÜ’de çalışan işçi personelin bir kısmı 40 saat çalışarak saat 17.00’de paydos ederken diğer bölümü ise 45 saat çalışarak saat 18.00’de paydos etmektedir. Bu nedenle bir saat arayla iki personel servisi tahsis edilmektedir. Bu durum da ciddi bir mali külfete yol açmaktadır. Durumu üniversite yönetimine ilettik. Haklı olduğumuzu belirterek gerekli düzenlemeyi sağlayacaklarını belirtseler de şu ana kadar herhangi bir gelişme yaşanmadı. Dolayısıyla söylemler eyleme geçirilmediği için bir netice alınamıyor. İşçi arkadaşlarımız fay hattıyla ikiye bölünmüş durumdalar. O nedenle OMÜ yönetimi, üniversitede iş barışını ortadan kaldırmıştır. Bu da personellerin huzursuz bir şekilde çalışmasına neden olmaktadır. Özetle OMÜ çalışanlarının lehinde olan hiçbir durum maalesef yok. OMÜ'nün kendi içinden değil, dışarıdaki bir takım kuruluşlar tarafından yönetildiğini ve yönlendirildiğini çok iyi biliyoruz. Nereden yönetildiklerini ve hangi gruplarla işbirliği içerisinde olduklarını ilerleyen dönemlerde kamuoyuyla paylaşacağız. OMÜ, Samsun’un ve Karadeniz bölgesinin en gözde üniversitesidir. Bu güzide kurumun, belli çıkar gruplarının kontrolü altına girmesine seyirci kalamayız. Bunun önüne geçilmesi için de ne gerekiyorsa yapacağız. 1000’e yakın personelin çalıştığı büyük bir kurumda çalışanların haklarının gasp edilmesine rıza gösteremeyiz. Amacımız bağcıyı dövmek değil, işçinin hakkını almasını sağlamaya yönelik gerekli girişimlerde bulunarak onların daha insani, daha rahat bir ortamda gönül huzuruyla görevlerini ifa etmelerini sağlamaktır "ifadelerini kullandı. 'EYLEM KARARIMIZ GREVE DÖNÜŞECEK'Eylem kararının greve dönüşeceğinin sinyalini veren Tarık Sayın, "OMÜ çalışanlarıyla birlikte aldığımız eylem kararı gerekirse greve dönüşecek. Müşterek bir kararla, şayet taleplerimiz karşılanmazsa OMÜ’de hayatı geçici olarak durdurmayı düşünüyoruz. Sendikalar yönlendirilebilecek basit örgütler değildir. Hiçbir zaman kendi çıkarını düşünmez. Her durum ve şartta işçilerin ve çalışanların emeğini ve alın terini düşünür.Tek bir doğruya inanıyoruz o da, şayet işçilerin sosyal ve ekonomik şartları düzelmezse ülkemizin de düzelmeyeceği gerçeğidir. İnsanımız ciddi bir geçim mücadelesi vermektedir. Sistem bilinçli olarak insanları sömürdüğü için ister istemez bir köle düzeni oluşturmaktadır. Biz Tez-Koop- İş olarak bu sömürü düzeninin karşısındayız ve mücadelemiz devam edecektir.Üniversitelerde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle işçi arkadaşlarımız kadroya geçirildi. Kadroya geçirildikten sonra yasadaki ilgili maddede, işçilerin taşeron bünyesinde iken yaptığı görevi kadroya geçince de sürdürmesi ve sadece kendi işinden sorumlu olması yönünde bir karar olduğu halde maalesef bu insanlar kendi görevlerinin dışında farklı işlere de yönlendirilerek iş yükü ağırlaştırılmaktadır. Örneğin bir arkadaşımız beş ayrı işte çalıştırılıyor. Bunu da doğru bulmuyoruz. Vakıf bünyesinde çalışan 80 personel, pandemi döneminde işten çıkarılmıştı. Onun yerine emekli olan kişileri işe alarak yasaları çiğnediler. Biz de kendilerine gerekli uyarıyı yaparak işçilerin mağduriyetlerini giderdik. Bunun gibi benimseyemeyeceğimiz birçok hadiseyle karşılaşıyoruz. Çalışanları mağdur eden hiçbir düzenlemeyi kabul edemeyiz. Bu çerçevede özetleyecek olursak biz Tez- Koop İş olarak Üniversite yönetimlerinin şeffaf, hesap verebilen, işçiden ve emekten yana, demokratik bir yapıda olması gerektiğini düşünüyoruz ve kanaatimiz bu yöndedir "ifadelerini kullandı. 'STK VE PARTİLERİ SÜRECE DAHİL EDİYORUZ'Tarık Sayın süreci istişare ile sürdürdüklerinin altını çizerek şunları kaydetti; "Sendika olarak Samsun’daki STK’lar başta olmak üzere siyasi partileri ve milletvekillerimizi ziyaret ederek onların da bu sürece katkı sunmalarını istedik. Bu tarz hukuksuzlukların üzerine giderek gerekli düzenlemeleri yapmak siyasilerin ve vekillerimizin asli görevleridir. Bu anlamda duyarlı olmaları ve bize bu konuda destek olmaları için kendilerini ziyaret ediyoruz. Mücadelemizi Samsun halkına da yayarak birlik ve dayanışma içinde hareket ediyoruz. Onurlu duruşumuzu hiçbir zaman bozmayacağız. OMÜ Vakfı Koleji'nde görevli hocalarımız da yasal olarak bizim sendikamızdaki iş kollarından biri olan eğitim işçisi sınıfında yer almaktadır. Dolayısıyla bizim sendikamıza üye olması gerekirken ilgili mevzuata yasal olmayan bir şekilde “öğretmenler sendika üyesi olamaz” maddesi düşülerek öğretmenlerin sendikamıza üye olmaları engellenmek istenmiştir. Bununla ilgili de gerekli hazırlıkları yaparak yasal süreci başlatıyoruz. Biz de gerekli hukuki mücadelemizi vererek öğretmenlerimizin sendikal haklarını kazanmaları için gereken neyse yapacağız."'İŞÇİLERLE DALGA GEÇİLİYOR'Tez-Koop- İş Sendikası Şube Başkanı Tarık Sayın, "Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Temmuz ayı enflasyon oranları, TÜİK’e göre Temmuz ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda yüzde 79,6 oldu.TÜİK verilerine göre TÜFE’deki artış bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 45,7, bir önceki yılın Temmuz ayına göre yüzde 79,6 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 49,6 olarak gerçekleşti.Yıllık enflasyon Haziran ayında da yüzde 78 ile son 24 yılın en yükseği olarak kayıtlara geçmişti. Temmuz ayı açıklamasıyla bu rekor yeniden kırıldı.Akademisyenlerin ve ekonomistlerin bağımsız bir şekilde oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise yıllık enflasyonu yüzde 176 olarak açıkladı. Rakamların el yaktığı bir dönemde işçilere önerilen yüzde 5 rakamı işçilerle dalga geçmektir" dedi.
HABER İLAN
HABER İLAN