Samsun-İstanbul karayolu üzerinde Türkiye’nin en uzun tüneli olan (Daha sonra bu rekoru Samsun-Ordu Karayolu’nun Fatsa-Perşembe arasında yapılan Nefise Alçelik Tüneli kırmıştı) Bolu tüneli hizmete girmeden önce ulaşım Kaynaşlı Bolu Dağı üzerinden yapılıyordu.
Bolu Dağı yemek yerleri ile doluydu.
Ahmet’in yeri, Mehmet’in yeri, Celal’in yeri, İsmail’in yeri ve diğer Hasan, Hüseyin, Ali Veli yerleri gibi “Kendin pişir kendin ye” adı altında et lokantaları vardı.
Her ne kadar tabelasında “Kendin pişir kendin ye” diye yazsa da, hiç kimse yiyeceği et çeşitlerin ya da köfteyi kendisi pişirmiyordu.
Menüye bakarak sipariş veriyordun, onlar pişirip servis yapıyorlardı.
Ancak bir gelenek vardı.
İstanbul’a giderken olsun, İstanbul’dan dönerken olsun, Bolu Dağındaki o Ahmet’in, Mehmet’in, Hasan’ın, Hüseyin’in ve diğerlerinin yerlerinden birinden “et” yemeden geçmek olmuyordu.
Yola çıkmadan önce kış günlerinde, Bolu Dağının en kritik noktası olan Karaklıkdere’de yol durumunun nasıl olduğunu, yemek yediğim lokantalara telefon açarak öğreniyordum.
Bolu Dağı aklıma geldikçe hiç unutmadığım bir konuyu da sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim.
Eğitim emekçisi, gazetemizin köşe yazarı Tekin Akın, otomobiliyle tek başına İstanbul’a giderken, mola verdiği Bolu Dağında, et lokantalarından birinde garsona 1.5 köfte ve salata siparişi vermiş, garsonda porsiyonlara alışık olmadığı için 1.5 kilo köfteyi salata ile birlikte masasına koymuştu ve “Ne içersiniz?” diye de sormuştu.
Tekin Akın hoca da yiyebildiği kadar yemiş, kalanını da paket yaptırarak İstanbul’a götürmüştü.
Bolu Dağı Tüneli hizmete girince dağdaki o kendin pişir kendin ye yerleri tek tek kapandı.
Kapanan işletmelerden bazıları otobandaki servis istasyonları ve bazı özel yerlerde bu faaliyetlerini sürdürmüş olsalar da, Bolu Dağı’nın özelliğini hiçbir işletme veremedi.
Şimdi Bolu Dağı’ndan Kavak-Samsun arasındaki “Çakallı”ya geliyorum.
Samsun-Kavak arasındaki Çakallı denilen mevkideki “Menemenci” sayısını bilmiyorum ama her biri ayrı ayrı iş yapıyor.
Kimisi “Melemen” kimisi Menemen” adı altında faaliyet gösterse de Çakallı Menemen’i zaman zaman medyada da yer alıyor.
“Menemen” tamam da, “Tirit” nerede?
“Tirit” Kars gibi, Çorum gibi birçok ilde de yapılıyor.
Samsun’da Havza, Kavak, Ladik, Vezirköprü, Asarcık belediyelerin üyesi olduğu Samsun İç Bölge Belediyeler Birliği tarafından kaz tiridi yemeğinin markalaşması için tescil başvurusu yapıldı.
27 Kasım 2011 tarihinde “Samsun Kaz Tiridi” adı altında tescil edildi.
Yıllardır bir şey unutuluyor.
Samsun’da dernekler “ÇakallıMenemen”i adı altında daha çok yerel ve genel seçimler öncesinde “Tirit” geceleri düzenliyorlar.
Hadi diyelim ki Menemencilerin “Çakallı”da çok sayıda lokantası var.
Neden “Tirit”çilerin Samsun-Havza Karayolu üzerindeki bir yerleşim alanında lokantaları yok?
Tirit her ne kadar kış mevsimine ait bir yemek çeşidi olsa da, diğer aylar için kazlar soğutucularda muhafaza edilerek, bu hizmet yılın 12 ayı verilebilir diye düşünüyorum.