İçişleri Bakanlığınca 2019 yılının “Yaya Öncelikli Trafik Yılı” ilan edilmesinin ardından ülke genelinde “Öncelik Hayatın, Öncelik Yayanın” sloganıyla bir kampanya başlatıldı.
Düzenlemeye göre bundan böyle araç sürücüleri, görevli veya trafik ışığı bulunmayan ancak trafik işareti veya levhalarıyla belirlenmiş kavşak giriş ve çıkışlarına, yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken yavaşlamak, buralardan geçen veya geçmek üzere bulunan yaya varsa durarak ilk geçiş hakkını onlara vermek zorunda olacak.
Sürücüler trafik sinyalizasyonu olmayan noktalarda yayalara yol vermeye başladı.
Ancak bu kurallara uymayanlar da olabiliyor.
Sadece sürücüler değil, yayalar da kırmızı ışıkta bile geçiş üstünlüğünü kendinde sanıyor.
Yer Cumhuriyet Meydanı Atatürk Bulvarı.
Trafik akıyor, yayalara kırmızı yanmış olmasına rağmen bir kadın yola hamle yapmaya çalışırken, bir kişi “ne yapıyorsun” diye müdahale ediyor.
Tartışma başlıyor.
Kadın tepki gösteriyor:
-İçişleri Bakanı önceliği bize vermedi mi?
-Verdi ama o trafik ışıklarının olmadığı yerde geçerli. Burada değil.
-Olur mu öyle şey, bakan önceliği bize verdi.
Neyse ki yayalara yeşil yandı, herkes yolun karşısına geçti.
Konu trafik ti, araçtı, sürücüydü, yayaydı derken devam edelim.
Samulaş’a ait otobüslerde olsun, Halk Otobüslerinde olsun dikkat edin kadın erkek fark etmiyor, ön taraftan otobüse binenler erkekse elini cebine atıyor, cüzdanını buluyor, içinden çıkardığı kartı okutarak otobüsün arkasına doğru ilerliyor.
Kadınlar ise bindikten sonra önce çantasını açıyor, içinde para cüzdanını buluyor, okutacağı kartı eline alıyor, okutuyor yer aramaya başlıyor.
Bu anlatmaya çalıştığım konu tüm kadın ve erkekler için değil, bazılarını kapsıyor!