12 Eylül Darbesi'nden sonra hazırlanan 1982 Anayasası için halk oylaması yapıldı.
7 Kasım 1982 Pazar günü yapılan halk oylaması ile 1982 Anayasası yüzde 8,63 "ret" (1.626.431 seçmen) oyuna karşılık yüzde 91,37 "kabul" (17.215.559 seçmen) oyuyla kabul edildi.
Parlamentonun askıya alındığı; siyasi partilerin, sendikaların, derneklerin kapatıldığı; yüz binlerce kişinin gözaltına alındığı, tutuklandığı, yargılandığı; birçok gazetenin kapısına kilit vurulduğu bir dönemde referandum sürecinde bireysel olarak dahi “Hayır” kampanyası yürütmek zordu.
Bütün olanaklar “Evet”in lehineydi. Devlet Başkanı Org. Kenan Evren sadece devlet kurumlarını değil, medyanın büyük bölümünü ve sermaye çevrelerinin de desteğini arkasına almıştı.
“Hayır” o kadar istenmeyen bir kelime olmuştu ki, oy pusulalarında, 1961 referandumunda “Hayırda hayır vardır” şeklinde “Hayır” propagandası yapıldığı gerekçe gösterilerek “Evet” ve “Hayır” yerine “Kabul” ve “Ret” yazılmıştı.
Bunun yanında seçimde “Hayır” oyu pusulasının rengi mavi olduğu için mavi renginin kullanımı dahi sorun yaratıyordu.
Kenan Evren konuşmalarında mavinin propaganda için kullanımına kızıyordu.
Evren referandumdan hemen önce yaptığı konuşmada mavi rengin “Hayır”cılar tarafından kullanımını şu sözlerle eleştiriyordu:
“Sinsice neler neler söylemiyorlar sevgili vatandaşlarım. Atatürk'ün gözlerinin renginin mavi olup, mavi baktığından tutun da denizin mavi sularında serinleyen, gökyüzünün maviliklerinde huzura kavuşulacağına kadar mavi rengi ima ederek güya parlak buluşları ile ‘ret’ oyunu telkine yeltenmektedirler.”
Evren bir konuşmasında ise maviye şöyle yüklenmişti:
“Gök mavi ama bir işe yaramıyor. Eğer bulut gelirse yağmur yağıyor, bereket getiriyor”.
“Hayır” sözcüğü kullanımına yasak geldi. Mavi yasağı bulaşıcı bir hastalık gibi yayıldı. Gazetelerin birinci sayfalarında mavi kalmadı. Yeni Asır’ın mavi logosu artık kırmızıydı.
Referandum sandığı 7 Kasım 1982'de kuruldu. Seçmenler, oyunu kullanırken bir sürprizle karşılaştı.
Mavi pusulalar zarfların dışından seçilebiliyordu.
Siyasi uzmanlara göre bu, askeri yönetimin “Hayır” verilmesini zorlaştıran bir taktiğiydi.
Ülkede genel görünüm böyleyken, 5 Kasım 1982 Cuma günü (Anayasa oylamasından iki gün önce) benimde yazı ailesi içinde bulunduğum sahipliğini Tuncer Engin’in yaptığı Karadeniz 52 Gazetesi’nin hazırlıkları tamamlandı.
Manşette Sıtkı Çebi’nin kaleme aldığı “Elektrik Ordu’ya 53 yıl önce gelmişti” başlıklı yazı, fotoğraf altında da “Işıl Işıl Bir Ordu” ifadesi yer aldı.
Gazetenin prova baskısı siyah-beyaz yapıldı.
Işıl ışıl Ordu fotoğrafı iyi görüntü vermedi.
Kahverengi denendi.
O da beğenilmedi.
İş maviye gelince cidden ışıl ışıl bir Odu cam gibi ortaya çıktı.
Gazetenin prova baskıları yapılırken hiç birimizin aklına Anayasa oylamasında “hayır” anlamına gelen “mavi” rengin bir tehlike olabileceği gelmedi.
Gazete basıldı.
Cumartesi günü sabahı abonelere dağımı yapıldı.
Saat 10.00 sularında Sıkıyönetim Komutanlığına ait askeri araçlar gazete idaresinin kapısına dayandı. Bir subay ve askerler gazetenin sahibi ve sorumlu yöneticilerini alarak Sıkıyönetim Komutanlığına götürdü.
Sıkıyönetim Komutanı Alb. Cemal Eruç, gazetedeki “mavi” rengi göstererek neden “ret” propagandası yapıldığını sordu. Durum uzun uğraşlar sonunda izah edildi. Matbaadan siyah ve kahverengi basılan prova baskılar getirildi.
Sorun, dağıtımı yapılan gazetelerin geri alınmasına karar verilerek çözüldü.