Hüseyin Eroğlu, 11 yıl sonra Samsunspor’u şampiyon yaptı.
“Sizi şampiyon yapmaya geldim” diyen Hüseyin Eroğlu verdiği sözü tuttu.
Samsunspor’u Süper Lige taşıdı.
Tam bir yıl görev yaptı.
Bir yılın sonunda Teknik Direktörü olarak görev yaptığı Samsunspor’da Gaziantepspor maçı öncesinde görevden alındı.
Yapılan doğru muydu?
Hayır!
Takımı Süper Lige taşıyan bir teknik adama bu muamele yapılmamalıydı.
Gaziantep maçında ve Rizespor maçında görevinin başında olmalıydı ve milli maç nedeniyle verilen arayı da en işi şekilde değerlendirmeliydi.
Sözü fazla uzatmaya gerek yok bildiğiniz gibi “patron”un dediği oldu!
Teknik adamsız Gaziantep ve Rizespor maçlarında alınan sonuçları biliyorsunuz.
İşte o teknik adam görevden alındığı günün ertesinde 19 Mayıs Samsun Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği üyelerine veda ziyaretinde bulundu.
İşte o ziyaret sırasında Hüseyin Eroğlu, cep telefonda kayıtlı olan “Beckenbauer” konulu yazıyı bir kişinin okumasını istedi.
O görev Selçuk Kaya’ya verildi.
Kaya okudu, biz dinledik.
Aradan günler geçti.
İstedim ki okuyucular da bizim dinlediklerimiz neymiş bilgi sahibi olsunlar:
Beckenbauer diye bir adam. Alman futbolunun yetmişli yıllardaki yakışıklı, başarılara doymayan, kazanmadık kupa bırakmamış futbolun profesörü bir adam...
Erken evlenmiş, üç çocuğu olmuştur. Oğlu Stefan'da başarılı bir futbolcudur, goller atmaktadır ancak babası kupalar kaldırmaktan stada gelip oğlunun maçını izleyememekte,onu alkışlayamamaktadır. Herkesin babası stadda olur ama Stefanın babası yoktur.
Futbolu bırakınca Beckenbauer Alman futbolunun başına geçer ve yüksek başarılarına devam eder. Dünya şampiyonlukları vs. hepisini kazanırlar.
Kırklı yaşlarını geçince Beckenbauer, o başarılı adam artık futboldan ayrılıp evine dönmeye karar verir. Stefan, babasının kokusunu ilk defa babası kırkiki yaşına geldiğinde hissedebilir. Artık çok mutludur Stefan.
Ailesiyle mutlu yaşamayı hayal eden Beckenbauer kısa bir zaman sonra oğlu Stefan'ın kanser olduğu haberiyle sarsılır.
Amerika'dan Avrupa'ya bütün dostlarının sahiplenmesiyle oğlunu muayene ettirmediği doktor kalmaz. En son Fransa'da bir hastane merdivenlerini çıkarken Stefan merdivenlerde biraz bitkin, merdivenlere yığılır. Kendisini tutup kaldırmak isteyen babası Stefan'ın ağzından dökülen şu sözlerle sarsılır.
Stefan, babasına; "Baba,biliyormusun, senin kaldırdığın o kupaları biz hiç sevmedik. Sen maçları kazanıp kupa kaldıracağın zaman annem televizyonun açık olduğunu farkederse televizyonu kapatırdı. Biz senin kupalarını hiç sevmedik baba" der.
Dünya futbolunun yıldızı, bir sözü iki edilmeyen koskoca Beckenbauer Fransa'da bir hastane merdiveninde oğlunun sözlerine hüngür,hüngür ağlamaktadır..
Aradan geçen üç ay zarfında oğlu Stafan'ı kaybeder Beckenbauer. Bugünlerde kimselerle görüşmek istemez bu futbolun devi. Kendisiyle konuşma fırsatı bulanlara şunu söyler; “Kazandığım bütün kupalarımı alın, bana, Stefan'a sarılabileceğim iki dakika verin...”