Aşağıda beğeneceğinizi umduğum paylaşımı yaşa takılan, yaşa dedimse emeklilikle yaşa takılan değil, 10.00-13.00 saatleri arasındaki gününü evinde, ekran başında, elindeki cep telefonunda sosyal medya hesaplarını takip ederek geçiren 65 yaş engeline takılanlar arasında yer alan Ömer Lütfü Gündüz gönderdi.
21 saati evde, 3 saati dışarıda geçen, koronavirüs salgını nedeniyle emekliliğini diğer 65’likler gibi istediği gibi yaşayamayan Ömer Lütfü Gündüz’ün yaptığı alıntılardan bana da ilettiği paylaşımlar umarım sizleri hem güldürecek hem de düşündürecektir:
-“Günah benden gitti” diyenlerin günahının nereye gittiğini araştırıyoruz.
-Karpuzu tokatlayarak kırmızı ve tatlı olduğunu anlayan insanların üstün yeteneklerini araştırıyoruz.
-Kendisine bile hafızası yetmeyen balığın, bizim hafızamızı nasıl geliştirdiğini araştırıyoruz.
-Arabada emniyet kemeri takmak zorunluyken, otobüste ayakta gitmenin mantığını çözmeye çalışıyoruz.
-“Bütün erkekler aynısınız” diyen kadının, kalabalıkta kovasını kaybeden bir Çinli olduğunu tespit ettik.
-Kilo vermek isteyenlerle almak isteyenler arasında takas projesi üzerinde çalışıyoruz.
-Balkanlardan gelen soğuk havanın balkanlara nereden geldiğini araştırıyoruz.
-Siyahlarla beyazları aynı anda yıkamayan çamaşır makinasının ırkçılığına son vermek için araştırmalarımız sürüyor.
-Zeytinin yağını çıkarıp tekrar zeytinin üzerine döküp yemenin mantığını araştırırken birkaç bilim adamını kaybettik.
-Üniversite sınavına girerken dua okuyup, kazanınca ateist olanları imana getirme makinesi üzerinde çalışıyoruz.
-Türkiye’de anne kızlık soyadı olmasaydı, güvenlik nasıl sağlanacaktı diye araştırıyoruz.