Ekoloji Birliği, son dönemde TMMOB'ya, TBB'ye, TTB'ye yönelik baskılar için “Odalarıma dokunma” diyor.
Odaların yanında olduğunu şu sözlerle duyuruyor:
“Ekoloji birliği olarak, ortak değerleri paylaştığımız TMMOB, TTB, TBB’nin işlevsizleştirilmesi girişimlerine hayır diyor, odalarımızın yanında olduğumuz belirtiyoruz.”
Ekoloji Birliği Eş Sözcüleri Süheyla Doğan ve Coşkun Özbucak konuyla ilgili şu mesajı veriyor:
“Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamalardan sonra, AKP’nin bir türlü teslim alamadığı ve diz çöktüremediği, TMMOB, TTB, TBB gibi meslek kuruluşlarını parçalayıp bölme planı için yasa değişikliği yeniden gündeme getirildi.
Başlatılan bu tartışma, akademik meslek birliklerin bilim ve tekniği temel alan, kamu yararına yürüttükleri; kentsel, kırsal, kültürel, tarihi, doğal, kamuya ve halka ait varlıkların, halk ve çevre sağlığının korunması için ülke genelinde yürüttükleri hizmetlere yönelik saldırının bir ifadesidir.
Söz konusu saldırı meslek birliklerinin ülke genelinde sunduğu kamusal hizmetlerin toplumcu niteliğinden kaynaklanmaktadır.
Kamu kurumu niteliğindeki akademik meslek birlikleri Anayasanın 135. maddesine göre, meslek mensuplarının ortak ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra mesleğin genel menfaatlara uygun olarak gelişmesini sağlamak ve meslek disiplin ve ahlakını korumakla görevli kuruluşlardır. Bu anlamıyla, kamu idaresinin bir parçasıdırlar.
Yine meslek kuruluşları, meslek gruplarının ülkenin yönetiminde ve ülke politikalarının oluşturulmasında, kendilerini ifade edebilmelerinin de demokratik aygıtlarından biridir. Ülkemizin modernleşme ve demokratikleşme sürecinde önemli bir yeri bulunan meslek kuruluşlarımız, hem hukuksal statü hem de toplumsal demokrasi açısından kendilerine özgü niteliğe sahiptir.
Yapılmak istenen, meslek kuruluşlarının yasalarındaki değişikliğin ötesinde meslek odalarının kamusal görevlerini tasfiye ederek, ‘denetim’ adı altında tüm karar ve işlemleri onaya tabi tutarak, beğenmediği kararları alan yöneticileri görevden uzaklaştırarak, birer derneğe, Bakanlığın bir alt birimine dönüştürme çabasıdır.
Oysa meslek odaları tarihsel süreç içerisinde meslek kuruluşu biçiminde örgütlenmiş ve kamusal bir hüviyet kazanmıştır.
Şimdi yapılmak istenen; yaşam alanlarımızı, sağlığımızı, doğal ve kültürel mirasımızı, kamuya ve halka ait olan varlıkları bilimsel gerçekler doğrultusunda savunmak yerine iktidarın ve sermaye çevrelerinin politikalarıyla uyumlu, sermayenin güdümünde meslek odacılığı modelidir.”