Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) 27’nci kuruluş yıldönümü ve dayanışma günü çeşitli etkinliklerle kutlandı.
TES-İŞ Samsun Şubesi'nin konferans salonunda gerçekleştirilen etkinlikte, KESK’e bağlı sendikaların başkan ve üyeleri davetlilerle birlikte konfederasyonun kuruluşunun 27. yıllarını kutladılar.
Slayt gösterisi ve müzik dinletisi gerçekleştirildi.
Gerçekleştirilen etkinlikte aralarında benimde bulunduğum basın emekçilerine “Emek ve demokrasi yolunda verdiğimiz onurlu mücadelemizin kamuoyu ile paylaşılmasına göstermiş olduğunuz duyarlılığa teşekkür ediyoruz” yazılı plaket verildi.
Plaketimi Büro Emekçileri Sendikası (BES) Samsun Şube Başkanı Yılmaz Tuluk takdim etti.
KESK’in 27 yılda aldığı yolu ESM Samsun Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Mustafa Niyazi Bulut şöyle anlattı:
“Bugün KESK’in 27. Kuruluş yıldönümü. Tüm emekçilere kutlu olsun. Bugün 27 yıl dönümümüzü kutlarken, emekleriyle, ödedikleri bedellerle bizlere bu onurlu tarihi bırakan arkadaşlarımızı, Samsun şubelerimizden aramızdan ayrılan tüm arkadaşlarımızı ESM Samsun Şubesinin başkanı Müşfik Veysel Erdoğan’ı bir kez daha minnetle anıyor anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
KESK, ‘Bizi ezen, bir kenara iten, emeğimizi görünmez kılan, bedenlerimizi metalaştıran erkek egemen sistemin çarklarına takılan çakıl taşı olacağız’ diyen kadınların mücadelesinin en önemli özneleri arasında olmaya devam edecektir. En başından bugüne ‘Hak Verilmez, Mücadele ile Alınır’ ilkesinden taviz vermeden yol aldık. Bundan sonrada rüzgâr gücüyle değil rüzgâra karşı durarak yükselttiğimiz mücadele bayrağımızı dalgalandırmaya devam edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.
OHAL, KHK’lar ile yaşanan sorgusuz, sualsiz, hukuksuz ihraçlara karşı en başından beri karşı çıktık, yaptığımız eylem ve etkinliklerle, hukuksal olarak destek, dayanışmayla, mağduriyetler giderilene kadar çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Ülkemizin adım adım içine itildiği ekonomik, siyasal, toplumsal bunalım gittikçe derinleşmiştir. Artıkyoksulluktan değil, ‘derin yoksulluktan bahsedilmektedir.’ Her gün yeni, zamlarla uyanıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı, çocuğumuzun okul, bebeğimizin bez ve mama masraflarını, yaşadığımız evin kirasını karşılayamaz olduk. Kışın kapıya dayanmasıyla elektrik-doğalgaz faturası kâbusumuz yeniden hortladı.
Yıllardır hayata geçirilen borçlanmaya, dış finansmana, ranta, betonlaşmaya, müşteri garantili yollara, köprülere, havaalanlarına, şehir hastanelerine, Kur Korumalı Mevduata, askeri ve güvenlik harcamalarına, dayalı model çoktan iflas etmiştir. Bir avuç mutlu azınlığın dışında kalan herkese hepimize biçilen rol ucuz emek cennetinin katıksız köleleri olma rolüdür. Dolayısıyla bugün bizim için sadece bir kutlama günü değil, mücadeleyi yükseltme günüdür. Gün; bu toprakları emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, laikliğin, kardeşliğin, barışın filizlendiği topraklara çevirme günüdür. Gün; sömürü, yoksulluk ve baskı düzenine karşı omuz omuza verme günüdür. Gün; yıllardır parçalanıp, bölünen, ötekileştirilen, yok sayılan milyonların hak ve özgürlükler için birleşme günüdür. Bunun bir adımı olarak kuruluş yıl dönümümüzde kamu emekçilerine, işçilerine, işsizlere, güvencesiz çalışanlara, kadınlara, emeklilere, esnaflara, gençlere, ’geçinemiyoruz’ diyen tüm kesimlere sesleniyoruz. Gün; sermayeye değil, halktan emekten yana bütçe talebini yükseltme, ortak mücadeleyi büyütme günüdür. Gün; ‘seçim değil, geçim bütçesi’ istiyoruz diye haykıracağımız 17 Aralık mitinginde alanları doldurma günüdür.”