1956’da Ordu Gazi İlkokulu’nda ilkokula başladım.
İlk ABD süt tozunu orada içtim.
Hatta Hedef Halk ailesindeki birçok basın emekçisi de süt tozunu tadanlar arasında yer almıştı.
Hatta yanında balık yağı da veriyorlardı.
Çocukluk bu ya balık yağını su ile içmek yerine sütün içine atınca, yaydığı koku nedeniyle içemeyip dökmek zorunda kalıyorduk.
Aradan yıllar geçince öğrendik bunun “Marshall Yardımı” adı altında bir yardım olduğunu.
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülke, Amerika Birleşik Devletleri’nden “Marshall Yardımı” adı altında ekonomik kalkınma yardımı aldı.
İşte bu Marshall Yardımı kapsamında gelen yardım kalemlerinden biri, süt tozuydu.
Süt tozları Eğitim Bakanlığı tarafından ilkokullara dağıtıldı.
Öğrencilerin tüketmeleri mecbur tutuldu.
O yıllarda yurttaşların çoğu süt-yoğurt-tereyağı sıkıntısı çekmiyordu.
Çünkü hayvancılık yapılıyordu.
Hayvancılık yapıldığı için süt ürünlerine doğal olarak ulaşabiliyorduk.
Ancak devlet politikası ağır basınca, süt tozunu tüketmek zorunda kaldık.
Süt tozundan ilkokul öğrencilerinden hepsi yararlanmak zorundaydı.
Süt tozunun zorunlu olarak içirildiği yıllarda ülkede çocuk felci baş gösterdi.
Hastalığa karşı aşıları Amerika Birleşik Devletleri’nden geldi.
“Marshall Yardımı gibi gelmedi.
Türkiye’ye parayla sattılar.
Amerika bu, önce sütün tozuyla girdi boğazımızdan, öyle bir girdi ki; kimse çıkartamadı.
Bir girdi, tam girdi!
Çok iktidarlar geldi geçti, her iktidar 1940’lı yılların sonu ile 1950’li yılların başına başlayan bu yardımlar nedeniyle yeni yardımlar için eli-kolu bağlı kaldı.