Ak Parti Samsun milletvekillerinden Sayın Tülay Bakır partisinin Canik ilçe teşkilatını ziyaret etmiş.
Peki doğru mu yapmış?
Elbette…
Seçmenleri dururken vatandaşı ziyaret edecek değildi ya…
Hele esnafı asla…
Dert de dinlemeyecek.
“Bize oy verdiniz, teşekkür ederiz” diyecek, sonra da önümüzdeki seçimler için yine partililerden oy isteyecek.
İsteyenin yüzü bir kara derler ya hani…
Tevfik Fikret kendi döneminde o günleri yazarken bu günleride mi görmüş acaba…
Bakın ne demiş yıllar yıllar önce:
“Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!”
Dedik ya amaç vatandaşı dinlemek olmalı.
AK Parti’nin özellikle iki milletvekili Sayın Mustafa Demir ve Sayın Cemal Yılmaz Demir Samsun kazan kendileri kepçe dolaşıyorlar her yanı.
Vatandaşla görüşüyorlar, dert dinliyorlar, çözüm üretilmesine çalışıyorlar.
Şimdi; “Onlar büyükşehir adayı olacaklar da o nedenle dolaşıyorlar..” diyeceksiniz.
İşin o tarafı beni pek ilgilendirmiyor.
Aday kim olursa dinler bir oyum var veririm.
Gidiyorlar ya vatandaşa, dinliyorlar ya vatandaşı.
Önemli olan da işin bu tarafı…
Sadece partilileriyle görüşmüyorlar…
Bilmem anlatabildim mi???
NALINCI KESERİ GİBİLER…
İktidardan bahsediyorum.
Hep kendilerine yontuyorlar.
Milletvekilinin kendisine de emeklisine de yüzde elli zam.Bu rakama yolluklar da dahil tabi…
Emekliye yüzde üçten toplam yüzde altı...
Memura da yüzde üçten toplan yüzde altı…
Eğer vatandaşa zam enflasyona göre yapılıyorsa,milletvekilinin zammı neye göre gerçekleştiriliyor?
Milletvekillerine zam enflasyona göre yapılıyorsa vatandaşa yüzde altılık zammın ölçüsü ne?
Testere gibi olsalar bari biraz vatandaşa biraz kendilerine…
Yine de hamdolsun diyelim.
Beterin beteri vardır.
Ya maaşları da kaldırsalar ortadan, değil mi?
SÜT MESELESİ
Bu süt işi baş ağrıtacak galiba.
İktidar ile muhalefet birbirlerini süt ile vurmaya çalışıyor.
Başbakan Erdoğan süt dağıtımı konusunda Milli Eğitim ile Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanlıklarının birlikte çalıştığını kaydediyor ve ülke genelinde 32 bin 600 okulda her gün süt dağıtıldığını anlatıyor. Böylece de çocukların büyümesine katkı sağlamanın amaçlandığını söylüyor.
Dağıtılan sütten faydalanan öğrenci sayısı 7 milyon 200 bin adet.
Dağıtılan sütün nekadar olduğunu soracak olursanız 200 ml’den aylık 28.800.000 litre.ediyor.
Türkiye’de bu yılın mart ayında üretilen içme sütünün 122 milyon 233 bin litre olduğunu söylersek öğrencilerin bu üretimin dörtte birinden az fazlasını tükettiklerini söyleyebiliriz.
Gelelim şimdi bu sütten hastalanmalara.
Sayın Başbakan bukonunun abartılmamasını istiyor ya sanırım bu konuda da haklı(!) galiba…
İçsinler birader ne olacak yani, içen de ölüyor içmeyen de…
GÜNÜN FIKRASI
Bir bölgedeki insanlar, yöneticinin vergilerinden, zulmünden yılmışlar, padişaha bir şikayet mektubu yazmışlar. Ancak daha mektup vilayet dışına çıkamadan, valinin eline geçmiş. Vali de bunun üzerine yöre halkının bütün önde gelenlerini yemeğe çağırmış ve onlara muhteşem bir ziyafet vermiş.
Yemek bitince, vali, uşaklarına sandığını getirmelerini emretmiş.
İnsanların meraklı bakışları arasında, valinin içi altın,mücevherle dolu sandığı açılmış. Vali başlamış konuşmaya:
Ey ahali, görüyorsunuz ki, bu sandığın dolmasına bir karış kaldı. Ne zaman ki bu sandık dolar, benden yana bir zulüm görmezsiniz. Ama,yerime başka biri geçerse, o boş sandığı dolduracak, unutmayın!
GÜNÜN SÖZÜ
Özgür bir ülkede yaygara çok ıstırap az, baskı altındaki bir ülkede ise yakınma az, keder çoktur. Carnot
DUVAR YAZISI
Her aşk bitki isimleri ile başlar, hayvan isimleri ile biter...