“1.Arapça kökenli bir kelime olmanın yanı sıra; talihsiz açıklamaların ardından söylenilebilecek bir üstüme iyilik sağlık sendromu değişkeni veya hoşnutsuzluk göstermek, nazik bir dille ortamı eseflendirmek amacı ile kullanılan harf kardeşliği.”
Sözlüklerde bu iki kelime için söylenenler yukarıdaki gibidir.
Bu iki kelimeyle son günlerde biraz fazla karşılaşır oldum.
MHP’nin Samsun il yöneticilerinden Aydın Tomakin yazdıklarımdan dolayı ikidir bana teessüf ediyor.
Aydın Tomakin dün öğle saatlerinde arayıp yine teessüflerini bildirdi.
Neden mi?
Efendim, dün bu sütunlarda yer alan yazıda “MHP ve CHP Genel Başkanları partilerinin il kongrelerine gelmedi” dedik ya…
Aydın Bey işte o cümle için teessüf etti.
Hem de telefon açar açmaz.
“Daha önce de bir yazı dolayısıyla aramıştım şimdi de..” deyince, söze girip “mesleğimkonusunda ders vermemesi gerektiğini” lisanı münasiple anlattım.
Aydın Bey konuşmasını sürdürdü:
“Genel Başkanımız hiçbir il kongresine gitmiyor böyle bir karar aldı.”
Vay canına anladınız mı şimdi MHP’nin ne duruma düştüğünü…
Yönetim kurulu üyesi Genel Başkan Bahçeli’yi sözüm ona koruyor.
Sayın Şaban Kılıç’ın işi gerçekten zor.
Bir an önce görev bölümünü gerçekleştirmeli…
İkide bir gazetecilere teessüflerini bildirmeyen bir üyeyide medya sorumlusu yapmalı…
Çünkü böyle devam ederse teessüf etme sırası sanırım gazetecilere gelecek…
CHP’DE VEFA ARAYANLARA…
CHP Samsun İl kongresi yapıldı. İlgi ve coşkunun umulanın altında olduğu kongrede listeleri beğenmeyenler de vardı.
Bu sonuçlara da yansıdı haliyle.
Konuştuğum bazı CHP’liler son il kongresinde ahde vefa yaşanmadığını dile getirdiler.
“Neden” diye sorduğumda da ilginç bir cevap aldım:
“Efendim Suat Binici partinin eski milletvekili, eski il başkanı,eski belediye başkanlarından. En azından kurultay delegesi yapılabilirdi kendisi. Her iki listede de yer almalıydı…”
Gerçekten olması gereken buydu.
Vefa, İstanbul’da bir semt adı olarak kalmamalıydı…
Vefa arayanlara sormak istiyorum; CHP’de yıllarca çeşitli kademelerde hizmet eden Hamza Türkpençe listede miydi?
Neden kimse Hamza Türkpençe’ye vefasızlık yapılıp yapılmadığını sorgulamıyor?
Kendisine yapılan vefasızlık değil mi?
Bugün Suat Binici’ye vefasızlık yapıldığını söyleyenlere sormak gerekir; rahmetli Muzaffer Önder kurultay delegesi yapılmadığındakendisine de vefasızlık yapılmamış mıydı?
Dünya bu…
“Men Dakka duka…”
Yani; eden bulur…
SAMSUN NİRE MARMARİS NİRE?
19 Mayıs’ın ne olduğunu anlatmaya gerek var mı?
Sanırım yok.
19 Mayıs 1919; Büyük Kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk’ün Ulusal Kurtuluş Savaşımızı başlatmak üzere Samsun’a ayak bastığı tarihtir.
Yani 19 Mayıs Samsun demektir.
Arkadaşımız Cevdet Mamatoğlu Marmaris’te “19 Mayıs Gençli kMeydanı’nı” görünce heyecanlandığını anlatıyor.
Sonra da ilave ediyor:
“19 Mayıs’ı unutturmak isteyenler şunu anlasınlar ki Türkiye’de kimse 19 Mayıs’ı unutturamaz. Samsun’a bin kilometre mesafede Marmaris’te böyle bir meydan görmek beni mutlu etti.”
Doğru söze ne denir ki…
GÜNÜN FIKRASI
Temel tıraş olmak üzere banyoya girer. Kocasının uzun süre çıkmadığını gören Fadime merak edip içeri girer. Kocasının aynanın karşısında gözleri kapalı halde görünce merak edip sorar:
— Uşağım telurdin mi yoksa? Napayisun?
— Ula ne telurması, uyurçen nasıl olduğumu meraç ettum daona bakayrum...
GÜNÜN SÖZÜ
Kızgınlık geçici bir deliliktir. Bu yüzden duygularınıza sahip olun. Yoksa onlar size sahip olurlar. Horace Mann
DUVAR YAZISI
Ben bu gece bekçilik işini gözüm kapalı yaparım arkadaş..