Yerel Yönetim seçimleri yaklaşırken Belediye Başkan adaylarıtartışılmaya başlandı.
Hangi parti kimi Büyükşehir’e aday olarak gösterecek?
Tartışma bu minval üzre sürerken Belediye Meclis üyelerinin kimlerolacağı konusunda Samsun şehri tartışıyor mu?
Ben bilmiyorum, ne gördüm ne de duydum.
Sadece listeyi dolduran partilerin il yönetimleri, ilçeyönetimleri dinleniyor mu o da belli değil.
Peki, meclisler ne iş yapar?
Sanırım işleri vardır.
Ancak görevleri, kendilerini seçip oraya gönderenlerinhaklarını korumak ve kollamak değil midir?
Kentin yararına olacak kararları almak ve uygulanıpuygulanmadığını takip etmek de görevleri arasındadır herhalde.
Peki, Samsun Büyükşehir Belediyesi Meclisi bunu hangi ölçüdeyapmaktadır?
Herhalde bazı kararlarda diretenler vardır, bazı kararlardadirenmeyenler, bazı kararlarda ise yetkilerini devredenler de…
Meclis üyeleri yetkilerini nasıl devreder ve kime devreder?
İddia, Samsun Mimarlar Odası Şube Başkanı Sayın SelamiÖzçelik’ten geldi.
Selami Özçelik, Samsun’da dünkü kıyı kenar çizgisi içinde Fener mevkiinde yapılacak olan otelin kaçmetre yüksekliğinde olacağına Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kararvermeyeceğini söyledi.
Peki, kim verecekmiş kararı?
Büyükşehir Belediye Başkanı Ziya Yılmaz mı?
Hayır…
Peki ya kim?
Otel yatırımını gerçekleştirecek olan iş adamı verecekkararı…
Çünkü Büyükşehir Belediye Meclisi bu yolda bir karar almış.
İradesini kullanmayıp işadamına devretmiş yetkisini.
Sorarım size; böyle bir uygulama nerede olur?
Samsun’da.
Peki, başka nerede?
??????
Bunun adı nedir?
Samsun halkı oylarıyla bu meclis üyelerini “Bizim adımızagörev yapın” diye seçmiştir.
Ancak iddiaya göre meclis ne yapmıştır?
Yine iddiaya göre görevini bir işadamına devretmiştir.
Samsun’u yönetmek için bu meclise ihtiyaç yoksa bu meclisüyelerinin orada ne işleri vardır?
İstifa edip koltukları boşaltmalıdırlar.
DEMİR VE RAPOR
Ak Parti Samsun milletvekili Cemal Yılmaz Demir Samsun’dakisel ile ilgili hazırladığı bir raporu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a iletmiş.
Raporun bir bölümünü okuyalım.
“Her şeye rağmen 14 vatandaşımızın can kaybına, yaklaşık 70milyon TL lik ekonomik külfete neden olan bu afetin yaraların tam olaraksarılabildiğini söylemek mümkün değildir.
Ülkemizin önümüzdeki günlerde benzer durumların yaşanmamasıiçin de önemli gördüğüm bir öneriyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Şehir içi ve dışı ayırt etmeksizin bütün derelerinyönetiminin DSİ’ye bırakılması önemli bir adım olacaktır. Zira dereyataklarının ıslah edilmesinde belediyelerin önceliği, olduğunca az alan kaybıüzerinedir. Hatta bazı derelerin üzeri kapatılarak Havza ilçemizde olduğu gibiyeni alanlar oluşturulduğu görülebilmektedir.
İl Özel İdarelerin önceliği ise dere ıslah çalışmalarındakiyatırım maliyetlerin en aza indirilmesi üzerinedir. Halbuki dereler üzerindekitüm tasarruf ve uygulama DSİ yönetimine bırakılırsa rant kaygısı ortadankalkacak ve konu daha teknik boyutlarıyla ele alınacaktır.
Başbakanlığın 9 Eylül 2006 tarihli DSİ genelgesine rağmenDSİ’nin bilgisine başvurma konusunda ilgili kurumların bugüne kadar yeterlihassasiyeti gösteremediği kanaatindeyim. Bu sebeple bir yasal düzenleme ilehangi kurumun sorumluluk alanında olduğuna bakılmaksızın tüm akarsular ileilgili yapım, yaptırım hakkının doğrudan DSİ’ye bırakılmasının daha etkinmücadele için şart olduğunu düşünmekteyim.”
Bu derelerin ıslahı işini siz mi DSİ’den alıp Büyükşehirlereverdiniz?
Siz değil misiniz?
Ben de değilim…
Şu ifade de çok enteresan geldi bana:
“Dereler üzerindeki tüm tasarruf ve uygulama DSİ yönetiminebırakılırsa rant kaygısı ortadan kalkacak..”
Vay canına.
Anladınız mı şimdi…
GÜNÜN FIKRASI
Dursun kahvede çay bardağına dalgın dalgın bakarakoturuyormuş. Derken Temel kahveden içeri girip Dursun'un yanına gelmiş veelinden çay bardağını alıp bir dikişte içmiş.
Zavallı Dursun ne yapacağını bilemeyip birden ağlamayabaşlamış. Bunu gören Temel insafa gelip "hey kes şunu uşağum! Sadece sakayaptum. Sana başka bir çay ismarlayacağum. Hiç böyle ağlayan bir erkekgörmedum" demiş.
Dursun yine ağlayarak demiş ki;
"Hayır hiç de düşündüğün gibi değul. Bugün hayatumun enberbat günü galiba.
İlk önce uyuyakaldum ve işime geciktum. Patronun tersgünüymüş kudurdu ve beni işten kovdi. Üzgün üzgün binayı terk ederken arabamuaradum ancak park ettiğum yerde değildu çalinmiştu. Polise gidip durumuanlattum, ama bir şey yapamayacaklarinu söylediler. Eve dönmek için bir taksiçevirdim. Taksiden inip eve girmek üzereyken cüzdanımi ve tüm kredi kartlarımitakside düşürduğümi fark ettum. Gözden kaybolmakta olan taksiye bakakaldum. Evegirdim o ne?
Karum evde bahçivanımizla birlikte!
Hırsla oradan ayrilup kahveye geldum.
İntihar etmeyi düşüneyidum.
Sonra birden sen çikageldun ve benum zehirimi içtun!"
GÜNÜN SÖZÜ
Yaşamaya zaman ayırın, zira zaman bunun için yaratılmıştır. Goethe
DUVAR YAZISI
Altın gibi çocuktu, bozdura bozdura harcadılar...