Şimdi bu nasıl bir soru diyeceksiniz.
Evet, ben bile anlayamadın bu sorunun neden aklıma geldiğini.
Sonra biraz düşündüm.
Düşününce de korkunç gerçeği görür gibi oldum.
Türkiye’de futbol denilince ne Türkiye Büyük Millet Meclisi kalıyor, ne Hükümet ve Başbakan kalıyor ve ne de Cumhurbaşkanı kalıyor.
Futbol paraya endekslenmiş, gerisi hava cıva gibi görülüyor.
Nasıl mı, bilgimiz yettiğince açıklayalım burada.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Hükümet’ten gelen bir yasa teklifini görüşmüş ve bir yasa çıkarmış.
Bu yasa onaylanmak üzere Köşk’e gönderilmiş.
Onaylanınca da yürürlüğe girmiş.
Sonrasında su yasa çerçevesinde, kurallarla birlikte fikstürler çekilmiş, Lig’lerin başlayacağı duyurulmuş.
Beki böyle mi olmuş devamı.
Hayır.
Yürürlükteki yasa çerçevesinde ligler tam başlayacakken bir adli vaka çıkmış.
Tutuklananlar olmuş.
Ortalık toz duman hale gelmiş, göz gözü görmüyor.
Adı “Şikeciye” çıkmış takımlar, yöneticiler…
Ve de şöyle söylemler:
Falanca takım düşürülürse lig ekonomik değer kaybeder, diğer kulüpler de zarar görür.
Yani, ne yasa kaldı ortalıkta ne de etik değerler.
Para hepsinin önüne geçiverdi birden bire.
Sonrasında da hemen bir yasal değişiklik ve şimdi ne olacağı pek de belli değil.
Futbol Federasyonu bile gitti bu nedenle.
Lig’in bir bölümü bitti ve Samsunspor küme düştü.
Peki, bu sonucu Samsunsporlular kabul edecekler mi?
Bir yasayla başlayan ve ardından bir yasayla biten bu lig onaylanmamalıdır.
Küme düşen takımlar haklarını aramalıdır.
Konuyu tüm spor mahkemelerine taşımalıdır.
Böylece etik değerler paraya mahkum edilmemelidir…
SAMSUNSPOR’UN MADDİ KAYBINI KİM KARŞILAYACAK?
Bugün burası spor köşesi gibi oluyor, ancak kimse kusura bakmasın.
Lig bitmeden Samsunspor Fenerbahçe ile İstanbul’da kupa karşılaşması oynadı ve 3 – 0 yenildi.
Karşılaşmanın sonucundan çok tribünleri dikkat çekiciydi.
Fenerbahçe taraftarsız oynayacaktı ve cezalıydı.
Ancak tribünlerde binlerce bayan vardı ve Fenerbahçe takımını destekliyorlardı.
Fenerbahçe ligdeki cezasını kupada çekiyordu sizin anlayacağınız.
Peki bu cezayı bir başka karşılaşmada lig’de çekecek olsaydı Fenerbahçe’nin Samsunspor ile kupa maçında tribünleri yine dolacak mıydı?
Elbette.
Statü gereği elde edilen gelirin yüzde 60’ı ev sahibi takıma yüzde 40’ı ise konuk takıma verilecekti.
Buradan hareket edecek olursak Samsunspor’un binlerce lira maddi kaybının oluştuğu gerçeği de görülebilir sanırım.
Şimdi kim karşılayacak Samsunspor’un kaybını?
BU NE KADAR KİN BÖYLE?
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Ziya Yılmaz Samsunspor’un ölüm kalım karşılaşmasında tribündeki yerinde değildi.
Neden?
Yuhalanmaktan veya aleyhinde slogan atılmasından mı korktu?
Her ne için karşılaşmaya gitmediyse gitmedi ancak yanlış yaptı.
Samsunspor taraftarlarının Yılmaz’ın bu hareketini bundan sonra unutacaklarını sanmıyorum.
Kimse “Yoğun işleri nedeniyle” safsatasını öne sürmesin.
Yılmaz’ın Samsunspor karşılaşmalarına gitmemesinin nedeni sanırım “kinden” başka bir şey değildir.
Çünkü Samsunspor’un yol açtığı iddia edilen (A) takımı iddianamesiyle Ağır Ceza Mahkemesinde elli yıla yakın bir ceza ile yargılanmaktadır.
Her ne kadar bu mahkemeyle ilgili şikayetçi kalmadığı söylense de dava yine devam etmektedir.
Sonucu mu?
Merakla beklenmektedir.
Hakkında şaibe olanlar görevden el çektirilip tutuklanırken Yılmaz’ın görevinde nasıl kaldığı mı?
Onu da Samsun’un muhalefetteki milletvekillerine sormak gerekir…
GÜNÜN FIKRASI
Faruk Özak Devlet Bakanı olduğu günlerde, Trabzon Fatih Hastanesinde bazı açılış törenlerine katıldıktan sonra, tedavi gören hastaları ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulunur.
Bir odaya girerek, tedavi gören yaşlı bir kadına “geçmiş olsun” dileğinde bulunan Özak, yakınına, “Neyi var” diye sorar.
Hasta yakının cevabı ise kısa olur:
“Hasta…”
GÜNÜN SÖZÜ
Geçici bir güven uğruna temel özgürlüklerinden vazgeçenler, ne özgürlüğü hak ederler ne de güveni. Benjamin Franklin
DUVAR YAZISI
Bir gün Temel uçağa binmiş. Uçakta bir Alman, bir Fransız, bir de İngiliz varmış. Son anda Alman olanın işi çıkınca; fıkrayı iptal etmişler...
TÜRK POLİS TEŞKİLATININ 167. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ KUTLU OLSUN