Ak Parti’nin il kongresi yapıldı. Seçime üç gün kala aday olan eski başkanlardan Sayın Fuat Köktaş il başkanı Osman Çetinkaya’ya farkattı.
Kısada Çetinkaya “Ben merkezin adayıyım” demesine rağmen kaybetmekten kurtulamadı.
Böylece küçük kıyamet koptu.
Seçimden birkaç gün önce, İl Başkan adaylarından Osman Çetinkaya’nın yanında dizilerek fotoğraf makinelerine poz veren milletvekilleri hiç de iyi duruma düşmedi…
İster istemez “taraf” oldular, hem de kaybedenden taraf.
Bu durumdan kendilerini acaba nasıl kurtaracaklar veya kurtarabilecekler mi?
Ya “Nasıl olsa milletvekilliğimizin sonuna geldik” der çekip giderler veya “gönüllerinde yatana belediye başkanlığı sevdasını taze tutabilmek için” seçilen yönetimin yanında olurlar ve adaylık iradesinin kendilerinden yana tecelli etmesini beklerler…
Gelelim büyük kıyametin kopmasına.
Oysa ne de iyi gidiyordu işler.
Sayın Cemal Yılmaz Demir kendisini büyükşehir belediye başkan adayı, Sayın Mustafa Demir’in ise kendisini Atakum belediye başkan adayı gördüğü siyasi kulislerde anlatılıp duruyordu.
Ancak Osman Çetinkaya’nın il başkanlığı seçimini kaybetmesive küçük kıyametin kopmasının ardından büyük kıyamet ne zaman kopacak?
Kulislerde Sayın Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için artık önünün açıldığı iddiaları dolaşıyor.
Büyük kıyamet ve bu adaylığın kesinleşmesiyle kopacak sanırım.
SEÇİME GİDEN YOL NASIL DÜZELTİLECEK?
Ak Parti’nin Samsun İl Başkanlığı seçimine iki bakan birden katıldı. Hem Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç hem de Samsun milletvekili Sayın Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç salondaydı.
Sayın Arınç salonun dolmadığını görünce bunu konuşmasına da yansıttı.
Seçimlerde Fuat Köktaş’ın galibiyet bile neredeyse bu olumsuzluğun gölgesinde kaldı.
Samsun için adeta kara bir leke oldu bu durum.
Peki, Sayın Fuat Köktaş şimdi bu olumsuzluğun silinmesi için neler yapmalı?
En kısa zamanda çeşitli açılışlar ve temel atma törenleri nedeniyle Sayın Başbakan Erdoğan’ı Samsun’a davet edip meydanları doldurmalıdır.
Yapılması gereken belki de en önemli olay budur.
Aksi halde ne Atatürk Kapalı Spor Salonundaki görüntü ne de Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kızgınlığını belirttiği o ifadeler belleklerden silinmeyecektir.
SONUNDA BUNU DAYAPTILAR
AK Parti’nin Samsun İl Başkanlığı seçimlerinde öyle bir garabet yaşandı ki sormayın gitsin.
Kongreyi organize edenler, medyayı hiçe saydıklarını ve değer vermediklerini ayan beyan ortaya serdiler.
Kongreyi izlemek üzere salona giden gazetecilere maalesef“görevli” veya “misafir” kartı verdiler.
Bu arada bu satırların yazarı dahil bir çok gazeteciye de“görevli” kartı düştü.
Sizin anlayacağınız AK Parti’nin görevli gazetecilerinden birisi oluverdim durup dururken.
Sayın Başkan Fuat Köktaş ve ekibi bu konuda umarım daha titiz ve hassas olurlar…
GÜNÜN FIKRASI
Oflu hoca Cuma namazında içki içenleri fena azarlıyordu:
"Paranızı sokağa atıyorsunuz. Kazanan kim? Meyhaneci...En büyük dükkan kimin? Meyhanecinin... En güzel ev kimin? Meyhanecinin... Ya en güzel araba? Meyhanecinin... Bu paraları veren kim? Ha sizin gibi kafasızlar..."
Aradan 2 hafta geçer, Temel koşarak hocanın yanına gelir veellerine sarılıp öperek:
"Allah razı olsun hocam, senin verdiğin içki vaazı sayesinde hayatım kurtuldu.."
Hoca memnun:
"Aferin, içkiyi bırakmanın mükâfatlarını ahrette de göreceksin oğlum" der.
Temel düzeltir:
"İçkiyi bırakmadım hocam, meyhane açtım!"
GÜNÜN SÖZÜ
Akıllı bir insan kazandığı paranın birazını, aldığı nasihatin ise bir çoğunu bir yana koyar. HarryCarns
DUVAR YAZISI
Çimlere basmak yasaktır, bütün futbolcular suç işliyor..