Ak Parti Hükümetlerinde 2 dönemdir Bakanımız oldu.
Önce Bayındırlık Bakanı Mustafa Demir.
Sonra, yani şimdi de Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç.
Şükretmeliyiz öylemi?
Hadi hep beraber ''Çok şükür, çok şükür'' diyelim.
Duyar belki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, O'na minnet duyduğumuzu da Bakansız bırakmaz belki bizi.
Ama Sayın Bakanımız duysa da olur, duymasa da.
Spor Salonları çifter çifter.
Bakanımızın Lütfü Keremimidir. Bilmiyorum bunu.
Neyse.
Nankör kullardan olmayalım, teşekkür edelim yine de Bakanımıza.
Hükümetin her buyruğunun tartışmasız kabul gördüğü bu devirde, şu otopark mevzuu varya.
Pek can sıkar.
Basit bir soru:
Bir an olsun Şeytanın Avukatı olalım ve soralım o vakit.
Şu otopark mevzuu misal.
Trabzon'da yaşanmış olsun, Geliri Trabzonspor'a kalacak bir otopark alanı verilmiş olsun ve de iyi gelir getirmiş olsun.
Olmaz ya misal yani.
Trabzonspor'un elinden alınmak istensin ve defalarca da ceza kesilmiş olsun.
Maazallah.
O, Trabzon'un siyasetçileri muteber,
O Kulübün Başkanı ''Büyük Başkan''
Öylemi?
Hadi canım sende!
Benim sevgili dostum Mehmet Salih Köse. Her defasında kendisinden fedakârlık beklenen taraftarlarımızdan birisi fırıncı esnafından.
Sohbetimiz sırasında öyle bir laf etti ki durum tam durum özeti;
''Bir otoparka bile sahip çıkamadılar, bu Samsunspor fazla Samsun'a''
Al işte sana Z raporu.
Kusura bakma Büyük Kaptan.
İlk gün daha sıcağı sıcağına yani, can sıkmak istemem ama!
Başkanı olduğun kulübün şehri böyle bir yer işte.
Ahval ve şerait budur ve de can sıkıcıdır.