Hayati Tekin.
Tekkeköy'ün Belediye Başkanı.
Kendi Yel Değirmenini kurdu.
Cervantes'in ünlü romanındaki gibi, Hayati Tekin'in tek amacı kötülüklerle savaş değil belki ama.
İyilik etmek.
Birincil amacının İyilik etmek olduğunu biliyorum, kime ve neden olduğuna bakmaksızın üstelik.
Önceki gün bikaç ay önce anacığını sonsuza uğurladığı mekanın hemen girişine kurduğu Yel Değirmeni'nin açılışını yaptı.
Köyden kentten kim varsa oradaydı.
Çevre köylerden gelmişti insanlar.
Denizde mübarek çarşaf gibi.
Plaja gitmek yerine çok sayıda kentlide Çırakman Köyü Mezarlığının yanındaki tören yerindeydi dün.
Niçin gelmiş olabilir bu insanlar. Merak edip bikaçına sordum.
"Neden buradasınız" diye.
"Hayati" için.
Cevap bu.
Başkan ve veya Sayın Başkan Hayati Tekin için değil.
Hayati.
Bir siyasetçi için bundan daha hayati bir durum olamaz diye düşünürüm.
Hayati Tekin Hata yapmaz mı.
Elbette yapar.
Bikaçını bi solukta sayabilirim size.
Yel Değirmeni.
Bunu yapmak ve hizmete açmak bir belediye Başkanı için önemli bir icraat mıdır.
Önemsiz ve sıradan bir iş bana göre.
Hayati Tekin'in sevenler,ona oy verip vermediğine bakmaksızın,düzenlediği etkinliğe geliyorlarsa sorgusuz sualsiz.
Sosyolojik bir olgudur.
Cervantes'in Don Kişot'u, mazlumları korur, kötülere göz açtırmaz ama buna karşın hep kaybeden bir karakterdir.
Hayati Tekin.
Kötüler varmı karşısında savaştığı bilmiyorum. Ama herkese iyilik yamak istediğini biliyorum.
Bu yüzden yıkılır mı?
Hiç sanmam.