Bizim de bir elemanımız bizi işkura şikayet etmiş.elemanımız düzenli çalışmadığı için uyarılmış oda işe gelmemiş.Çıkışının yapıldığını düşünerek soluğu işkurda almış bize bu adamı işten çıkarmışsınız dediler.Bizde bizim yetişmiş adama ihtiyacımız var niye adamı çıkaralım biz çıkışını bile vermedik Dönsün işinin başına dedik.Velhasıl oradaki yoğunluk ilgimizi çekti meğer gelenlerin çoğunluğu nasıl tazminat alırım ,kaç lira tazminat alırım,kendimi işten nasıl kovdururumun derdindeymişler.Bir kez daha anladımki tazminat meselesini acilen çözmek gerekir. Bu meselede, işsizlik fonu gibi SGK ödemelerine tahakkuk ettirilip işverenden kesilerek güvence altına alınmalı işverenin insafına bırakılmamalı.Kendi isteğiyle işi bırakan işçi tazminat alamamalı.Çalışanlarında iş bırakma gerekçeleri makul bir sebebe dayanmalı.İşveren birini işe alıp emek verip onu yetiştiriyor o işçi tam işine yarayacakken başka bir yerden üç kuruş fazla teklif alıyor işi bırakıyor.İşverende işçinin hiç bir hakkını ödemiyor.Çıkıyorlar hakim karşısına, hakim hemen işveren suçlu tazminatın verilmesine diye karar veriyor.iş mahkemelerinin hakimlerine sesleniyorum Siz hakimsiniz adaleti tesis edeceksiniz. Bir tarafta işçi birtarafta işveren olabilir siz adaletli davranmayıp direk işçinin lehine karar verecekseniz bu ülkede adaleti kim sağlayacak?mahkemelerin ,haklımı haksızmı diye bakmaksızın işçiden yana kararlar vermesi iş ahlakının bozulmasına sebebiyet vermektedir.Bunları görmüyormusunuz?nedir bu işveren düşmanlığı?polisinde,hakiminde,siyasi partilerinde.Geçen ramazan bir elemanım bir anlık dalgınlıkla parmağını kesmiş iş önlüğüyle, yakınımızdaki özel bir hastanenin aciline gitmişler. Bende peşlerinden gittim.İş kazası diye tutanak tutmuşlar.Elemanım şikayetçi değilim demiş(Birde şikayetçi olsaydı neyle karşılaşırdık bilemiyorum )Polisler geldi sizi karakola götürmemiz lazım dediler. neden dedim prosödür böyle dediler peki dedim gittik. İşleyişi merak ediyordum. Bir saate yakın bekledik ifademi yazmaya başladılar görevli polis benim için şüpheli sıfatını kullandı, itiraz ettim ne şüphelisi dedim prosedür dedi. bende, prosedür de olsa bana şüpheli diyemezsin dedim.Sorular sordu eleman parmağını keserken sen gördünmü? Cevabım evet gördüm 100 tane çalışanım var bana haber verdiler elemanın biri parmağını kesecek diye bende gittim elini keserken baktım.Bunun gibi bir sürü saçma sapan soru.Elemanımı karakola çağırdılar eleman parmağını kestiği için raporluydu. raporunu ve senelik iznini kullanıyoydu memleketine gitmişti burada yok dedik onu aramışlar şikayetçimisin demişler elemanım yok şikayetçi değilim benim dikkatsizliğim yüzünden oldu asıl işverenim mağdur oldu demiş.Polis neden böyle yapıyorsunuz şikayetçi olmuyorsunuz korkuyormusunuz gibi telkinde bulunmuşlar.Bu ne düşmanlıktır anlamıyorum devlet memurluğundan istifa edip işveren olmak zor değil her hangi bir iş dalında açın bir işletmede sizide görelim.Bu ülkede devletin verdiği imkanlarla işveren düşmanlığı yapılıyor. Yetkililer bu işe derhal bir çözüm üretmelidir altın yumurtlayan tavuğu kesip altınların hepsini bir anda almak isteyenler yanıldıklarını anlayacaklardır.Ama umurlarındamı?onlar sırtlarını devlete yaslarlar imtiyazlı maaşlar,imtiyazlı emeklilikler.işverenler ise beceriksiz siyasetçinin ülkeyi yönetemeyip krize sokuşunun ceremesini çekmeye,memurun adaletsizliğinin bedelini ödemeye devam. İşverenler elemanlarına güvenip iş alıyorlar bir bakmışsınız işçi gitmiş.Bir işveren çaresiz kalmadıysa hakkıyla çalışan kimseyi işten çıkarırmı?işveren işçisine güvenip iş almış işçi çekip gidiyor işveren hem ortada kalıyor hemde tazminat ödemek zorunda kalıyor bu şartlarda tazminat ödemek zoruna gittiği için vermek istemiyor. O zamanda gelsin davalar. Peki mahkemelerin bu iş yükünü kaldırabilmesi mümkünmü? Hayır çok yakında oralar da patlar hükümetin bu işi acil ve de adil bir şekilde çözüme kavuşturması gerekmektedir.