Asgari ücretin belirlenmesinde sesini çıkarmayan odalar ve iş adamı dernekleri, asgari ücretin şartları ortaya çıkınca açıklamalar yapmışlar. Kimisi iş veren bu kamburu taşıyamaz demiş, kimisi işçileri düşünelim ama iş verenleri de yok etmeyelim demiş.
Geçmiş olsun atı alan üsküdarı geçti. Hem de sizinde buyurduğunuz gibi iş vereni ezerek geçti.
Peki bu süreçte siz ne yaptınız ? süreci film seyreder gibi seyrettiniz şimdide çıkmış bu kamburu, bu yükü taşıyamayız diyorsunuz.
Sizi tebrik ederiz tamda hükümetin istediği gibi pısırık sus pustunuz peki işletme sahiplerinin sıkıntılarını siz dile getirmeyeceksiniz de kim getirecek?
Bakanın “siyasi partilerin bol keseden taahhütlerine işveren sendikaları ve işadamı derneklerinden ses çıkmayınca bizde demek ki bunların durumu iyi bizde makul bir söz verelim” ifadesinden bir anlam çıkaramadıysanız zaten o makam size az geliyor demektir inşallah ilk seçimde daha üst makamlara yükselirsiniz!
İşin hükümet ayağına gelince hükümet kendisi açısından başarılı bir iş yapmıştır hem asgari ücreti söz verdiği gibi artırmış sözünde durmuştur hem de bundan bile kazanç elde etmiştir.
Bu artıştan tahakkuk edecek olan vergi, stopaj ve sgk priminden %40 almayacağını açıklayarak
Bunu sanki bir lütufmuş gibi kamuoyuna lanse etmiştir.
Bir başka deyişle bu artıştan%60 karlı çıkmıştır .Bu devlet açısından mantıklı ve karlı olabilir ama bunun uzun vadede işsizliğin artışına sebebiyet vereceği aşikardır.
Bu artış işveren açısından öngörülmediği için artı bir yük getirecektir .İşverende en kolay çözüm olan işçi çıkarmayı tercih edecektir .
Uygulanacığı bildirilen teşvik ve desteklerin nasıl olacağına dair somut bir uygulama henüz yoktur
Ve kimlerin hangi şartlarda faydalanacağı da belli değildir.
Oysa bu artışın 2016 yılında öngörülmeyen kısmının vergi ,sgk ve stopajının ilk yıl tamamını ikinci yıl ise % 50 sini devlet karşılasa daha adaletli olurdu. Geçiş süreci en az hasarla atlatılırdı.