Ekoloji Birliği TBMM Çevre Komisyonu’ndan geçen ve TBMM Genel Kurul gündemine gelmesi beklenen İklim Kanunu Teklifi’nin geri çekilmesini ve katılımcı şeffaf süreçlerle sivil toplum örgütleri ve bilim insanlarının görüş ve önerileri doğrultusunda, doğanın ve toplumun yararına olacak şekilde yeni bir “Halkın İklim Kanunu” hazırlanmasını istedi.
Ekoloji Birliği bu talebini hükumete ve tüm iktidar ve muhalefet milletvekillerine açık mektup ile gönderdi.
“Halkın İklim Kanunu İçin Milletvekillerine Açık Çağrı” başlığı altında milletvekillerine gönderilen açık mektupta; “Sizleri sermayenin değil Halkın İklim Kanununu savunmak için gerçek ve etkili bir mücadeleye çağırıyoruz” denilerek özetle şu ifadelere yer verildi:
“Şu anda Meclis gündeminde bulunan İklim Kanunu teklifi, ciddi eksiklikler ve yanlış yaklaşımlar içermektedir.
Bu haliyle yasalaşması, Türkiye’yi iklim krizine karşı daha dirençli hale getirmek yerine, sermaye odaklı çözümlerle halkı ve doğayı korumaktan uzak bir düzenleme olacaktır.
Bu nedenle, teklif Genel Kurul’da oylanmamalı, geri çekilmeli ve katılımcı bir süreçle bilimsel gerçeklere dayalı olarak hazırlanmalıdır.
Bu ülkenin yurttaşları olarak, tüm milletvekillerini, Genel Kurul’a eksiksiz katılarak bu yasayı bizim lehimize geri çektirmeye ve taleplerimizi gözeterek, doğanın, toplumun, tüm canlıların haklarını koruyacak ve iklim adaletini sağlayacak bir Halkın İklim Kanunu için üzerine düşeni yapmaya davet ediyoruz.”
“Hükümete Açık Mektup”ta da özetle şöyle denildi:
“Gizli kapılar ardında hazırladığınız ve topluma reva gördüğünüz bu yasa, iklim adaletini sağlamaktan uzak, eşitsizlikleri daha da derinleştiren bir yaklaşıma sahiptir.
Halk sağlığını, temiz hava ve su hakkını yok saymaktadır.
Kadınları, çocukları, işçileri, çiftçileri, yoksulları yani ezilen toplum kesimlerini koruyacak hiçbir mekanizmaya sahip değildir.
Şirketlerin iklim ve çevre suçlarını denetleyecek ve cezalandıracak mekanizmalardan yoksundur.
Bizler biliyoruz ki bu yasa ile iklim krizini gerçekten durdurmak için değil, karbon ticareti adı altında piyasaya yeni rant alanları açmak için çabalıyorsunuz.
Emisyon ticaretiyle, karbon piyasasıyla, çevreyi kirletme hakkını satın alabilen şirketler yaratıyor, doğayı metalaştırarak iklim krizini çözebileceğinizi iddia ediyorsunuz.
Sizin de bilmenizi isteriz ki:
Bu ülkenin havasını, suyunu, toprağını; yoksulların sofrasındaki ekmeği, çiftçilerin tarlasındaki ürünü, işçilerin alın terini, kadınların mücadelesini, gençlerin geleceğini satılığa çıkaramazsınız.
Halkın rızası olmadan çıkaracağınız hiçbir yasa bizim yasamız değildir!
Eğer gerçekten bu ülkenin geleceğini, doğasını ve insanlarını koruma niyetiniz varsa, bu yasayı geri çekin!
Gerçek bir İklim Kanunu için halkın sesine kulak verin ve Halkın İklim Kanununu baştan yazalım!”